Bölüm 7: "Nasıl fark etmem?"

747 24 1
                                    

Bugün yine yanımdaki gerizekalıyı çekmek zorundaydım. Kimya dersindeyiz ve bacaklarını iki yana açmış şekilde oturuyor.  Pardon daha çok yatar gibi gözüküyor. Bunu beni sinir etmek için yaptığına adım gibi eminim. Dün akşam borcumu ödemek için ilk olarak telefon numaramı istedi. Beni uşağı haline getireceğine adım gibi eminim. Bu bombokun eline düşmüştüm. Beni defalarca küçük düşürmüştü ve kahretsin ki fazla yakışıklıydı. Beni becerdikten sonra bir kenara atacaktı, bunada adım gibi emindim. Ama ona doğru çekiliyordum ve buna karşı koyamıyordum. Gözlerini kapağında kirpiklerinin yelpaze gibi olduğunu fark ettim. Bu kadar muhteşem kirpiklere sahip olmak haksızlıktı. Ben gayet normal biriydim o ise yunan tanrılarına benziyordu. Büyük olasılıkla benimle sadece oynuyordu ve canı sıkılınca beni bir kenara atacaktı. Onu izlemeyi seviyordum neden bilmiyorum. Buna istediğinizi diyebilirsiniz.

Bugün kantinde yemek savaşı çıkmıştı. Nasıl çıktığı hakkında en ufak bir fikrim yoktu. Sadece içeri adım attığım anda spagettiye bulandığımı biliyorum. Will masanın üstüne çıkmış gülerek herkese eline geçen her şeyi fırlatıyordu ve çok eğleniyordu. Ben hiçbir zaman onun kadar eğlenen biri olmamıştım. Belkide bu borç işime yarardı da 17 yıllık hayatım boyunca ilk kez eğlenme şansı yakalardım.

Yemek savaşından sonra bunu yıkanma merasimi takip etmişti. Bunuda eğlenceli hale getirip herkes hortumla yıkanmaya başladı. Will'i tişörtü ıslak ve üstüne yapışık gördüğümde arama tavan arası geldi. O gece aklıma geldikçe kızarmaya başlıyordum.

Sınıf kapısının çalış sesinden sonra düşüncelerimden uyandırıldım. Gelen nöbetçi öğrenciydi ve Will'i müdür çağrıyordu. EYVAH. Büyük olasılıkla başı belaya girecekti ama o bunu bekliyormuş gibiydi. Ben onun için endişenmiştim ama onun umurunda bile değildi.

Daha sonra anlaşıldı ki bütün olayları çıkaran Will'miş. Tabiki Will'den beklenen bir hareketti. Duyduğuma göre kamu cezasını çarptırılmış ve o kamu cezasını çekerken onu izlemek bana zevk verecekti, arada dalgada geçebilirdim. Ama daha sonra bunu bana ödetecekti ama umurumda değildi.

Bugünki derslerim bitmiş dolabımın önünde duruyordum ve arkamdan bir ses duydum:

"Hey sakar!" Hemen arkamı döndüm ve bu kişinin çarpıştığım çocuk olduğunu hatırladım. Onu daha önce defalarca kere görmüş gibiydim. Zaten bu okulda okuduğu için bu dediğimde saçma. Çarpıştığımda yüzüne fazla dikkat etmemiştim çünkü acelem vardı. Bana doğru yaklaştı ve:

"Hey beni hatırladın mı? Hani şu çarptığın çocuk"dedi ve otuz iki dişini göstererek sırıtmaya başladı. Aman tanrım nasıl daha önce fark etmedim? Bu çocuk muhteşem gülümsüyor.

Bay Baş BelasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin