-Nasıl yani?
-Nefes gibi işte. Mecbursun ya nefes almaya. Bazen ölmek istesen de kendi nefesini tutamazsın. Çaresiz...
İstemeden de olsa alırsın o nefesi. Ben de öyle. Bağımlı gibi. Mecbur gibi. Nefes gibi.
Değişen şu ki aldığım her nefes içimi yakıyordu ya hani işte o yangın soğuyor gitgide. Buzlaşmadı henüz. Yine de batıyor. Keskinleşiyor yavaş yavaş. Ve bir gün o buz erise nefes alışım normale dönse bile, buzun kestiği yerde izi kalacak. Veya sadece içime zarar vermez. Kim bilir...