"Oh my God!"

413 60 20
                                    


Camımın önüne oturup dolunayı izlemeye başladım. Camımın yatağımın önünde olması çok güzeldi. Yatarken de dolunayı izleyebilecektim. Yatağımın üzerinde olan telefonumu alıp tekrar camımın önüne oturdum. Selena'yı arayıp açmasını bekledim.

" Evet, Ariana ne oldu ?"

" Seni aramam için illa bir şey mi olması gerekiyor?"

" Neden soruma soruyla karşılık veriyorsun?"

" Sen neden soruma soruyla karşılık veriyorsan, bende o yüzden soruna soruyla karşılık veriyorum." kıkırdamasını duymuştum.

" Tamam, Ariana ne olduğunu söyle şimdi."

" Geliyorsun, annem izin verdi." annemle konuşmadım bile!

" Ciddimisin?"

" Evet." hayır, ciddi değilim ama buraya gelmeni istiyorum.

" Ya, Danny ne dedi?" bilmem dediğim gibi hiç konuşmadım.

" Kabul etti, Dylan'la seni almaya geleceğiz."

" Tamam, ben hazırlanıyorum o zaman."

" Tamam."

Annemin izin vereceğine emindim, bu yüzden gelebilirdi. Zaten Danny Şerif'ti ve izin verirdi. Evde başka izin almam gereken kimse olmadığına göre sorun çözülmüştü. Odamın kapısı önce tıklatıldı sonra açıldı.

" Ariana, ben çıkıyorum. Sabaha karşı anca gelirim." oturduğum yerden kalkıp ona doğru ilerledim.

" Nereye gidiyorsun?"

" Britt'e." kaşlarımı çattım.

" Neden ona gidiyorsun?"

" Sadece ayrılmak istediğimi söyleyeceğim. Daha sonra Holland'la gezeceğiz."

" Holland'la gezerken bende gelebilir miyim?"

" Tamam, ararım seni." bana sarıldı ve odamdan çıktı.

2 SAAT SONRA

Telefonumun çalmasıyla daldığım hayallerden çıktım.

" Ariana, aşağıda bekliyoruz."

" Tamam hemen geliyorum." üstüme hızlıca ceketimi alıp geri çıktım.

" Hey, geldim."

" Hadi, yürüyelim o zaman." Holland bu kadar tatlı olmak zorunda mıydı. Yaklaşık beş dakika sonra benzinliğe gitmiştik. Tek açık market orasıydı. Sadece su ve acıktığımız için sandviç alacaktık. Dylan'ın verdiği parayı alıp markete girdim. 2 tane sandviçi alıp ve bir su alıp parayı ödeyip çıktım. Holland ve ben fazla kilo almak istemediğimiz için paylaşacaktık.

" 2 tane sandviç ve bir tane s..." gördüğüm şeyle olduğum yerde durdum ve hayatımın en büyük çığlığını attım.

" Aman Tanrım!" Dylan ve Holland yerde kanlar içinde yatıyorlardı. Hemen telefonuma sarılıp polisi aradım.

" Benzinliğe gelmelisiniz. Çok acil." bir şey söylemesine izin vermeyerek telefonu kapattım ve ağlamaya başladım

" Hayır, ne olun ölmeyin." elimdekileri yere bırakıp Dylan'ın yüzünü avuçlarımın içine aldım.

" Dayan, Dylan. Geliyorlar dayan." Holland'ın her yeri kan içindeyken Dylan'ın sadece beli kanıyordu. Holland'ın yaşadığından bile şüpheliydim. Hollad'ın yanına gidip kulağımı kalbine yaklaştırdım. Atıyordu. Teşekkürler Tanrım! Polis ve ambulans sirenlerinin seslerini duyuyordum.

Enemies (Dariana)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin