Jimin arabasının anahtarını görevlilerden birine tutuşturup alelacele binaya girdi. Dolu asansöre sıkışıp kapıyı kapadığında bütün çalışanlar sıkışık alanda onu selamlamaya çalışmıştı. Ne kadar zor olsa da derin bir nefes alıp Yoongi'yi düşündü.
Yoongi'nin odasına girip kapıyı kitledi ve kapıya yaslanıp Yoongi'ye baktı. Camdan dışarı bakarken sesle kapıya dönmüştü ve gülmemek için kendini tutuyordu. Her zamankinden fazla mutlu görünüyordu.
Jimin yavaş adımlarla ceketini çıkararak Yoongi'ye yürüdü. Çıkardığı ceketi düzgünce tutup çalışma masasının önündeki tekli koltuğun üzerine bıraktı. Yoongi'ye bir adım kala kemerini de çoktan çözüp çıkartmıştı.
Ellerini aniden beline koyup havaya kaldırdığında Yoongi de bacaklarını Jimin'e sardı. Omuzlarından destek alırken önündeki şişlik Jimin'in sert karnına sıfırlanmıştı, hatta sıkışmıştı. İnce sızı Yoongi'nin aklını alıyordu.
Jimin Yoongi'nin parlayan gözlerine uzunca bakıp gülümsedi. Minik burnunu ısırmak istemişti. Beyaz tende parlayan ıslak, kırmızı dudaklara indiğinde dayanamamıştı. Dudakları birleştiğinde Yoongi'de ellerini omuzlarından boynuna, daha sonra da yüzüne çıkarmıştı.
"Ne oldu ?"
Jimin Yoongi ondan ayrıldığında sordu.
"Ya biri gelirse ?"
"Burası benim şirketim, sende öyle."
Jimin Yoongi'yi deri koltuğa yatırıp bacaklarının arasında durdu. Gömleğinin düğmelerini çözerken dudaklarını öpüyordu. Yoongi de Jimin'in düğmelerinin birkaçını çözmüştü.
Jimin beyaz vücuda bakarken bir kadında bile bu kadar beyaz ve pürüzsüzünü görmediğini düşündü. Eğilip burnunu gezdirdi ve Yoongi'nin kokusunu içine çekti.
Ön sevişmeleri hızlandığında Jimin Yoongi'nin pantolonunu çıkarmış, sızdıran penisini ağzına almış onu rahatlatmak için hızlanıyordu. Yoongi seslice inleyerek kendini Jimin'in ağzına iterken ellerini saçlarında gezdirdi.
Yoongi titreyerek geldiğinde, Jimin onun vücudunu tekrar okşayarak doğruldu. O doğrulduğunda ne olduğunu anlayamadan Yoongi kalkmış ve onun arkaya yaslanmasını sağlamıştı. Dizlerinin üzerine gelip Jimin'in pantolonuna eğildi. Kalçası ortaya çıktığında Jimin dudağını ısırıp elini üzerine koydu ve sıktı.
Yoongi Jimin'in penisinin tamamını alamasada bir kısmını ağzına almıştı. Elleriyle de kavrayıp hızlandığında Jimin zevkten çıldıracağını düşündü. Kendine göre az da olsa küçük kalan beyaz beden ona düşünemeyeceği kadar fazla haz veriyordu.
Yoongi bu işi ilk defa yaptığından Jimin'in penisi ağzında şiştikçe nefes almakta zorluk çekiyordu. Jimin her ne kadar zevk alsa da onu ilk seferde zorlamak istemedi ve kaldırıp dudaklarına kapandı.
Jimin Yoongi'nin arkasına geçip beline eliyle bastırdığında, sadece kalçası havada kalmıştı. Açıkta kalan pembe delikte dilini gezdirirken Yoongi'nin mırıltıları hızlanmasına sebep oldu.
Deliği hazırladıktan sonra Yoongi'nin sırtından başlayıp öperek kulak memesine ulaştı. Dişlediğinde fısıldadı.
"Adımla inlemeni istiyorum Yoongi."
Fısıldarken penisini deliğe sabitleyip yavaşça girdi. Yoongi derinden bir inleme bıraktığında Jimin geri çekilip sertçe tekrar girdi. Bu ritimle devam ederken elini Yoongi'nin penisine atmış onu da çekiyordu. Dudaklarını Yoongi'nin sırtında gezdirirken hızlandı.
Yoongi hala kendini kasıp sesini en az seviyede tutarken Jimin kalçasına sertçe vurdu ve elini penisinden çekip Yoongi'yi omuzlarından kaldırdı. İki elinide arkasında birleştirip tutarken hızlıca gel git yapıyordu. Kulağına yaklaşıp iyice hızlandığında Yoongi anlamıştı.
"J-jiminhggghmm !"
Jimin de yaklaşmıştı ve daha sesli inlemeye başladığında ikisinin sesi de odayı dolduruyordu.
Yoongi gerçekten arkasında büyük bir acı hissettiğinde kendini kasmıştı.
"Yapma Yoonghh !"
Jimin penisinin kasılan delikte sıkıştığını hissedince oda acı çekmişti.
"J-jimin l-lütfenghhm !"
Jimin penisinin sadece başını içerde bıraktığında Yoongi kendini salmıştı ve ağzını açıp nefesini dışarı verdi. Jimin de fırsattan istifade yanan deliğe köklediğinde başını Yoongi'nin omzuna dayadı ve seslice boşaldı.
"T-tanrım !"
Jimin titreyerek boşaldığında Yoongi sızlanarak bağırmıştı. Jimin içinden çıktığında Yoongi'nin penisine elini atıp bir süre çektikten sonra kurtulmak isteyen Yoongi'yi belinden sıkıca tutup boşalmasını sağladı.
Yoongi Jimin'e yaslanıp kendini bıraktığında gözlerinde ki yaşları da serbest bırakmıştı.
Jimin bir kaç dakika Yoongi'nin saçlarına öpücükler kondurup gelen rahatlama hissiyle dinlendi. Yoongi'yi kendine çevirdiğinde kırmızı gözleri görmeyi beklemiyordu.
"İyi misin ?"
"S-senin ananı sike-ahhmm !"
Jimin kalçasını tuttuğunda tekrar bağırmıştı. Bağırmasıyla jimin elini çekip belinden tuttu.
"Yavaş olmamı istemiyorsun sanmıştım. Mükemmeldi, sevmedin mi ?"
Yoongi dudaklarını ıslattıktan sonra asla açamadığı gözlerini yavaşça açmayı denedi.
"Jimin."
"Hm ?"
"Kanıyor mu ?"
Jimin eğilip baktığında deliğin çok fazla genişlediğini ve etrafının kızardığını gördü.
"Hayır Yoongi-ah. Çok iyi."
Yoongi derin bir nefes aldı. Götündeki acı ona yetiyordu ve daha fazla Jimin'e laf anlatmakla uğraşamazdı. Sessiz kalıp Jimin'in onu kucağına çekmesine izin verdi.
Uzun bir sessizlik ardından Jimin konuştu.
"Bu sefer ne gibiydim ?"
"Sus."
Güzel bir smut olduğundan emin değilim ama berbat da değildi(?)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
boss | yoonmin
Short Story"Tadın o kadar güzel ki." | 6117 [Trevor Daniel - Falling]