GÜZEL VE ÇİRKİN

Açım ben aç . Yiyin gari !

Girdiğimiz odanın ihtişamı beni büyüledi falan dememi bekliyorsanız çok beklersiniz . Bu devirde beni etkileyecek tek şey kebap oda adanaysa . Bide şu penguen adamların elinde kuş kadar ekmekler var . Ne anladım ben bundan bu mu yemek . Belli bu kızlar bundan bi deri bi kemik . Ay birde zengin olacaksınız koyun milletin önüme iskender kebap kavurma ... Immh ! Yeme de yanında yat . Çok acıktım ben ya . "Acıktın dimi ? " dibimde dikilen kişiye döndüm " bay elmacık sen ne ara geldin ? " bay elmacık tebessüm ederek bana baktı . " Ağzının suları akmadan bir saniye önce sanırım . Ama korkma onlar aparatif . " o an gözcüklerim parıldadı . " vallaha mı ? " Sesini normalden daha kalın yaparak " Vallaha " dedikten sonra sanki espiri yapmışım gibi kafasını yana çeviri kıkırdadı . Kendini toparlayıp yeniden bana döndüğünde bozulmadım değil . Ne gülüyon birader .  " Pardon kendimi tutamadım . Senin gibisini görmeyeli epey olduda . " Kaşlarımı çatıp ona doğru yürüdüm " Senin gibi derken hakaret mi ediyorsun sen bana ! " omuzlarımdan tutup kafasını olumsuz anlamda salladı . " Sakin ol şampiyon . Hayır hakaret falan etmiyorum . Hatta aslına bakarsan iltifat ediyor olabilirim " " Sen cidden garipsin biliyorsun dimi ? " Ellerini koyu takım elbisesinin cebine yerleştirip heykel tıraş oymuş gibi duran elmacık kemiklerini bana sergiledi . " Biliyor musun selimde aynısını söyler hep birbirinize çok benziyorsunuz " " Selim şu dangoz arkadaşın mı ? Hani egosu vücudunun yüzde yetmiş beşini kaplayan zatı muhterem. Allahını seversen benim nerem ona benziyo .Aksine  zıtız biz . " Ağzını açacağı sırada elimle kapattım " Hişşt ! Ne diyiceğini biliyorum . Zıt kutup çekim falan dersen seni döverim anladın mı ! " Önce bana sonra ağzına yapışık olan elime anlamaz gözlerle baktı .  Elimin altından homurtulu sesi yükseldi " Soncodo fozlo hozlo gotmoyomoyoz " Anlamayarak elimi ağzından çektim . " Ne ? " "Sencede fazla hızlı gitmiyor muyuz ? Yani daha tanışalı 2 gün bile olmadı "  Yapmacık bir kahkaha patlattım " Çok komiksin canım ya . Ay bide zenginsin elime tükürüğün bulaştı be ! " " Sen çok bilim kurgusu izliyorsun sanırım . Zengin insanlarında tükürüğü olur . Bizde insanız uzaylı değil . " Gözlerimi irice açarak ona daha yakından baktım " Sen ciddi misin ? Bende yanaklarındakini gamze değilde krater sanmıştım ! Vay anasını sayın seyirciler! " Volkan kahkaha atmaya başladığında kendisini kontrol edemeyip ortamın ilgisini kendine çekti . " Bay elmacık iyi çocuksun ama ayarsızsın be kardeşim . Senin vol düşürme düğmen yok mu ? " Bay elmacık ( Volkan ) Etrafına bakındı . Sanki az önce sesiyle dağları deviren benmişim gibi eliyle beni gösterip " Çok pardon . Daha yeni . Sorun yok . " diyordu . Ya bu modellerin hepsi mi fabrikadan çıkma değişik ! Ülen az normal olun dişimi ... yok şimdi bu ayarsızlar bana inat insanlaşır falan dişimden olmiyim mazallah . Sonunda etrafa beni gömme işini bitiren volkan ban döndü .
" Bu yaptığın çok ayıptı "
" Sen ne model bir şizofrensin canım ya . " Beni omuzumdan destekleyip büyükçe bir masaya işerletti . " Hala konuşuyor musun sen . Bana bir özür borçlusun ama her neyse masada yanına oturarak özürünü kabul edicem " " Normalde bu yaptığına ağır küfür ederdim ama çok açım ! Yemek oraya gelicek diyi mi ? " Beni başıyla onayladı .
Masaya geldiğimizde sandalyelerden birini çekip ayakta bekliyordu . Ona anlamadığımı belli eden bakışlarımı attığımda gözüyle sandalyeyi işaret etti . " Haaa ay sizin cins çok kibar be ! Otur otur izin veriyorum ! " " kızım senin oturman lazım . Kibarlık . " " Pışık cicim ! Oraya oturayımda arkamdan sandalyeyi çek çanağı kırayım . Başka derdin ? Onu ilk okulda Muharrem'den yedim bir daha da tövbe ! " Yanındaki sandalyeye oturdum tabi bu malda iç çekerek çektiği sandalyeye oturdu .

