"Ahter" bu annemin sesiydi. Hemen kalktım "anne" kapıyı açtı "neden uyumadın hala" bağırıyordu. Bu benim annem değildi. O bana bağırmazdı. "a-anne" "kes sesini hemen yatacaksın" "tamam" deyip yatağıma yattım. Ne olmuştu birden bire? O bana hiç uyumuyorsun diye bağırmazdı ki derken bilincim kapanmıştı. Sabah uyandığımda çok soğuktu. Gece yatarken üzerim açık kalmıştı sanırım. Vücudum ağrıyordu. Hemen yatağımdan kalktım. Bugün annemin tatil günüydü. Seviniyordum ama hastalığım bunu engelliyordu. Odamdan çıktım. "anne" mutfaktan sesler geliyordu. Mutfağa girdim ve onu gördüm. Her hareketinden yorgunluk akıyordu. "anne" "ne var?" irkildim. O bana her zaman 'efendim yavrum' ya da 'efendim gece yıldızım' derdi. Ne oluyordu ve neden böyle davranıyordu? "bugün senin tatil gününde –" sözümü kesti. "evet ama seninle ilgilenemem daha önemli işlerim var" gözlerim dolarken devam etti "kahvaltımı yaptım ben. Sende yap şimdi. Babanda gelir birazdan" ağzımdan bir hıçkırık kaçtı. O benim babam değil diye bağırdım "hayır o senin baban. Sevmiyorsun ama o adam senin baban" diye bağırmıştı. "şimdi şuraya otur. Babana para bırakıyorum sakın alma" ne zaman görmüştü aldığı mı? ben hiçbir zaman ondan para almamıştım ki. "peki anne" derin bir nefes aldığını duydum o an. Sonra saçlarıma belli belirsiz bir öpücük kondurup çıktı. Hemen gülümsemiştim tabii. Kahvaltımı tüm iştahsızlığıma rağmen yapmıştım ve odama çekilmiştim. Birkaç saat kapının açılıp kapanma sesini duydum. Hemen dışarı çıktım. Gelen yine üvey babamdı. Önce gözleri etrafı taradı daha sonra bende durdu. Bir adım gerilediğimde güldüğünü gördüm. Ama bu gülüş bir şey yapmayacağından tamamen yoksundu. " ne o lan o kadar mı korkuyorsun benden?" bir adım daha geriledim. En sonunda bakışlarını benden çekip masada durdurdu. Parayı görmüştü. Hızla parayı alıp saymaya başladı. En sonunda saymayı bıraktığında kaşlarını çattı. "bu ne lan?" diyerek bana bir adım attı. "bu ne ? Alay mı ediyor bu kadın benimle? Bu para neye yetecek lan?" tekrar bir adım daha attı. Yine bir adım geriledim. "bıktım lan sizden anlıyor musunuz bıktım" derken belindeki kemeri çıkardı. Birden kolumu tutup beni duvara fırlattı. Sonra o belinden çıkardığı kemerle sırtıma vurmaya başladı. Öyle acımasız öyle kuvvetle vuruyordu ki vurduğu yerleri hissetmemeye başlamıştım. Her vuruşunda gözlerimden yaşlar boşalırken yerimde sıçrıyordum adeta. Saniyeler sonra omzumda hissettiğim o acı ise bitiş noktası olmuştu yakmıştı omzumu. Gözlerim artık ağlamaktan görmüyordu. Resmen omzumda sigara söndürmüştü. Acı ile kendimi yere saldım. Onunda bana şaşkınlıkla ve korkuyla baktığını gördüm sandım ama onu görmeye vaktim bile kalmadan bilincim kapandı. Gözlerimi çıktığımda yığıldığım yerdeydim. Ayağa kalkamaya çalıştım ta ki vücudumdaki o sızıya kadar. Tekrar olduğum yere düştüm. Üvey babam içeride olmalıydı çünkü televizyon sesi geliyordu. Birden kapı çalınca bir gürültü duydum. Üvey babam kapıda göründü. Gözleri... gözlerinde endişe vardı. Şaşırmamıştım. Neden mi? çünkü annemin konu ben olunca yapacaklarının ve yaptıklarının haddi hesabı yoktu. Bunu daha geçen gün görmüştü. Annem eline bıçak alıp babama saldırmaya çalışmıştı. Peki şuan ne olacaktı ? korkarak ürkek adımlarla kapıya yöneldi ve usulca kapıyı açtı. Annem her zaman ki bıkkınlık edasıyla içeriye girdi. Dakikalar hatta saniyeler sonra bıkkınlığın yerini korku almıştı. Çünkü beni görmüştü. "Ahter" anında yanıma çöktü ve başımı elleri arasına aldı. "ne yaptın ona?" kucağına almaya yeltendi ki acıyla inlemem onu dehşete düşürmüştü. "Ahter ne oldu?" gözyaşlarım yine tane tane düşmeye başlamıştı. "sı-sırtım" dedim kekeleyerek. Hemen sırtıma baktı ve o an annemin yüzünü öyle bir ifade kapladı ki artık onu hiç kimse durduramazdı. Korku,öfke,şaşkınlık,ifadesizlik... hepsi onda buluşmuştu. Hemen beni bıraktı ve koşarak içeriye gitti. "se-sen nasıl yaptın ona bunu? Kemerle nasıl döversin? Vücudunda nasıl sigara söndürürsün? Nasıl kıydın ona?" diye var gücüyle bağırmaya başlamıştı. Öyle güçlü bağırıyordu ki ben bile korkmuştum. Ondan hiç ses çıkmıyordu. Çünkü biliyordu ki suçluydu. "sen öldüreceğim" evet tüylerimi diken diken eden bir çift söz 'seni öldüreceğim' tüm gücüyle bunu bağırıyordu. Bense acaba yapar mı diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyordum. Sonunda annem odadan az önceki ifadeyle çıkınca zorla ayağa kalkmaya çalıştım. Annem kolumdan tutup beni odaya soktu. "bundan sonra sana dokunamayacak artık dokunsa bile onu ben yakacağım" gözlerimi korkuyla açarak ona baktım. Gerçekten yapar mıydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kutup Ahteri; Bedensiz (Düzenleniyor)
Teen FictionCehennemi cennetleştirmek kadar imkansızlık gölgesinin kavisli ruhlarıydı onlar... Cenneti cehennemleştirmek isteyen bir adam... Ve adamın cehennemine girmek isteyecek kadar aptal aşık bir kız... Sessiz çığlıkların arkasına gizlenen ölü duygular ru...