"Ariana is missing!"

987 64 12
                                    

Gözlerimi açma çabalarım da başarısız olup dışarıya doğru derin bir nefes verdim.

"Ariana, kes şunu." sanırım Dylan'ın boynuna doğru nefesimi verdim ve bunun sonucunda gıdıklandı.

"Üzgünüm." tekrar gözlerimi açma savaşına başladım ve bu sefer kazanan ben olmuştum. Bir anda yatakta dikleştim ve bağırdım.

"Kazandım! Ben kazandım!"

"Ariana, lütfen sus." Ona baktığım an başıma birden bir ağrı saplandı mecburen tekrar yatağa yapışıp kaldım.

"Dylan, benim başım ağrıyor." gözlerini yavaşça açıp bana baktı.

"O kadar içsem benimde başım ağrırdı."birden neden aynı yatakta olduğumuzu düşünmeye başladım.

"Biz neden aynı yataktayız?"

"Nasıl yani, dün geceye dair hiç bir şey hatırlamıyor musun?" kafamı hayır anlamında salladım. Ne olmuştu ki?

"Sadece bazılarını mesela sürekli yere düştüğümü ve duş aldığımı hatırlıyorum."yatakta dikleşip bana baktı.

  " Dün gece fırtına vardı, şimşekten korktuğun için yanına yatmamı istedin. Fırtına bitince gidecektim ama  uyuya kalmışım."  başımı salladıktan sonra ayağa kalkıp odamdaki tuvalete girdim. Elimi yüzümü yıkayıp geri çıktığımda Dylan'ın çoktan gittiğini fark ettim.

Dolabımın karşısına geçip bugün evden dışarı çıkmayacağıma kanaat getirdiğim için gri bir eşofman aldım. Üstümdeki beyaz dar tişörtümü değiştirmeme gerek yoktu. Altımdaki pantolonu çıkarıp eşofmanımı giydim. Birbirine karışmış saçlarımı taramadan tepeden gevşek bir topuz yaptım. 

Odamdan çıkıp mutfağa gitmek için merdivenleri inmeye başladım. Odadan çıkmadan önce eşofmanımın cebine koyduğum telefonum titredi.

*Bugün dolunay var. Bak yine şanslısın.-Selena*

Olduğum yerde bir kaç defa zıpladım. Evet, şanslıydım. Dolunay ayın en sevdiğim haliydi ve California'ya geldikten 2 gün sonra dolunay olması kesinlikle şansımaydı.

*Evet şanslıyım ve bir şey soracağım. Neden buraya gelmeyi düşünmüyorsun. Bizimle yaşaman daha iyi olmaz mı?-Ariana*

Mutfağa girdim ve bir şeyler hazırlamaya çalışan Dylan'a bakıp 'umutsuz vakasın' gibi başımı hayır anlamında salladım. 

  " Dylan, senin baban Şerif ve balayına vakti olacağını düşünmemiştim." ona yaklaşıp tezgaha kalçamı dayadım.

" Bende öyle, ama işlere Thomas'ın bakacağını söyledi.

  " O kim?" 

" Şerif yardımcısı."  başımı sallayıp masaya oturdum ve 2 dakika önce titreşen telefonuma baktım.

* Bilmiyorum, aslında biraz da buradan ayrılmak istemiyorum. Biliyorsun,annem ve babamın mezarı burada Ari. Hem sizin düzeninizi bozmaya gerek yok. Zaten annenler daha balayında. Onlarında beni kabul edeceğini sanmıyorum. -Selena*

*Saçmalamayı keser misin, sandığın gibi değiller. Zaten geçen sene bizde yaşadığını hatırlatırım. Annem Danny'yle konuşabilir. -Ariana

* Peki ama bak gerçekten istemezlerse bana söylüyorsun. Kendi kafana göre iş yapma sakın. -Selena*

*Sel, inan bana kabul edecekler. Dylan'la ben konuşurum annem de Danny'yle konuşuruz ve iş biter. Bu kadar. Şu an Dylan'a kahvaltıda yardım etmek zorundayım bana seslenip duruyor, görüşürüz. -Ariana*

Enemies (Dariana)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin