- iddia -

237 4 0
                                        

Öylece yüzüne baktım . Eğer kaybedersem o sigarayı onunla birlikte içecektim . Bu çok saçma herşeyden önce. Elimi çektim aniden .
Yaptığı saçmalığın farkına varması gerekiyordu . Zaten boşuna girmiştim iddiaya . Tuna beni seviyor ve miraç kendisi kaybeder .

"Saçmalık bu yaptığın " Biraz daha yaklaştı ve yüzüme daha dikkatli baktı. Gözlerimi kısıp sinirli bakışlarımı gönderdim . Ellerini havaya kaldırdı ve biraz uzaklaştı.

"Sen bilirsin hayal . Bu iddiadan korktuğunu her seferinde belli ediyorsun ". Ellerimi yumruk yapıp omzuna bir tane vurdum. Benimle bu şekilde konuşamaz. Kabul edebilirim aslında . Sonuç olarak kaybedecek kişi o . Elimi tekrar kaldırdım ve bana gülerek bakan miraça uzattım . Bir bana bir elime baktı ve yeniden tuttu elimi . Meydan okurcasına kaşlarımı kaldırdım. Ne kadar yapabilirsem.

" Tamam ... Kabul ediyorum ". Elimi hızla çekip geldiğimiz yere doğru yürümeye başladım . Bu taraftan  geldiğime göre , çadırlarda bu tarafta olmalı. Miraç da peşimden geliyordu.
Onu umursamadım ve yoluma devam ettim . Buraya zorla gelmiş bile olsam miraç gibi gereksiz bir kişilik yüzünden beş günümü berbat edemem.

Yaklaşık bir saat sonra zorda olsa yolu bulabilmiştik. Sonunda çadırların yanına geldiğimizde herkes bizden tarafa koşmaya başladı . Bizimkiler gelip benim etrafımı sardılar hemen .

" İyi misin hayal ?".

"Noldu ?".

" Nasıl kayboldun ?".

"Kaç saattir seni arıyoruz ".

Hep bir ağızdan soru sormaya başladıklarında bezmiş bir şekilde aralarından sıyrılıp bana eliyle 'gel gel' işareti yapan Hüseyin hocanın yanına gittim . Miraçta benimle birlikte geldi . Ahh tabi birde Hüseyin hocaya dert anlatmak var .

" Lan sizi gerizekalılar ... Lan oğlum kızım siz beyinsiz misiniz evladım...
Ormana yarin hep beraber gidecektik zaten . Ne diye önden gidip kayboluyorsunuz ".

Hüseyin hoca hakaret etmeyi bırakınca ilk ben konuştum çünkü miraç konuşacak gibi değildi yeminle.

" Hocam ben tuvalet için gitmiştim .
Biraz ileri gitmişim ".

Bütün okul gülmeye başladı. Olumsuz anlamda kafa salladı Hüseyin hoca .
Sonra miraça döndü . Evet miraç biraz daha konuşmazsa Hüseyin hocaya mağruz kalacaktı ..

" Sen miraç . Lan hadi o tuvalete gitti , sen nereye gittin gereksiz evladım ".

Okul kahkahalarla gülmeye başladı . Çok pis rezil olmuştuk . En önemlisi de ben . Ne yalan söyleyeyim tuvalete gittim demek iyi bir yalandı . Dolaşmaya gittim deseydim Hüseyin hoca beni kendi elleriyle dolaştırırdı.

" Bende arkadaşa göz kulak olmaya gittim hocam ".

Herkes 'ooooo'derken yarım açık ağzımla miraça döndüm . Piç herif gülüyodu . Biraz yaklaştım ve burnumdan soluyarak konuştum . Ne demek göz kulak olmak . Sen kimsin .
Şimdi herkes yanlış anladı . Off yemin ederim kafayı yiyecem şimdi .

" Senin bana göz kulak olmana ihtiyacım yok benim ".

Sinirle söylediğim kelimeyle herkes bana döndü . Bu sefer miraç konuştu .

" O zaman ormandaki ayılar yerdi seni . Zaten itici birisin . Ayılar bile dayanamazdı sana ".

Bütün okul bu sefer ona döndü . Kolyemin ucunu sinirle avcuma alıp sıktım. Gözlerimi kapatıp sakin kalmaya çalıştım.  Tekrar baktım ona .
" Senin benim etrafımda olmandansa , o ayılara çerez olmayı tercih ederim".

İki çete lideri Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin