Arabadan inip Elena'nın evine doğru yürümeye başladım.
İkimizde geleseye kadar hiç konuşmamıştık.
Üstelik onun evinde ne yapacaktım bir fikrim yoktu.
Herhalde bir köşeye oturup kalırdım."Geliyor musun?"
Elena'nın söylemesi üzerine evin önünde durduğumu fark ettim ve adımlarımı içeri doğru atmaya başladım.
İçeri girince gözümle her yeri süzdüm.
Daha çok beyazın hakim olduğu salon güzel görünüyordu."Benimle gel üstünü değiştirmen için odama gidelim."
Başımı sallayarak merdivenlere doğru onu takip etmeye başladım.
Yukarıda en baştaki odaya gelince durduk.
Kapıyı yavaşça araladı ve içeri girdik."İnsanlara burada özel bir şey olduğunu söylediğimde kimse bulamıyor."
"Ama sen çoktan buldun değil mi Kyla?"
Odanın duvarlarına bakıp hafifçe gülümsedim.
Şuan umutlanmamam gerekiyordu ama beceremiyordum işte.
Bu yüzden kendimden nefret ediyordum."Lila. En sevdiğim renktir."
Dedim lila renkli duvarlara bakarken.
"Ah bekle sana kıyafetlerimden birini vereceğim ve o üstündeki kanlı iç çamaşırlarından hemen kurtulucaz."
"Tamam."
Diyip beklemeye başladım.
Elena bana istediği zaman iyi istediği zaman kötü davranabiliyordu ve bende buna güzelce izin veriyordum.
Bunu yapmamalıydım.
Doğru olan bu değildi.
Doğru olan onu bir daha aramamam ve hayatta beni gerçekten seven birini bulmaktı.
Elenanın uzattığı gömleği elimle kavradım.
Gömlekten gelen ve benim delicesine özlediğim Elena'nın kokusunu içime çekerken az önce düşündüğüm herşey buhar olup yok olmuştu beynimde.
Bir süre sadece burnuma gelen kokunun tadını çıkardım."Eh doğru çıkayımda giyin."
Bir süre gömlekle öylece kalmamı Elena yanlış anlamıştı fakat bu işime gelmişti ve üstündekilerden hemen kurtulup Elena'nın bana verdiği gömleği giymiştim.
"Giyindim gelebilirsin."
Açılan kapının ardından Elena gözüktü.
"Pekala şimdi-"
Sözünü yarıda kesip beni süzmeye başladı.
Elena benden daha uzun olduğu için gömlek neredeyse dizlerime ulaşacaktı.
Fakat sadece gömlek verdiği için üzerimde iç çamaşırlarım olmadan tek gömleği giymiştim.
Eğilip üzerime baktım ve ne kadar komik durduğum hakkında düşünmeye başladım.
Normal ölçülere sahip bir kız olsaydım şuan seksi falan olmam gerekiyordu.
Ama ben minyondum.
Ufak tefektim ve belki de kimse beni bu yüzden sevmiyordu."Şimdi?"
Diye sorup Elenaya baktım.
Elena kapıyı kapatıp yavaş adımlarla yanıma yaklaştı.
Gözlerimi başka yöne çevirip tekrar sordum."Elena?"
Elena aramızdaki mesafeyi kapatırken gözlerimi kapattım.
"Tanrım kokun başımı döndürüyor Kyla."
Gözlerimi iyice kapattım ve nefes almak için ağzımı açtım.
Fakat bu kısık sesli bir iniltiymiş gibi duyuldu odada."Şimdi biraz yaramazlık yapacağım güzelim çünkü beni kendimden geçirdin."
"D-dediklerini anlayamıyorum Elena."
Elena tüm gücüyle beni yatağa ittiğinde istemsizce yatağa düştüm.
Az sonra neler olacağını çok iyi biliyordum.
Fakat bunun hayalini deli gibi kurmuştum ve şimdi gerçek olacakken bana sessiz kalıp olanları izlemek düşerdi.
Elena yatağa çıkarak yavaşça üstüme eğildi.
Bu benim nefesimi kesmeye yetmişti bile."Sana bu kadar kötü davrandığım için üzgünüm bebeğim."
Bana inanın bunu söylerken dudakları kulağımda yavaşça hareket etmişti ve tüm tüylerim diken diken olmuştu.
Dudaklarıyla kulağımdan boynuma kadar düz bir çizgi çekmişti.
En son yüzümle aynı hizaya gelince durdu.
İlk önce gözlerimin içine baktı ve o her zaman hayran kaldığım dudaklarını benimkilere bastırdı.
İşte o zaman gerçekten bir rüyada olup olmadığımı düşünmeye başladım."Bunun hoşuna gittiğini biliyorum fakat şaşırtıcı taraf benimde hoşuma gitmesi."
Kısık sesiyle konuştuktan sonra öpücükler kondurarak göğsüme indi.
Ben yaşadığım şok sayesinde tek bir kelime dahi edemiyordum.
Ama bunun hoşuma gittiği son derece doğruydu.
Tek hamleyle üzerimdeki gömlekten kurtuldu ve bu durumda benimde onunkileri çıkarmak gerekiyordu.
Dudaklarımız hala bitişikken ellerimi Elenanın şortuna görürdüm ve düğmeleri açmaya çalıştım.
Uzun uğraşlar sonucu Elena bana yardım ederek şortunu çıkardı.
Bir işi bile beceremediğim için kendime bir kez daha küfür ettim.
Sonunda ikimizde çıplak kalınca Elena kendini bana bastırdı ve bende ellerimle çarşafı kavrayıp büyük bir çığlık attım.
Elena işine zevkle devam ederken çoktan gözlerimi kapatmış ve başımı geri atmıştım
Şuan bulunduğumuz durumu rüyamda görsem gülüp geçerdim herhalde.
Bir süre daha devam ettikten sonra Elena kendini üzerime bıraktı ve ikimizde soluk soluğa sakinleşmeye başladık."Kyla"
"Evet."
Ellerini bana doladı.
"Artık yanından ayrılmak istemiyorum. Veya başka birilerini. İzin ver ve lila rengimizde kaybolalım."
Hala açmadığım gözlerimi araladım ve gülümsedim.
Bana bakan Elena benimle birlikte gülümsedi ve başını göğsüme koydu.
Onun yaptığı gibi ellerimi ona doladım ve artık mutlu olabileceğimi düşündüm.
Sonunda bende mutlu olacaktım hemde sevdiğim kızla.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lilac ◆ girlxgirl
Non-FictionBana dokundun ve aniden lila renginde gökyüzüne dönüştüm. Ve sen morun sadece senin için olmadığına karar verdin . #35 Non-fiction *-*