''Calum! Savaş onunla! Bundan daha iyisin!'' diye bağırdı
Ama umursamadım. Boğazını sıkıyordum.
''Calum! Kim olduğunu hatırla!'' dedi boğuk bir sesle
''Ben..Calum..değilim!'' diye hırıldadım onu boğarken..
*Ashton'ın anlatımı*
Nefes almam güçleşiyordu ama hala gücüm vardı. Calum boğazıma odaklanmıştı ve gözlerime bakıyordu.
''Ben..Calum..değilim!'' diye hırıldadı.
''Sensin..biliyorum! dedim zaman kazanmaya çalışarak
Ellerim hala serbestti ve bu avantajı kullandım. Kollarını ittirdim. Ondan güçlüydüm, onu yere ittim ve bana hırıldadı. İlaç dolabına koştum, arkamdan geldiğini duyuyordum. Dolabı açıp ilaçlara bakmaya başladım, doğru olanı buldum ama sadece bir tane kalmıştı.
Çoktan arkama gelmişti ama ben daha hızlıydım. Çenesini tutup zorla ağzını açtım. Mücadele etti ama onu kontrol altında tutabildim. Elimi çimdiklediğinde ilacı ağzına koymak üzereydim. Çığlık attım ama elimi çekmedim. İlaca hemen şimdi ihtiyacı vardı.
Acıyı umursamayıp ilacı verdim. Bastırarak yutmasını sağlamaya çalıştım ama vazgeçmiyordu.
''Yut şunu! Lanet olsun!'' diye söylendim.
Çıkarmaya çalıştı ama tüm gücümle engelledim. Yerdeydik, onun üstünde ağzını açmış yutmasını sağlamaya çalışıyordum ama mücadale ediyordu.
''Calum! Sadece yut şunu!'' ona bağırdım
Onu boğuyordum. Devam edemezdim, ölebilirdi. Ağzından derin nefesler almaya başladı ve nefes alırken yanlışlıkla hapı yuttu. Evet..iyi gidiyor. Bu beni bir sürü beladan kurtardı.
Kalktım ve mutfağa koştum bir bardak su doldurup Calum'a götürdüm. Eliyle boğazını tutmuştu. Bardağı dudaklarına götürdüm ve içmesini sağladım. Soluk soluğaydı.
Yüzünü bana bakması için tuttum. ''İyi misin?''
Hiçbir şey söylemedi, sadece bana baktı. Biraz önce olduğu gibi ölü bakmıyordu, bu iyiydi. İlaç işe yarıyordu. Göz bebekleri büyümüştü ve solgun görünüyordu. Gözleri kapanmaya başladı, yere düşüp bayılmadan önce derin bir nefes aldı.
Bunu bekliyordum. İlaç sakinleşmesini ve kendinden geçmesini sağlıyordu. Onu kaldırıp yatağına taşıdım. O kadar ağır değildi. Gerçekten küçük ve inceydi. Uzun zamandır bir şey yemediğini biliyordum. Evet, uyandığında baya bir azar yiyecekti.
Yatağa yatırıp kesik bileklerine baktım. Banyoya gidip ilk yardım setini getirdim. Tentürdiyot şişesinin kapağını açtım ve bir parça pamuğun üstüne döktüm. Babamın eskiden yaptığı gibi yavaşça bileklerine sürdüm. Yaralarını sargı beziyle sardım ve uyuması için onu rahat bıraktım. Kısa bir süre onu izledim hala hayatta olduğu için mutluydum.
Ona bakıp gülümsedim, çok acı çektiğini biliyordum. Bu hayatı o istemedi. Annem çoktan ondan umudu kesmişti, bir deli olduğunu düşünüyordu. Ama ben ya da babam böyle düşünmedik. Eğilip iç çekerek saçını okşadım. Kardeşimi bu dünyadaki kimsenin anlayamayacağı kadar çok seviyordum. Onun yerini alabilirdim, o bunu haketmedi. Calum hep iyi bir çocuktu.
Oturma odasına dönüp etrafıma bakındım. Çöplüğe dönmüştü, boş kutular her yerdeydi. Lekeli bardaklar ve diğer şeyler masanın üstünde temizlenmeyi bekliyordu. Aynı şekilde lavabodaki tabaklar da yıkanmamıştı. Sadece orada durup küfleniyorlardı.
Bulaşıkları yıkamaya ve etrafı toplamaya başladım. Calum'ın ilacının boş şişeleri evde her yerdeydi. Onları toplayıp çeketimin içine sakladım. Onları yarın tekrar dolduracaktım.. Yoksa olacakları düşünmeye bile korkuyordum.
Kalktığını duyduğumda işim neredeyse bitmişti. Odasına gidip baktımi başını ve gözlerini ovaladı. Kafası karışmış bir şekilde etrafına baktı.
''Ne oldu?'' diye sordu
''İçindeki Hulk kendini gösterdi.''
''Ne?''
''Hiçbir şey.'' yanına gidip yatakta yanına oturdum.
''Kimseye zarar verdim mi?'' dedi sonunda anlayarak.
''Hayır.'' diye yalan söyledim.
''Emin misin?''
''Evet, hey neden bana ilacının bitmek üzere olduğunu söylemedin?'' diye sordum ve omzunu dostça yumrukladım.
Sessiz kaldı ve benden uzağa baktı.
''Calum? Bana cevap ver!'' ısrar ettim
''Artık onları istemiyorum. Ölmeyi tercih ederim.'' dedi fısıldayarak
''Ne? Neyi tercih ederdin!?''
''Beni duydun Ashton.'' diye bağırdı
''Ama neden sen-''
''Çünkü ben lanet olası bir canavarım Ashton! Yaşamayı haketmiyorum ve bu seni birçok dertten kurtarır.'' diye mırıldandı.
''Calum, beni dinle. Sen bir canavar değilsin. Sen benim kardeşimsin ve ölmene hiçbir şekilde izin vermeyeceğim. Yaşamak için çok nedenin var.'' dedim ona.
''Yaşamak için hiçbir nedenim yok Ashton...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm Not Me | Çeviri
Teen FictionThis book belongs to @fratboyashton, thank you for your permission. ''Git, Ashton. Seni incitmek iste-'' diye başladım ama çok geçti. Tekrar canavarın beni ele geçirdiğini hissettim. Çok sinirliydim. Ashton'ı sertçe duvara ittirdim. ''Calum! Savaş o...