Linkin Park-A Place For My Head
----------DEREK---------
Odamda bulunan büyük camdan dışarıyı izlemeye başladım.
Bahçede birkaç öğrenci dışında kimse yoktu.Çok geçmeden demir kapıların oraya bir motorsiklet yaklaştı.Çok geçmeden bu motorsikletin sahibinin Hermione olduğunu anladım.Motorsikleti kapının yakınına park etti.Yavaşça motorsikletten indi.Kapıya doğru yürümeye başladı.Bir an duraksadı sonra cebinden telefonunu çıkardı.Telefonunun ekranına baktı ve geri cebine koydu.Bir süre orada öylece hareketsiz bekledi.
---------YAZARDAN DEVAM--------------
Hermione Granger birşey sezmiş gibi kafasını bir oyana bir buyana çevirdi.Bir süre sonra kafasını yukarı.Derek Ridd'in odasının camına hizaladı.Tam bu an Derek R. ve Hermione G. göz göze geldiler.İkiside aralarında bir yarışma varmış gibi birbirlerine gözlerini kırpmadan bakıyorlardı.Derek R.nin gözlerinde hiçbir duygu yoktu.O bu zamana kadar duygularını iyi saklamayı becermiş biri olarak bu işi ustalıkla yapıyordu.Hermione'nin gözlerinde ise öfke vardı nefret yoktu.Ona karşı nefret besleyemezdi zaten.O ne yapsada onun için vazgeçilmezdi Derek.Hermione artık dayanamadı ve gözlerini Derek'te kaçırdı.Ama Derek gözlerini bir saniye bile ondan kaçırmadı ta ki o yürüyüp büyük demir kapıdan içeri girene kadar.Hermione Granger gözden kaybolduğunda Derek arkasını döndü ve tam arkasında bulunan büyük boy aynasında kendine şöyle bir baktı.Herzamanki gibi kusursuz görünüyordu.Yavaş adımlarla büyük çalışma masasına ilerledi.
Tam bu sırada kapı gürültülü bir biçimde açıldı.İçeriye oldukça sinirli bir Hermione Granger girdi.
''Bana bir açıklama yapmaya ne dersin''bu bir soru cümlesinden çok emir cümlesiydi.
Derek Ridd, Hermione Granger'a yaklaştı ve
''Leş gibi kokuyorsun Hermione.Sana hiç yakıştıramadım.''
Hermione elini ona susmasını belirten bi şekilde kaldırdı.
''Bunun sırası değil şi-
''Benim eşim oluyorsun.Kendine çeki düzen ver.''
''Sen ne diyorsun be''
Bu sözü Derek'i sinirlendirmiş olacak ki Hermione'nin kolundan sıkıca tuttu ve ve hafif bir şekilde yukarı kaldırdı.
Hermione tıslarcasına
''Kolumu bırak''
Derek ne yaptığını yeni farketmişcesine kolunu hemen bıraktı ve küçük bir özür mırıldandı.
Ondan birkaç adım uzaklaştı ve dedi ki ;
----buradan sonra Lana Del Rey-Dark Paradise
Seni sevdiğimi söylemiştim Hermione hatırlıyor musun.''
Hermione kafasını onaylar bir biçimde salladı.
''Bu sırada bir seni seviyorum değildi Hermione.Herkese söylenen aptal seni seviyorumlardan değil.Bu seni gerçekten seviyorumun seni seviyorumu.''
''Bu Hermione sensiz yapamam anlamındaki seni seviyorum.''
''Bu Hermione sen gelince buramda birşeyler oluyor seni seviyorumu''dedi ve karnını gösterdi.
''Seni görünce Hermione.''Bir an duraksadı sonra gözlerini Hermioneden çekip yerdeki oldukça pahalı halıya dikti.
''Boğazım düğümleniyor Hermione''dedi.Bu sefer sesi sinirli bir tondan çok kırılmışçasına çıkmıştı.
