Kolay

2.4K 129 2
                                    

Saatin yaklaşmasıyla içindeki heyecan duygusu artıyordu. Operasyonlarda da sakinligimi   korurken şimdi ise bir hapishane yüzüne heyecana kapılmamak saçma değil miydi ? En kötü ihtimal yakalanırdım.

Kafamdaki olumsuz düşüncelerden arıtıp meditasyon yaparak olumlu düşünmeye çalışıyordum. Gözlerimi kapatıp buradan bir ziyaretci gibi çıkıp gideceğim. Evet evet şimdi daha iyi olmuştu. Kendime güvenim yerine gelirken sürekli takındığım sogukkanlik maskesini kullanmalıyım.

Kogusun kapısı   açıldığında beklediğim zaman gelmişti. Gardiyanın Müdürün beni çağırdığını söylemesiyle yatağından hızlıca kalkıp sakin ve minik adımlarla yürümeye başladım. Sonucta buradan kurtulacaktım. Geçici bir sürede olsa  ..

Kogustaki kadınların "Bu vatan haini ne çeviriyor böyle.?"birbirlerine sordukları soruya hafif tebessüm ettim. Buradan çıkmayı düşünüyorum canım demek istesem de şuan konuşmamak en iyisi . Gardiyanın ellerimi kelepcemesi için uzattım.  Elimi kelepçeleyip beraber kogustan dışarı çıktık.

Gardiyanla beraber müdürün odasına doğru ilerliyorduk. Ellerimde ki kelepçeler bana vatan haini oluşunu anlatıyordu. Acı bir şekilde gülümsedim. En zorunda belki babamın öyle davranmasıydı. Beni affedebilecegini düşünmüştüm bir baba olarak ama onun albay yani ağır bastığı için affetmedi.

Müdürün kapısını tıklayıp içeri girdiğimde bizim ikili çoktan yerini almış sakince müdürle kahve iciyorlardi . Ellerimi çözmesi işaret ettiginde elimdeki kelepcelerin kiliti açılmasıyla ellerim özgürdü. Müdürün gardiyana çıkması gerektiğini söylediğinde  odadan çıktı.

"Bu yaptığım için işimden atılabilirim Kerem bey ?" Onun bu tedirgin haline Keremin kendinden emin bir şekilde cevap verdi . "Müdür bey siz bu durumu gayet iyi idare edebilirsiniz .Hem eşiniz ve sevgilinizi nasıl bir arada yürüttüğünuzu bilmiyor olmazsınız. " Keremin adami baski  altın da tutmasi iyiydi. Buradan çıkmış oldugumu kimse bilmeyecekti.

Ayça yanıma gelip bana sarıldı. "Iyi misin Hüma? Ben seni çok özledim. Bu olanlar çok ani oldu . Elimizden sadece bunu yapabilmek geldi ." Onun bu üzgün tavrına burukca gülümsedim.  "Ayça yanında olman bile benim için yeterli .Ben iyiyim ."

Keremin öksüregiyle müdür bize bakmayı kesti. "Isterseniz sizle bir sigara içelim dışarda ha ne dersiniz ?" Bu konuşma adamın dışarı çıkmak istemediğini görünce keremin sert bakışıyla yerinden kalkıp odadan dışarı çıktılar.

Ayçayla kıyafetlerimizi degistirdikten sonra sahte lenslerini gözüne taktı. Sacindaki perugu düzeltip bana baktı. "Aynı sen gibi oldum değil mi? Birbirimize benzememiz operasyonlarda hep ise yarıyor." Ona gülümserken saçımdaki baglama tokasini çıkardı. "Ben salık saç severim unuttun mu ?"

"Hayır ." "Babanin söyledikleri yüzüne mi bu kadar düşüncelisin? Onun soru dolu bakışlarına cevap vermek istemez gözlerimi ondan kaçırdım.

"Anlaşılan  Tufan amca seni  incitmis . Hümacim geçici bir süre bu durumdasin unuttun mu?Senin haklı olduğunu görünce elbet yanında olur . Şimdilik sen şu adamların işlerini bir hallet te bende ozamana kadar burada sen olurum ."

Ayçaya minnetle  baktım. "Ayça ben tesekur ederim ıyki yanımdasın. "

Keremle müdür odaya gelmesiyle ikimiz de hazırdık . Kerem adama hafif ikaz tonunda biraz hırpalanmisti. Bunu farketmemle ona kızgın bakış attım.

"Neyse müdür bey biz gidiyoruz siz ne yapmanız gerektigini gayet iyi anladığınızı söyledim tekrar etmeme gerek yok sanırım. "  Adamın cevabini beklemeden Kerem kolumdan tutarak beni odadan dışarı çıkardı. Onun elimdeki kolunu itip yüzüne kızgınca baktım.
"Sen napiyorsun bir sakin ol şu haline bak her şeyi berbat etme egilimmindesin  . Sen bu kadar kötü rol mu yapıyorsun?" Onunla sert konusmama gülümsedi. "Senin kızmanı bile özlemisim Hüma ."

Onun bu haline gözlerimi devirip yürümeye devam ettim. Elimi kolumu sallayarak hapishaneden  şuan çıkmış tim. Gökyüzünün eşsiz görüntüsünü görmeye ki uzun zaman olmuştu. Derin bir nefes alıp ise başlamak için vakit kaybetmemeliydim. Sonuçta benim yerine ayça icerdeydi.  Bunu farkettirmeden bütün gerçekleri ortaya çıkarmam gerekiyordu.

"Senin emektar nerede yoksa yolda bozuldu mu?" Kerem alaylı konuşmama bozuldu. "Aşk olsun Hüma emektar falan onun Selvi unuttun mu ?"Eski türk filiminin etkisinde kalıp kim bir vosvosa selvim der di ki ?ki bu benim manyak ortagim .

"Bak orada hadi gidelim ." Sarı renkli vosvosunun kapısı acmasıyla öne oturdum . Sürücü koltuğunda yerini almıştık.

  "Bak nasıl uçurcam  bizi. "Ona alayla gülümsedim. "Aman yolda bırakmasında uçurmasa da olur. "  Arabayı çalıştırdığınında gözlerini  yoldan ayırmıyordu . "Müdürü hırpalamak zorunda mıydın ?"

"Mit genel başkan yardımcımdan öğrendiğim şeylerden birincisi Hayatta Her şeyi çözümü kolay yolla olmaz ." Ona gözlerini devirdigimde örnek aldığı kişinin ben olmasi içler acısıydı .

"Peki şimdi nereye gidiyoruz mit genel  başkan yardımcım?" Soru dolu bakısina agzimdan ıstemsiz "Barışi görmeliyim." Dedigimde bir anda arabayı durdurup yüzüme baktı.

"Hatırlatarsan onun evinde tutuklandın adam senin davana gelmedi ziyaret desen oda yok . Şimdi ne bok var  oraya gitmek istiyorsun ?" Onun bu fevri kızması haklıydı. Yanımda degildi bana da inanmiyordu belki.. Ama ben onu deli gibi merak ediyordum .

Soğukkanlı bir şekilde "Çünkü o ve  ekibine ihtiyacım var anladın mı ? Bir operasyon için ekip gerekir .Ve bizden başka şuan yanımızda kim var ? Sen istesen de istemesende Barış'a gidiyoruz. "

Mit'e Çeyrek KalaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin