Chris: Günaydın Leslie :)
Bakışlarım ekranda kilitlenirken ne yapacağımı şaşırmıştım. Telefonu aceleyle kapatıp cebime sıkıştırdım ve huzursuzca yerimde kıpırdandım.
Bayan Lovell işlemlerle donatılmış tahtaya şaheseriyle gurur duyan bir ressam edasında bakarken göz ucuyla hemen çarprazımda oturan Grant'a doğru kısa bir bakış attım.
Saniyelik bakış bile tüm bedenimin buz kesilmesine yetmişti. Mideme oturan kayayı parçalayıp atmak ve hafiflemek istiyordum.
Kaburgalarımın içerisinde kasırgayla şiddetlenen bir alev yumağı vardı sanki. Tenime o kadar tezatlık katıyordu ki buharlaşacağımı düşünmeye başlamıştım.
O gerçekten kusursuzdu.
Ve ona bakmak tüm organlarımın parçalanışını hissetmek gibiydi.
Oldukça uçarı bir acıydı ama yinede bir dal parçası olsaydım onun parmakları tarafından kırılmayı büyük bir zevkle kabul ederdim.
Düşüncemle beraber yanaklarım alevlenirken ne kadar aptal olduğumu bir kez daha fark etmiştim.
O Leslie'yi seviyordu ve sevmeye de devam edecekti. Çünkü o çok güzeldi.
Benden daha güzel.
Titreyen parmaklarımla hızla cebimi yokladım. Telefonun tanıdık yüzeyi parmaklarıma temas ettiğinde içinde kaynayan lavları püskürtmek üzereydim.
Ekran şifresini girdikten sonra mesaj kutusuna girdim ve Chris'in attığı mesajı açarak derin bir nefes aldım.
Mya: demek beni buldun :(
Chris önceki mesajlarında Leslie'nin partide saatlerce ona baktığını söylemişti. Buda Leslie'nin Chris'i beğendiği anlamına geliyordu.
Onu çok iyi tanırdım. Hatta herkesten iyi tanırdım.
Chris: Evet :) Artık şu bakışmalara son verip yanına gelmeme ne dersin?
Mya: Uhm.. ben ve erkek arkadaşım yeni ayrıldık Chris, o yüzden bunun pek doğru olacağını sanmıyorum
Chris: seni öperken bunu izlemesi fena olmaz aslında :)
Mya: ciddiyim
Chris: Ugh.. peki
Chris: bir süre böyle devam edebiliriz
Chris: ama sadece bir süre
Chris: parmaklarımı ekranda yormak yerine daha yararlı şeyleri tercih ederim :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drama // Chris Schistad
FanfictionI swear i was in love with you but sometimes words don't work