The Beginning

1.6K 68 29
                                    

Multimedya: Ariana

Aynada kendime bakıp saçlarımı son kez kontrol ettim. Daha üstümü giyinecektim, neden ilk saçlarımı yaptığım hakkında pek bir fikrim yoktu. Birazdan, annem beş sene sonra evlendiği için saygıdeğer üvey babam bizi kendi evine götürecekti.

Dolabımın önüne geldim ve fazla Düşünmeden siyah bir pantolon ve sarı göbeğimi açık bırakan, uzun kollu ve tenine yapışan bir tişörtü aldım.

Arkadan at kuyruğu yaptığım saçlarımı ani bir kararla açtım ve dalgalandırdım. Böyle daha iyi gözüküyordu.

Bavullarımı aşağı indirdim ve tekrar odama çıktım. Son bir bavulum kalmıştı ve ben ona ne koyabilirim diye düşünüyordum. Odamda gözlerimi gezdirirken ilkokuldayken babamla çekindiğim fotoğraf takıldı gözüme. İçimi bir huzur kaplarken fotoğrafı alıp hemen bavulumun ön gözüne koydum. Tekrar odamda gözlerimi gezdirmeye başladım. Yatağımın üzerinde duran Bonny'i aldım ve bavuluma koydum. Masanın üzerine koyduğum günlüğümüde alıp bavuluma koydum. Daha sonra bavulumu sürükleyerek yan odaya girdim.

8 yaşından beri olan bebek koleksiyonum. Bu bebeklerin hepsini bavuluma sığdıramazdım fakat en sevdiklerimi alabilirdim. Rafları dolaşırken Summer'ın yerinde olmadığını fark ettim. İçimdeki huzur giderken kaşlarımı çattım. Onu almadan gidemezdim. Belki yerini değiştirmiş imdir diye diğer rafları dolaşmaya başladım ama yoktu. Gözlerim dolarken annemin adımı seslenmesi ile kendime geldim.

"Ariana, Danny geldi acele et kızım." içimdeki küfürleri sessizce dışarı yansıttım ve gözümden düşen birkaç yaşı silip konuştum.

 "Geliyorum, sen çık." arkamdaki raflarda da göz gezdirdim ama yoktu işte. 

  " Lanet olsun, bu bebek nerede." 

" Ariana iyimisin? Ben bavullarını alıyorum. Lütfen biraz hızlı ol." gözlerimi devirip aşağıya doğru seslendim.

" Tamam anne." son rafta da göz gezdirdikten sonra burada olmadığına kanaat getirdim. Nerede olabilirdi ki? 

8. yaş günümü kutlarken babamın hediye ettiği bebekti. Onu almadan gidemezdim, ve tabiki babamın bir kaç eşyasını.

Bavulumu Bebek koleksiyonumun olduğu odanın karşısındaki odaya sürükledim. Burası babamın çalışma odasıydı ve o öldükten sonra hiç kimse bu odaya girmemişti. Babamın en son bıraktığı gibi kilitliydi. Böyle olmalıydı. 

Sendelediğim için yanlışlıkla kapıya çarptım ve kapının açılmasıyla düşmemek için duvara yaslandım. Kapı nasıl kilitli olmayabilirdi? Buraya babam öldüğünden beri kimsenin girmediğine yemin edebilirdim. 

Şaşkınlığımı atıp odaya girdim. Bütün duvarlar kitaplıkla çevrilmişti.Kitaplar, masa ve daha bir çok şey toz içindeydi. Masaya yaklaştım. Bir kaç dosya vardı. Geri çekilirken Summer'ın burada olduğunu gördüm. 

" Bu imkansız." kendi kendime mırıldandım. Olanlara anlam veremiyordum. Hemen Summer'ı alıp bavuluma koydum ve odadan çıkmak üzere kapıya yürüdüm. O sırada bir şeyi daha farkettim. Babamın her zaman masada bulundurduğu aile resmimiz yoktu. 

Oda da bulunan kitaplıklarda göz gezdirmeye başladım. Babamın en sevdiği kitabı bulamazsam cidden eve yabancı birinin girdiğini düşünmeye başlayacaktım. Kendini cesur sanan birinin. Son rafta aradığım şeyi buldum. Babamın en sevdiği kitabı. 

Kitabı alıp, masada duran kol saatini ve siyah kalemi alıp bavuluma koydum. Kapıya arkamı dönüp son kez göreceğim bu odaya konuştum.

  " Elveda baba." odadan çıkıp kapıyı kilitledim ve anahtarları cebime attım. Bavulumla beraber aşağı inmeye başladım. Salona geldiğimde birden anılar gözümde canlanmaya başladı. Maalesef sadece Ortaokul 1'e kadar yanımda olabilmişti. Gözlerimdeki yaşları tutmaya çalıştım ve kapıya geldim. 

Evden çıkıp kapıyı kilitledim. Annem arabanın içinde oturuyordu Danny ise, yani üvey babam, arabanın dışında bekliyordu.  Benim geldiğimi görünce gülümseyip bagajı açtı ve elimdeki bavulu alıp koydu.

"Nasılsın prenses?"

"İyiyim, sen nasılsın?"

"Bende iyiyim, Lise 1'di değil mi? Fazla geç olmadan okula başlarsın ."

"Evet, lise 1." Arabaya bindim ve  uzun bir yolculuğun beni beklediğinden emin olarak gözlerimi kapadım.

Enemies (Dariana)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin