Sen özlendiğini bilmiyorsun adam.
Ağlamaklı sesler düşün uçsuz bucaksız bir sokakta.
Sense o sokağın olmayan ucunda.
Sana ulaşmak seni özlediğimi anlatmaktan daha zor.
Sana ulaşmak bir şehri seninle süsleyip tekrar tekrar seni yaşamaktan daha zor.
Islak yanaklar düşün karanlığa boğulan küçük bir odada.
Güneş olduğun halde o odaya doğmuyorsun adam.
Hüzünlü bir kız düşün elinde kirik bir kalem seninse bir sigara dudaklarında.
Senin her yaktığında sigarandan
O bir satır daha yazıyor kendi yanmişlığına.
Sen sevildiğini bilmiyorsun adam.
Temiz bir kağıt düşün.
Kağıt senin resminle dolsun diye
Dolan kararan gözler var ardında
Uykuya hasret sabahlarda.
Buruk gülüşler düşün.
Ardından senin gülüşün geldiği için akla yarım gülüşler.
Sen gülmüyorsun hiç senin için ağlayana.
Sessiz veda düşün.
Bilinmeyen söylenmeyen hep gizli kalması gereken ama çözülmesi istenen.
Güldüren ama içten içe kahreden ateşinde bile üşüten sessiz bir veda düşün adam.