Uyuyan Güzel

1.2K 75 12
                                    

Barış:

Tufan albayın cezasından kurtuldugumuza şükretmiştik . Bu albay bu kadar acımasız mıydı yahu?Sabahtan akşama kadar askeriye parkurunu kaç gez gittigimizin farkında bile değildik. Tabi bize ceza verirken yemek yememize müsama göstermemişti. Tamam biz operasyonlarda alışkınız ama bir ceza uğruna yemek yememeyi anlayamıyordum. Bu adamın çok katı olduğunu duymuştum. Ama şuan bu kadar acımasız olabilecegini görmemiştim. Küçük bir kafes dövüşü yüzüne çekmedigimiz çile kalmamıştı. Kazım binbaşının verdiği cezalar Tufan albayınkinin yanında hafif kalırdı.

Dünün yorgunluğunu üzerimden atmak iki günümü almıştı. Şimdi ise hala dinleniyordum .Yanlız yaşadığım evim kimi zaman bir kaçış noktasıydı. Gözlerimi kapattığımda gözümün önüne o kızın görüntüsü geliyordu. Acaba ismi gerçekten Sultan mıydı ?Merak ediyordum doğrusu. Tufan albayın onu tanıyıp tanımadığını bilmiyordum .Aslında bir kaç kez sormaya çalıştığımda Cenk bana engel olmuştu.

O kızı tekrar görmek istiyordum. Bu kadar iyi dövüsmesi soğukkanlı duruşu kendisini gizemli kılıyordu. "Barış daha ne kadar uyumayı düşünüyorsun?Hayır yani yakında uyuyan güzel mi olmayı istiyorsun?"

Cenkin konusmasina gözlerimi açtım."Uyuyan güzel değil de uyuyan yakışıklı olmayı tercih ederim .Böylece beni uykumdan cesur bir güzel kurtarır. "Konuşmama cenk gözlerini devirdi.

"Bazen senin anasınıfı öğretmeni olman gerektiğini düşünüyorum. "Yattığım yerden doğruldum. " Çocuklarla aram pek fazla iyi degil biliyorsun ki ."

Konuşmama alayla güldü. "Hiç bilmez miyim? Seni yetimhane ziyaretine gittiginde onca çocukla ilgilenmen cocuklarla aranin iyi olmadiginin göstergesi zaten ."

Onun konuşmasına bir şey demezken yanınıza ekibe yeni katılan Yigit gelmisti. "Bakıyorum keyifler yerinde ." Yiğitin konuşmasına Cenk güldü.

"Oo tabi ki keyifler neden yerinde olmasın ?" Onun konusmasina Yigit sorgularca yüzüme bakti.

"Tufan albayın cezasıyla hala keyfiniz yerindeyse iyi yanı. " Bizimkiler ceza aldığımızı duymuştu .

"Bu ceza işini .. cümlemi tamamlayamadan Yiğit konuşmamı cevapladı. "Tufan albay kazım binbasıya sizi başı boş bırakmamasını söylemiş. Şu aralar gözü baya üstünüzde hata yapmayın. "

Kafamı olumlu anlamda salladıgımda Mert ,Selim, Kaan hızlıca içeri gelip koltukta yerlerini aldı. Bu üçünün bu kadar aceleci ve konuşmadan gelisini garipserken Kaan konuşmaya başladı.

"Mit tarafından onaylanan yeni görevimiz bilim adamıni getirmek . Amerikanın gizli laboratuarında tutulan bu adamı ülkeler almak için yarışıyor. Biz bu adamı sağ salim getirmek üzere emir aldık. "

"Abi mit gizli getirse olmuyor muymuş?" Cenkin meraklı sorusuna Kaan düz bir bakış attı.

"Cenk özel gününde misin ?Mit o kadar korunan bir laboratuara eli kolu sallayarak giremez .Bu yüzden operasyon bizde. Daha geçen gün göreve gidelim diyordun. " Onun özel gün konuşmasına istemsizce gülümsedim. Anlaşılan mitin başlattığı görevi operasyona taşıyıp sonlandırma işi bize aitti .

"Operasyona ne zaman gidiyoruz ?"Yiğit'in sorusuna meraklı bakışlarla Kaana baktım. "Aslında gece orada olmayız. Tam uykulu anlarında bu işi bitiririz diye düşünmüştüm. Birazdan yola çıkacaz. "

Onun konuşmasına hepimiz hak veririrken oturduğumuz yerden kalkıp kamufle olmaya başladım. Üstümu değiştirip yüzümü boyayla boyadıgımda bütün ekip hazırlanıyordu. Bilim adamını kurtarmak için bütün düşüncelerimi ona vermeye çalışırken aklımın bir kenarında hala Sultan vardı.. Kim bilir bir daha görebilecek miydim?

Mit'e Çeyrek KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin