I'm Not Me | Çeviri

Part 8

''Ne? Onu götürüyor musun?'' diye bağırdım durduğum yerden.

İkisi birden bana döndü. Babam ayağa kalkıp bana doğru yürüdü. Elini omzuma koydu ve, ''Üzgünüm Ashton, yapabileceğim başka bir şey yok.'' dedi.

Başımı salladım ve kaseyi Calum'ın eline tutuşturdum. Gitmeden babama döndüm, ''Her neyse.''

Kabaca odadan çıkmadan önce Calum'ın kaseyi yatağının yanındaki masaya koyduğunu farkettim. Babam arkamdan seslendi ama dönmedim. Odama döndüm ve kapıyı duvardaki resimlerin sallanmasına yol açacak kadar sertçe çarptım. Çalışma masama önümdeki kitaba boş boş bakarak oturdum. Kitap saçma bir şeylerden yararlanmak için yapılmış bir robot hakkındaydı. Onu sertçe kapatıp odamın bir köşesine fırlattım. Kafamı ellerime gömüp öylece oturdum.

Kapım çalındı ve annemin sesini duydum. ''Ashton, içeri gelebilir miyim?''

''Hayır.''

''Seninle kapıdan konuşabilir miyim?''

''Hayır.'' dedim tekrar.

''Ashton konuşmalıyız.'' dedi.

''Konuşmak istemiyorum.''

Bana doğru gelen ayak sesleri duydum. Göz ucuyla ayağını görebiliyordum. Bana yakın bir yerde durdu. Elini omzuma koydu ama silkinerek uzaklaştırdım.

''Ashton.'' dedi, sesinde sitem vardı.

''Ne anne? Benden ne isteyebilirsin?'' diye sordum yukarı bakarak.

''Benimle böyle konuşma.''

''Sadece beni yalnız bırak.'' dedim ayağa kalkıp kapıya yürürken.

''Ashton, ona görüşürüz demelisin.'' dedi ben dışarı çıkmak üzereyken.

''Ne?'' diye fısıldadım.

''Ona görüşürüz demelisin.'' diye tekrarladı.

''Onun bir ismi var. Calum. Oğlun.'' diye bağırdım.

''Sadece beni dinle-''

''Anladım. Onun bir canavar olduğunu düşünüyorsun. Ama değil. O sadece hasta. Onu sadece bir doktora götür.'' 

İç çekti ve dışarı yürümeye başladı. Benim olduğum yerde durdu, ''O şey senin kardeşin değil. Ve benim de oğlum değil.''

''O bir 'şey' değil anne. O bir insan ve bir sorunu var. Neden ona yardım etmiyorsun?'' diye sordum kapıyı suratına kapamadan önce.