Bay Baş Belası

Bölüm 8: "Canlandırma"

Gözlerimi açtığımda Lydia ve Michael yiyişiyordu. Resmen yan yatakta gözlerimin önünde yiyişiyorlardı. Fark edince gözlerimi kapattım ve:

"Lanet olsun ne yapıyorsunuz?" dedim. Michael Lydia'yla öpüşmelerinin arasında:

"Ne yapıyor gibi duruyoruz? dedi. Sinirlenmiştim:

"Bunu ben odanın sınırları içinde değilken yapsanız olmaz mı?" dedim. Kimse cevap vermedi. Demek ki bu odadan hemen kaçmam gerekiyordu. Gözlerimi kapayarak yataktan kalktım ve onlara bakmadan kıyafetlerimi aradım. Kıyafetlerimi bulunca direk alarak kapıdan dışarı süzüldüm. Kapının önüne çıktım ve Will'i Lorde'nin odasından çıkarken gördüm. Gömleğinin önü açıktı ve saçları karman çormandı. Lanet olsun çok seksi gözüküyordu. Bu kadar seksi olmak yasaklanmalıydı. Hey bana neler oluyor? Büyük olasılıkla Lorde'yi düzmüştü. Klasik Will'le karşı karşıyayız. Will onu süzdüğümü fark edince:

"Hey sen yine mi beni süzüyorsun"dedi. Bende gözlerimi vücudundan zorla ayırarak gözlerine odaklandım ve:

"Hadi ordan, siktir git"dedim. Oda bana bilmiş gibi sırıtarak:

"Ne yazık ki gözlerin seni yanıltıyor. Tavan arasından ve parti gecesinden sonra her gece beni düşlediğini biliyorum. " dedi. HAH EGOYADA BAKIN. Ona yapay bir şekilde sırıttım:

"Sen hayaller görüyorsun hadi ordan"dedim. O ise konuyu daha fazla uzatmadan. Beni süzdü ve:

"Pembe ayıcıklı pijamaların çok tatlıymış. Banada bunlardan almasın"dedi.

"Benimle dalga geçmeyi bırak. Başkasının odasından yarı çıplak şekilde çıkan ben değilim"dedim.

"Pijamalarımla etrafta gezende ben değilim"dedi.

"Seni ilgilendirmeyen zorunluluklar sebebiyle pijamalarımla geziyorum, kapa çeneni"dedim

"Büyük olasılıkla Micael ve Lydia yiyişiyordur ve seni kapı dışarı etmişler." dedi. Hey nerden biliyordu? Tabiki Michael onun yakın arkadaşıydı. Böyle şeyler niye benim aklıma geç geliyor? Şaşkınlığımı fark etmiş olacak ki kaşlarını kaldırdı.

"Çok canın çektiyse canlandırma yapabiliriz"dedi. Tepem atmıştı.

"Ha ha ha anca rüyanda görürsün"dedim. Will ise bana inanmıyormuş gibi baktı.

"Göreceğiz"dedi. Sanki bir şeyi vaat ediyormuş gibi. Ben ise onu küçümseyerek süzdüm.

"Her gece başkasıyla yatan biriyle yatmayı düşünmüyorum"dedim. Sanki kalbini kırmışım gibi elini kalbine koydu.

"Kalbimi parçaladın. Ben bu acıyla nasıl yaşayacağım." dedi.

"Hala ölmediysen, ölmezsin merak etme. Daha düzmen gereken binlerce kız var. Sonra mezarında rahat uyuyamazsın."dedim. Kafasını yan yatırdı.

"Düzülecek listemde ilk sen varsın. İlk olarak şu çenenden başlayacağım"dedi. Gözlerimi devirdim:

"Haha beni unutsan iyi edersin. Bu kadar çok beni düşünmek sende kafa yapıyor" dedim. Pişmiş kelle gibi sırıttı ve bilmişlik tasladı.

"Seninde her gece beni düşündüğüne bahse girerim."dedi. Peh işim gücüm yok seni düşüneceğim.

"Her zamanki gibi rüya görüyorsun. Arada lütfen o rüya aleminden ayrıl ve aramıza dön"dedim. Her zamanki gibi konudan konuya atlama havasındaydı.

"Bir ara hatırlatta yarım kalan işimizi bitirelim"dedi. Dişlerimi sıkarak bütün kelimeleri ağzımdan tek tek çıkardım.

"Siktir git" O ise tek kaşını kaldırarak beni süzdü ve:

"Dün gece öyle demiyordun?"dedi. Ben ise cevabımı çok önceden hazırlamıştım.

"O gece tek gecelik bir yanlıştı bir daha tekrarlanmayacak, görüşürüz"dedim ve arkamı dönüp yürümeye başladım. Ne ego ama kainatı aşacaktı. Nasılda beni sinir edebiliyor.

Sinirlerimi bozmasına izin vermeyecektim. Bugün kampa gidecektik ve o sikik beyinli umurumda değildi. Egosunu alıp bu kainattan siktir olup gidebilirdi.