Bunu söylemekten gerçekten bıkmıştım ama bu çocuk tam bir gerizekalıydı. Bir insan nasıl bu kadar baş belası olabilirdi? Polislere sevgili olduğumuzu söylemek ne demekti? Ve benden de ifademi bu şekilde değiştirmemi istiyordu. Hala karakoldaydık ve beni bir kenara çekip aptalca isteklerini açık bir şekilde belirtmişti.
"Neden böyle bir şey yapacakmışım?" dedim.
"Benimle sevgili gibi olacaksın daha ne istiyorsun?" dedi ukala bir şekilde. Bir kahkaha patlattım, sinirlenmeye başladığını görebiliyordum ama elime düşmüştü, bana hiçbir şey diyemezdi ve bende bunu sonuna kadar kullanacaktım. Benimle kibar bir şekilde konuşmayı ögrenecekti.
"Bu da nerden çıktı onu söyle senin fikrin miydi o fotoğrafları sen mi çektirdin?" diye sessiz bir şekilde bağırdım.O nasıl oluyorda artık.
"Saçmalama gerizekalı kimin çektiğini bilmiyorum ama bunu avantaja dönüştürebiliriz zaten ne dersek diyelim inanmayacaklar çünkü alışveriş merkezinde sen kucağımdayken çekilmiş bir fotoğrafımız daha var ve çok mutlu göründüğünü belirtmem gerekir." dediğinde sinirden deliye dönmek üzereydim. Keşke 5 dakika sonrasının da bir fotoğrafını da çekselerdi de görselerdi bu gerizekalının nasıl birisi olduğunu.Onun bu kadar rahat olması sinirime dokunuyordu ve bende onun sinirlenmesini istediğimden
"Düşüneceğim." deyip yanından ayrıldım. Kolumdan tutup çekti ve aynı yerime geri getirdi beni. Bu defa gerçekten sinirlendiğini kasılan yüz hatlarından ve gözlerinden görebiliyordum. Bu bana zevk verdiği kadar korkutuyordu da ama bunu ona göstermeye hiç niyetim yoktu burada bana sesini yükseltmesi bile mümkün değildi.
"Benim kazancım ne olacak?" dedim.
"Bu kabul ettiğin anlamına mı gelir?" dedi, mutlu görünüyordu. Gülümsemenin ona ne kadar yakıştığını bilse hiç somurtmazdı. Dişleri ve dudakları mükemmeldi ve güldüğünde gözleri hafif kısılıyordu, eminim binlerce kız bu manzarayı izlemek için her şeylerini verebilirdi. Ama gerçekten güldüğünü yani alay etmek için değil mutlu olduğu için güldüğünü görmek imkansız gibiydi.
"Kazancıma bağlı." dediğimde gülümsemesi kaybolmuştu ama yılmışa benzemiyordu ve ne kadar umursamıyor gibi görünse de götünü kurtarmak için götünü bile verebilirdi.Durun bu çok saçma oldu neyse devam edelim.
"Bir ay kimsenin sana dokunmasına bile izin vermem. Yakın koruma yani, çok yakın." deyip göz kırptı.
"Senden bunu isteyen oldu sanki"dedim.Tabiki de bana bir yavru kedi gibi değil de kaplan gibi bakınca yerimde sinip yeniden konuşmaya başladım.
"Ah neyse tamam,gerizekalı tamam." dedim. Gerizeklı dediğim için kızmasını bekliyordum ama önce karşımızdaki polislere baktı bize baktıklarında eğilip yanağımla dudağım arasındaki yeri öpmüştü. Şok olmuştum vücudum kaskatı kesilmiş bir şekilde ona bakıyordum.Böyle bir yakınlaşma olacağını hiç düşünmemiştim aslında bu anlaşmayı kabul ederken.Ben daha öpücüğü hazmedememişken bu defa sarıldı ve kulağıma eğilip o ilahi ses tonuyla konuşmaya başladı.
"Mal gibi bakmaya devam edersen kimse inanmaz." dedi. Güldüğünü göremesemde hissediyordum. Bunu derken sıcak nefesini boynumda hissetmiştim, içim titremişti. Bu maldan etkilenmemem gerekiyordu. Bu kadar yakınken biraz zor olacaktı ama olacaktı. İki hafta polis kıçımızdan ayrılmayacaktı ve bu Hazar'ın da benim kıçımdan ayrılmayacağı anlamına geliyordu. Benden ayrıldığında elimi tuttu ve yazılı ifademi değiştirmem için beni sorgulayan polis memurunun yanına gittik. Adamın ezici bakışları eşliğinde ifademi değiştirdim ve karakoldan çıktık.
Şimdi aileme açıklama yapma zamanıydı ve Hazar benimle eve gelme konusunda ısrar etmeye devam ediyordu. Babam delirecekti. Bütün itirazlarıma rağmen tartışmanın galibi tabiki de Hazar oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Baba naber yaa
Teen FictionHayat her zaman biz insanlar kadar komik olamayabilir. Aşk ve nefret, arkadaşlar ve düşmanlar, iyiler ve kötüler. Ceylin elbetteki bunların farkında olabilecek kadar zeki bir kızdı ama başına gelecekleri kontrol edemezdi. İnsanlarla dalga geçmek on...