Yoongi anahtarla kapıyı açarken içeriden gelen seslerden dolayı ailesinin evde olduğunu düşünmüştü. Kapıyı arkasından kapadıktan sonra salona doğru yürüdü. Her zaman bu şekilde neşeli sesler duymuyordu.
İçeri girdiğinde babasının oturmuş yalnız başına film izlediğini gördü. Seslerin filmden geldiğini anladığında kendine gülmüştü. Yorgun hissettiği için selam vermeden odasına çıkacaktı.
"Oğlum!"
Birkaç adım atmasının ardından babası onu fark edip seslenmişti. Derin bir nefes alıp tekrar ona döndü.
"Efendim?"
"Gelsene, konuşalım."
Ayaklarını sürüyerek babasının karşısındaki koltuğa oturmuştu Yoongi. Babası onu sıcak bir gülümsemeyle karşılamıştı.
"Nasıl gidiyor yeni işin?"
Biraz düşündü. Çünkü henüz konumu bile belli değildi. Babasına patronunun onunla özel olarak ilgilendiğini söyleyemezdi.
"İyi gidiyor."
"Kızlarla tanıştın mı?"
Babası gözlerini kısıp, ağız dolusu bir kahkahayla sormuştu soruyu. Ama Yoongi'nin pek hoşuna gitmemişti. Babası eşcinsel olduğunu bilmiyordu. Bilmesinide istemiyordu Yoongi.
"Hayır, işimle ilgileniyorum baba."
"Ahh! Peki peki. Öyle olsun."
Yoongi babasına karşılık yapmacık bir şekilde gülümsedi.
"Yorgunum odama çıkıyorum. Annem gelecek mi?"
"Görüşmeleri olduğunu söylemişti, geç gelir."
Yoongi içinden beklediği cevabı aldığını düşünmüştü. Yerinden kalkıp odasına doğru yol aldı.
İçeri girer girmez üzerindeki ceketi üzerinden çıkarttı ve yatağın üzerine bıraktı. Düğmelerini açarken aynanın önüne doğru yavaşça yürüdü. Tam önünde sabitlendiğinde kendine baktı. Pekte beğenilecek bir tarafı olduğunu düşünmüyordu. Gömleğini çıkarıp arkaya doğru attıktan sonra elleriyle saçlarını karıştırdı.
Yanlış anladığını sanmıyordu. Ona çok yakındı. Onunla özel olarak ilgilendiğini hissedebiliyordu. Özellikle de çalışanların ona lavaboda söylediği cümleler kafasında dolanıyordu. Kadınlarla ilgileniyormuş gibi görünüyordu Jimin. Belki de bu yüzden Yoongi pek anlam verememişti. Kemerinide çözüp yere bıraktıktan sonra banyoya yürüdü.
Sıcak bir duş onu gevşetebilirdi. Lakin duşta kafasında sürekli Jimin geziyordu ve ereksiyon olmuştu. Onu düşünerek kendini rahatlattı.
Çıktığında kendini kurulayıp üzerini giydi. O sırada odasına kız kardeşi kapıyı tıklatıp seslendi.
"Girebilir miyim?!"
"Evet ge-"
"Park Jimin senin patronun mu?!"
"Hey küçük hanım, sakin ol. Evet."
"Tanrımmmm!"
Kardeşi Yoongi'nin bedenine sarılmış aşağı doğru yere yatarken(Ç/N:Yazar nə deyirsən aq) Yoongi durumun farkına varmıştı. Ünlü biriydi ve kardeşide ona hayran olan kızlardan biriydi.
"Ona mı aşıksın?"
Yoongi gülerek sorduğunda kardeşinin yüzünde güller açıyordu.
"Onunla evlenmek istiyorum!"
Yoongi tek kaşını kaldırıp yüzündeki gülümsemeyi sildi.
"Abinle konuşuyorsun."
"O gerçek mi? Onu görmek istiyorum. Abi benide götür!"
"Sen iyi değilsin, gidip derslerine çalış."
"Off!"
"Hadi."
Kardeşi önce yüzünü düşürsede daha sonra tekrar eski ifadesine dönüp gülerek odadan çıktı.
Yoongi yatağın üzerine uzanıp tek kolunu başının altına koydu. Telefonunu alıp gelen mesajlara baktı. Diğer şirketlerden de görüşme için geri dönüş gelmişti ama Yoongi mailleri sildi.
Durum henüz berraklaşmamış olsada işinden memnundu. Özel bir odası olması çokta alt seviyeden başlamayacağını gösteriyordu. En azından o böyle düşünüyordu.
Öylesine gezinirken kayıtlı olmayan bir numara aramıştı. Biraz bekleyip düşündükten sonra numarayı hatırlayamamıştı. Telefonu açtı.
"Alo?"
"Min Yoongi?"
"Benim. Siz kimsiniz?"
"Park Jimin."
"Ah, ne için aramıştınız?"
"Yarın istediğin saatte işe gelebilirsin. Fakat mesaiye kalacaksın. Ben ne zaman istersem o zaman çıkacaksın."
"Anlıyorum."
"Odan hazır. Sekretere sorduğunda gösterecektir."
"Teşekkür ederim."
"Hoşçakal."
"Hoşçakalın."
Karşı taraf kapadığında Yoongi de telefonu kapamıştı. Bu talimatları sekreterler arayıp bildirir diye biliyordu. Bizzat patronunun araması onu şaşırtmıştı. Numarayı kaydetti.
Yorumların azalması beni üzüyor. Sizi seviyorum. İyi okumalar~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss | yoonmin
Short Story"Tadın o kadar güzel ki." | 6117 [Trevor Daniel - Falling]