Çevredeki insanlar yavaş yavaş masanın etrafında toplanıyorlardı . Hepsi kont düşes mübarek ! Pullu dallı giyinmişler . Bi kırıtmalar duruşlar !
" Ee Selim bu senede konuşma yapmayacak mısın ? " işerilerden gelen esmer bir çocuk şom ağazını açmıştı işte . Şimdi bu düdük makarnası baya uzun uzun sanki kendi işiymiş gibi konuşur . Yok mu buralarda bir baba yiğit yiyin gari diyecek ! Karşı çaprazımda bardağın çınlaması gibi bir ses yükseldi . Sesin yönüne baktığımda bu sarı kafa ayağa kalkmış millete teşekkür ediyordu . Ha bir cacık anladım mı ? Hayır ! Ay cacık ne güzel olur şimdi . Bunlar cacıkta yemiyüdür . Yaklaşık 5 dakikaya uzayan bu konuşma artık canımı sıkmıştı . Masadaki diğer insanlarında sıkıldığı belliydi . Lan arkadaşı volkan bile uyuyacaktı . İşte o an karar verdim ! Bu masaya bir baba yiğit lazımdı . Bir cesur yürek ! Bir polat alemdar ! Ve o yiğit bendim . Kendimden emin bir şekilde ( bu nasıl oluyo hiç bir fikrim yok ) elimi havaya kadırdım . Tabiyki yürüyen ego görmedi bede sesini bastıracak şekilde sesimi yükselttim
" Pardon canım bi baksana sen . " Selim ve masadaki her adem evladı bana garip gözlerle baktı " Evet ? " Bana çatık kaşları eşliğinde odaklanmıştı .
"Imm ... şey ... şimdi diyiceğin şu ki ... yani ... " " bu gün konuşmayı düşünüyor musun ? " Volkan benim sırtımı sıvazladığında derin bir nefes aldım . " Bak kibarcık , buradaki tüm insancıklar prenscilik oyunumu bırakıp yemeklerini yemelerine izin vermeni bekliyor ! Açıkcası ben seni takmaz başlardım ama şu kenadaki dört sabiye yazık olur diye yemedim . Kedi gibi yalanıyo çocuklar be yazık . Yani ben senin o olmayan ak- " Volkan ağzımı elile kapadı ve devam etti . " Yani selim abicim bu hanım kızımızın demek istemesi ... " " Hanım kız mı ? Bu mu ? " Bu sözün üzerine Volkanın elini resmen kemirdim . Volkansa sadece biraz inleyip devam etti " Her neyse Ayçanın demek istediği millet aç ki en çokta ayça . Elimi kemiriyo düşün . Yavaş be kızım ! Neyse müsade ette insanlar yemeye başlasınlar artık . " Sözü bitince volkan elini ağzımdan çekip takım elbisesine sildi . " Sen o dişleri bileyletmiyorsun değil mi . Canım çok yandı . Öp de geçsin . " Elini ban uzattığımda elini avucuma aldım .
" Yaa ... Kıyamam çok mu acıdı ? " Kafasını evet anlamında salladı . " Öpmemi mi istiyorsun ? Çok beklersin . Ama tükürebilirim . Hemde en iğrencinden ! İster misin ? " O an elini geri çekti . Avanak ! Önümü döndüğümde selim bize pis pis bakıyordu . Ya kişiliği gibi başıda pis bu çocuğun ! Yarine oturup yemek yemeye başladığında bizde yemeye hak kazandık resmen " Güzel tavuk dirin çiftçi mehmet ustadan ölün aşçı oktay ustadan kurtulamamış . Mındar olmuşun sosa mosa bulamışlar seni . Şimdi birde ben didicem ama artuk kusura bakma . Eminim sende bu aç kızı doyurmayı isterdin . " Volkan sesini inceltip konuştu " Bence beni acilen yemelisin . Yoksa volkan çok kötü bakıyor . Sanırım kızlar ona o bana hasta . Bak bak . " tabağımı odan uzaklaştırıp kendime çektim ve elimle önüne siper oldum . " Bak bak mı ? Tavuk taklidi konusunda ne kadanda yaratıcı bir insansın . Bak bak bakkk " " Tabi sırf bunun için evimde tavuk besliyorum yarın görmeye gelebilirsin . " kocaman gülümsememi sergiledim " Sen ciddi misin ? Ben hayatımda hiç tavuk görmedim .... Kız tavlamak istiyorsan daha yaratıcı ol aslan ."

🍏🍏🍎🍏🍎🍏🍏🍎🍏🍎🍎🍏🍎🍏🍎🍎🍏🍎🍏🍎

" Tamam madem okudun en sevdiğin bölüm hangisi " Volkanın sorusu üzerine biraz düşündüm " ımm şey ... Hah ! Kız oğlanla asla dans etmeyeceğini söyler dakat oğlan dansa kaldırdığında aniden kabul eder . Ayrıca dans diyaloklarıda çok güzel . Kız adamı iğneliyor ya . O an içimin yağları eridi . " yemek biteli epey olmuştu . Volkanla terasın en sessiz ve ev karanlık köşesine oturmuş ayın ışığı altında sohbet ediyorduk . Bu çocuk salak falan ama edebiyattan anlıyor . En azından Tuncay gibi " Hanımın Çiftliğinin " bir diziden ibaret olmadığını biliyor . Buna da şükür .
" Nasıl yani ? Neden tartışma sahnesini seviyorsun ? Bu bir aşk romanı değil mi ? Benim en sevdiğim kısım kavuştukları kısım . " " Bak bay elmacık , senin aşk anlayışınla benimki aynı değil . Sen aşkı mıç mıç olarak görüyorsun ama aşk bu değil . Yani bence . Kavuşamazsan aşk olur . Leyla Mecnununa , Şirin Ferhatına kavuşsaydı efsane olur muydu ? Hayır ! Ne demiş Özdemir Asaf " Ne zaman imkansızı Sev- " "Arkamızdan gelen sesle arkamı döndüm. " "seversen , o vakit gerçek seversin " demiş Özdemir Asaf " Selim ve yanındaki kız bize doğru geliyordu .