Unknown: ne yapmaya çalışıyorsun?
Unknown: siktiğimin boş bir nedeni yüzünden beni engelliyorsun ama eski erkek arkadaşının önünde aletimi kavramaktan hiç çekinmiyorsun?
Unknown: ayrıca o kıza neden bağırdın? Ağlayarak gittiğini gördüm üstelik sana gülmemişti bile.
Unknown: Leslie ciddi anlamda bu olanlara anlam veremiyorum. Yanına gelip konuşacaktım en azından seni daha yakından tanıyacaktım
Unknown: eski erkek arkadaşını bahane edip durdun ama dün yaptığın şey...
Unknown: siktir!
Unknown: başkalarının telefonundan sana mesaj atmakla bir daha uğraşmayacağım!
Mya: o kızın ağlayarak gitmesi cidden umrunda mı Chris?
Mya: yemekhane sırasında seninde alt sınıflardan bir çocuğa herkesin içinde hakaret yağdırdığını hatırlıyorum.
Mya: korkusundan bir daha sıraya giremedi.
Unknown: çünkü Sed'in kız kardeşini becermekle ilgili uçuk sözler söyledi o soğan kafalıyı orada öldürmediğim için bana teşekkür etmeli
Unknown: yani ikisi aynı şey değil
Unknown: başkalarına olan sinirimi suçsuz birinden çıkarmıyorum ben en azından Leslie
Mya: pekala Chris, ne yapmamı bekliyorsun?
Unknown: hiçbir şey Leslie, hiçbir şey!
Unknown: sadece siktiğimin bahanelerinden kurtulup artık benimle yüz yüze konuş
Unknown: başka hiçbir şey umrumda değil
Mya: bunu zaten biliyorum
Mya: kimseden farkın yok Chris, şimdi lütfen başkalarını önemsiyormuş gibi yapmayı bırakıp bana ders vermeyi keser misin?
Unknown: ne demeye çalışıyorsun?
Mya: ben o kıza bağırırken sadece izledin yani gelip şimdi bana öğüt veremezsin. Çünkü tek önemsediğin güzel bir yüz ve güzel bir beden.
Mesajı yazdığımda gözlerimin puslu tabakasından dolayı ekranı göremiyordum. Parmaklarım titriyor ve yanaklarım yanıyordu.Leslie'nin herkesin içinde bana hakaret etmesi ve Grant'e karşı boş olmadığımı bağırması bütün dünyamı yıkmıştı.
Gülme seslerini ve sonrasında gelip ciğerlerimi düğümleyen acı dolu fırtınayı hala hissedebiliyordum.
Kendimi tutmaya çalışmıştım ama bu çok zordu. Ağlamaya başladığımda Grant'in bana bakışı çok farklıydı. Daha önce görmediğim türden bir bakış.
Şaşkınlık ve ardından gelen büyük bir enkaz. En yakın arkadaşının ondan hoşlanıyor olması eminim berbat bir histi.
Defalarca aramasına rağmen telefonu açmaya cesaret edememiştim. Evime kadar gelmiş ama anneme hasta olduğum bahanesini öne sürerek onu geri yollatmıştım.
Bütün kederim küçük bir su damlasına sığmış gibiydi. Yanaklarımı nemlendiren sıcak ıslaklık elmacık kemiklerimi yaladı ardından yavaşça çeneme süzüldü.
Gözlerimi birkaç kez kırpıştırmak zorunda kaldım. Beynim tüm işlevlerini kaybetmiş gibiydi.
Chris tam bir pislikti. Tek arzuladığı güzel bir beden ve yatağına atacağı yapay beyinli bir oyuncaktı.
Telefon parmaklarım arasında huzursuzca titreşti ve tenimi gıdıkladı. Bulanık görüntü yüzünden homurdandım ve mesaj kutusuna girerek gelen mesajı açtım.
Unknown: ne saçmalıyorsun sen? Eğer bedenini ve yüzümü önemsemiş olsaydım seni okulun ilk günü fark ederdim Leslie! Siktiğimin mesajını atmış olmasam haberim bile olmayacaktı.
Unknown: Konuşurken eğlendiğimi hissettim ve bana iyi geldiğini düşündüm, şimdi kalkıp bana nasıl böyle bir şey diyebilirsin? Yanına gelip konuşmuşluğum bile yok. Ben seni görmeden öncede de kabullenmiştim.
Unknown: en azından bana bu hissi vermiştin.
Unknown: biliyor musun? Siktir git.
Son kelimeler bütün kemiklerimi yakıp adeta küle çevirmişti. Şuan tek istediğim güçlü bir fırtınanın bütün küllerimi savurması ve hiçliğe kavuşturmasıydı.
Bildirim sesi bir kez daha kulaklarımda yankılandı ama bu sefer açmaya halim yoktu. Yine de kendimi zorladım ve karşılaşacağım görüntü için kendimi hazır konuma getirdim.
MycharmyGrant: Mya lütfen dışarı çık yalvarırım..
MycharmyGrant: seni görmek istiyorum, lütfen buna gerçekten çok ihtiyacım var..
MycharmyGrant: lanet olsun! sana her şeyden çok ihtiyacım var Mya
-
Finale mi gitsek napsak?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Drama // Chris Schistad
FanfictionI swear i was in love with you but sometimes words don't work