BİR KOMİK AJAN

REZİLLİK

Mizah ile aksiyonu harmanladık ortaya böyle birşey çıktı. Hepinize iyi okumalar. Okumaya başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.

*****

-"Didem Pek. Senenin ortasında neden kayıt işlemi yaptırdın? "

Içimden her ne kadar sana ne çakma Bülent Ersoy  demek istesem de dışımdan maalesef bunu diyemezdim-ama cidden benziyo he. Bu soru üzerine tüm sınıf bana odaklanmış cevap bekliyordu.

Recep ivedik gibi. No bahıyon, no bahıyon demek istedim bi an.

Oturduğum sıradan ayağa kalkıp isteksizce cevapladım.

-"Annemin tayini buraya çıktı hocam." deyip tekrar yerime oturdum. Hoca bunun gibi daha birçok soru sormuştu, annemin babamın mesleği, kaç kardeş olduğumuzu, hangi okuldan geldiğimi.. Bir ara beni nüfusuna felan alacak zannetmiştim.
Bu öğretmenler neden bu kadar meraklılardı ki? Hayır yani ona neydi kaç kardeş olmamdan?
Bende el mahkum tüm sorulara cevap vermiştim. Aklına daha fazla soru gelmemiş olacak ki

-"Anladım, oturabilirsin." deyip derse başladı.

Bende dersi pür dikkat dinlemeye başladım. Desem yalan olur. Ben kim ders dinlemek kim? Sınıfa bir göz gezdirdiğimde kimsenin dinlemiyor olduğunu gördüm kendisi çok detaycı bir hocaydı ve buda felsefe dersinin sıkıcığına sıkıcılık katıyordu.

Bende kafamı sıraya koyup gözlerimi yumdum zaten birşey anlamıyordum uyumak daha faydalı gelmişti.

******

Bugün dersimize giren tüm hocalar neden buraya geldiğimi adli sicil kaydıma kadar  sordukça burdan daha da nefret ettim. Ne meraklı insanlardı.

Geldim ışte, burda okuyacağım. Artık bezmiştim bu sorulardan. Günüm yeterince sıkıcı geçiyordu henüz sınıftaki kimseyle kaynaşmaya vaktim olmamıştı herkes kendi alemindeydi zaten aralarında belli bir gruplaşmalar oluşturmuş takılıyorlardı.

-"Selam Izmir li fıstık." dediğinde sesin geldiği yöne baktım.

Sınıfın badboyu Enes le karşılaşmak en son istediğim şeydi. Kantinde tek başıma oturmuş, sessizce tostumu yerken nerden gördü şimdi bu beni?

Nerde sessiz yiyon aq. Tüm kantin ağız şapırtını dinliyodu.

Kess.

-"Cevaptamı yok sarışın. Ama Şimdi çok üzdün beni. "Deyip çocuk gibi dudaklarını büzdü. Kendini sempatik felan mı zannediyordu acaba. Bende onun bu hareketine dilimi çıkartarak cevap verdim

-" Senin gibilerle muhattap olmuyorum. Başka kapıya. "

Dediğim de kantinden bir

-"ooo"
Sesi yükselmişti. Harika şimdi de tüm kantinin dikkatini çekmiştim. Herkes başımıza toplanıp Enes in vereceği cevabı merakla bekliyordu.

Şimdiden cenazemi düşünmeye başladım.

Merhumu nasıl bilirdiniz?

Komik bilirdik .

Enes tam ağzını açmış cevap verecekken, kantin den bir kız ciyaklaması duyulduğunda herkes o yöne baktı.

-"Enees, nerdesin beş dakikadır seni arıyordum."dediğin de Enes de ona dönmüştü.

BISMILLAHIRAHHANIRRAHIM.!
O nasıl bir ağızdır kardeş. Konuşurken herkesi vakumlıycan. Kız sanırım dudaklarına botoks yaptırmıştı ve dudakları zaten yeterince belirginken kırmızı rujunu taşırarak sürüp daha da belirginleşmesini sağlamıştı.

Birisi ona gerçeği söylemeliydi..

Bayan vakum Enes in koluna girip soru yağmuruna tutarken okul zili çalmıştı. Kızı pek sevmesem de ister istemez ona bir can borcum olmuştu. O gelmeseydi olacakları bilemiyordum. Ama bu işin burada bitmeyeceği de kesindi. Ondan korkmuyordum ama okulun ilk gününden olay çıksın istemiyordum içim rahatlamıştı. Hocalara kötü bir izlenim verirsem ailem beni bu okuldan da alırdı büyük ihtimalle.

Sınıflara dağılırken çakma sarı beni süzdü. Kendi gibi filli boyayla anlaşma yapmadığım için tuhafına gitmişti herhalde. Ve ben onun gibi çakma sarı değildim saçlarım tamamen doğaldı.

Tostumun son lokmasını ağzıma tıkıştırıp sınıfa girdim. Yanaklarım tamamen şişmişti. Ben sınıfa doğru ilerlerken Enes in oturduğu masada bir kıpırdama olmamıştı.

Masa nasıl kıpırdasın kardeş canlı mı o. Zaa xd.

Derse geç kalmak umurlarında değildi. Hala dediğim lafı hazmedemeyip bunu düşündüğüne eminim.

Hoca sınıfa girip herkes ayaklandığında ben sırama daha yeni oturuyordum. İyi dersler dediğinde ağzımda evire çevire yutmaya çalıştığım tostla uğraştığım için cevap verememştim. Hoca bana tuhaf tuhaf baktığında elimle yanaklarımı kapattım. Ne yapayım ben aç bir insandım o son parçayı yemesem aklımda kalırdı. Ve ben aklımda kalacağına midemde kalsın taraftarıydım. Oturabilirsiniz dediğinde rahatladım.

Ders başlayalı on dakika olmasına ragmen Enes hala ortaklıklar da yoktu. Hoca yazı yazma işlemini bitirip birden bana döndüğünde içimden' gene başlıyoruz'dedim.

-"Duyduğuma göre aramıza yeni bir öğrenci katılmış. " Allahım ya sanki ilk okuldayız." Seni tanıyalım mı....ee"

Derken sınıfın kapısı açıldı

-"Didem ,hocam." Deyip bana baktı. Enes, hocanın ismimi düşünmekle olan imtihanina yardımcı olmuş bir şekilde sınıfa girip sırasına oturdu.

Hoca sanki normal birşey olmuş gibi onu karşılayıp, şaka şaka,hiçbir hoca Enes i umursamazken bu hoca ona derse geç kaldığı için iyi bir azar çekmişti.

Helal olsun be.

Enes de sanki sağır gibi hocaya bön bön bakıp sonra da yerine oturdu. Hoca ya sabır çekip ilgisini tekrar bana yönlendirdi.

-"Evet Didem hoşgeldin. Kendini biraz tanıtmak ister misin . Mesela senenin ortasında gelmenin bir sebebi var mı? "

Ben daha sabah bir hoca daha sorarsa sanane diyeceğimi söylemiştim değil mi? Bu hocadan biraz tırstım doğrusu.. Ama söz sozdur napalım.

Doğrudur bro.

Ayağa kalkıp

-"Hocam sabahtan beri bu soruyu soruyorlar keşke alnıma felan yazsaydım sürekli hayat hikayemi anlatmak zorunda kalmazdım." Dediğim de sınıftan bir

-"Ooo" sesi yükseldi.

Susun susun. Sabah yürek yemiştim de ,bi kusup geliyorum.

Aferin Didem kantine rezil oldun,şimdi de sınıfa rezil ol aferin.