''Avuçlarımın içi terliyor.Seninle aynı ortamda bulununca tek odak noktam sen oluyorsun.O an mutsuzsam veya sinirliysem bile senin kahkahan beni mutlu etmeye yetiyorda artıyor.Seni o.
Hermione Granger onu dikkatli bir biçimde dinliyordu.Gözlerindeki öfke adeta yok olmuştu onun yerine gözlerinde şaşkınlık vardı çünkü o bukadar yıllık arkadaşını hep sert sinirli duygusuz biri olarak tanımıştı.Bu çocuk içinde nasıl bu kadar duygu besleyebilirdi ki.
''Onun yanında görmekten nefret ediyorum''dedi.
Kafasını kaldırdı ve Hermione'ye baktı.Uzunca bir süre birbirlerine baktılar.En sonunda Derek arkasını döndü ve camdan dışarı izlemeye başladı.Birkaç dakika sonra Hermione Granger'ın peki sesi odada yankılandı.Derek buna oldukça şaşırmıştı hemen arkasını döndü ama içeride kimse yoktu.
Derek Ridd olduğu yerde biraz bekledi.Düşündü onunla evlenmeyi kabul etmesini düşündü.Granger'ı tanıyordu çok çabuk pes etmezdi.Ama oda Derek'i tanıyordu.Hermione'nin iki katı kadar inatçı kibirli burnu havada ve zekiydi.
Derek en sonunda hareket edebildi.Yavaşça ilerledi.Kimsenin bilmediği bir oda daha vardı odasının içinde.Odasında bulunan tozlu kitaplığın önünde durdu Derek.Kitaplığın içinden büyük tozlu bir kitap çıkardı.Kitabın kapağını açtı kitabın tam ortasında bulunan kimsenin bilmediği ejder gözünün özünden yapılma ince asasını çıkardı.Elinde bir iki tur döndürdü.Eliyle üstünde bulunan tozları temizledi.Yavaşça odasında bulunan boy aynasına ilerledi.Asasını boy aynasına tuttu ve salladı ''DRAMİONE''.Ayna birden saydamlaştı.Aynaya baktığımızda bir oda gözüküyordu.Derek önce tek ayağını sonrada diğer ayağını aynanın içerisine soktu ve odaya girebildi.Bu kocaman odada sadece bir masa ve sandalye vardı.Duvarlar.Duvarlarda ise Hermione Granger'ın resimleri vardı.Komple duvarları kaplıyordu.Bu odada masa ve sandalyeden başka birşey daha vardı aslında bir ayna.Derek aynaya yaklaştı.Aynanın üzerine bir fotoğraf vardı.Hermione Granger ve Draco Malfoy'un haberi bile olmadan çekilmiş olan fotoğrafları.Derek Hermionenin yüzünün üstünde parmağını gezdirdi.Yüzünü aptal bir sırıtış almıştı.Parmağı Hermione'nin yüzünde dolaşıyordu.Gözleri bir an ona bakan Draco Malfoy'a kaydı.Yüzündeki sırıtış bi anda soldu.Fotoğrafı hızlıca yukarı fırlattı ve fotoğraf yere düşmeden cebinden aniden çıkardığı bıçağı fotoğrafa fırlattı.Fotoğraf duvara bıçak sayesinde sabitlenmişti.Fotoğrafa yaklaştı ve baktı.Bıçak tam Draco Malfoy'un kafasının içinden geçmişti.
SelGomez1992'ye sevgiler.Kapak çalışmasını bizzat kendisi yapmıştır :D
Oylar ve Yorumlar
Benim aklımda çok değişik şeyler var.(Derek ile ilgili :D)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DRAMİONE ♛
FanfictionYalnızlık...Yalnızım ben.Hep yalnızımdır zaten.Sende yalnızsındır aslında ne kadar inkar etsende öylesindir kimsesiz bir ucube.En azından ben kendimi öyle avutuyorum.Bende başka ucubelerde var kimsesiz annesi babası tarafından sevilmemiş bir yetimha...