GÜZEL VE ÇİRKİN

Eteyimin pilesi... Ay çok mersi

İyi okumalar. Sürçü lisan olduysa affola 🙏🏻

" Biz senle ayrı dünyaların insanıyız Murat... Sen bir bey oğlusun. " " Ama Ayça ben seni seviyorum. Nejlayla olamam. " " Ben alel ade bir mahalle kızıyım. Biz... Dur lan! Ben niye sana layık olmuyorum. Asıl sen bana layık değilsin sünepe! " Mert şaşar beşer bana bakıyordu. " Ne? " "  Abicim kes şu arkdaki dramatik müziği! Bu benim rüyam değil mi kardeşim. Tapusu bende! Sen bana layık değilsin. Hatta sen bence çık kapıda çıkışını yapsınlar. Ben rüyamda acılı adana istiyorum cınım. Rejiii" Önüme konulan koca dürümle gözlerim açıldı. Yani hakikaten açıldı. Uyandım yani. Tamda en ballı yerinde be. Uyusam part 2 görür müyüm ki. Denemek parasıyla değel ya gardaş. Kafamı yastığa gömmemle kapım bir hayvan tarafından tepiklendi. " Sürünerek açtığım kapıda Tuncayı görmem günüme tüy dikti. " Ne var ne istiyon. Çabuk söyle lavaşa sarılı bir yakışıkla randevum var." Tuncay anlamasada çok diretmedi. Elindeki parlak paketi bana uzattı. Almakta tereddüt ettim. " Doğruyu söyle. İçinde hoşlanmadığım yada muhtemelen hoşlanmayacağım bir organizma var mı? " Kafasını hayır anlamında salladı. " Yemin et" " Bana hasta olan kızlar tükensin ki yok." " Olmayan şey nasıl tükencek abicim? " Abim hırıldandığında yanlış yolda olduğumu anladım." Şaka şaka! Adriyana görse sana koşar. " Abim sırıttı " Hangi Adriyna Lima olan mı. " yalandan sırıtıp kafa salladım. Tabi bu sırıtış paketi açana kadardı.
" Mili içine kaçmış hıyar bozması manda! Bu ne ? " Tuncay mal mal yüzüme bakıyordu. Lan bir gün olsun düzgün iş yap şu dişimi portatif yaptıracağım. " Hediye. Bu gün sen doğmadın mı. " Elimdeki paketi Tuncaya salladım. " Bu elbise!  Elbise lan! Çiçekli böcüklü pileli elbise! Ben elbise giyer miyim ? Ulan az kardeşini tanı be tanesiz hoşaf beyinli. Birde üzerine anan iyiki seni doğurmuş kardeş. Yoksa çöpler bana kalırdı. Git çöpü at zaaa yazmışın " Tuncay abim gevşek gevşek gülmeye başladı. " Ya bacım onu almaya para bende ne gezer. Para bulsam sana hediye mi alırım. Elbiseyi Yeliz abla almış not benim eserim. " Birde gerim gerim geriliyor gergedan yavrusu! Poşeti abime fırlattım. " Al ver bunu abimlere. Değiştirirler mi verirler mi? Bez niyetine mi kullanırlar ben bilmem. Ha o tülden nasıl bir yer beriz olur oda ayrı mesele. " Abim yakar top oynuyormuşuz gibi paketi bana geri attı. " Hayatta alma ! Yüksek zümre karar verdi. Giyeceksin. Ben karşı çıkıp bu ay içi dayak kotamı aşamam bacım kusura bakma. " Ödlek küstüm çiçeği mizaçlı bir abim var. " Kalıbından utan lan. Yemin ederim üzerine para verseler alınmayacak karakterle dolaşıyorsun. Bir senin şu kotası dolmuş esprilerin birde slip mayonun modası geçeli yıl oldu. " Abim göz devirdi " Bir kere geçen yazki olayda beni sen kandırdın. Hatırlatırım bacım. Senin yüzünden tüm sene Meryem'in yüzüne bakamadım. Modaymış... Modası batsın." Hakikaten lan ne güzel kandırdım geçen yaz. Bu salakta yedi. Git çuval giy kızlar çuvallara hasta desem buda inanın. Mal! " İyi öğlen ben veririm. Afyonum patlamadı hala benim. " kapıyı yüzüne çarpıp paketi odanın bir ucuna attım ve kendimi yatağım serin sularına attım. Kebabım işte oradaydı. Ama elbise mi giyiyordu o? Vallahi giyiyor. Hemide tütülü pileli simli mimli. Bilinç altımın dns ayarlarıylada mı oynadınız be vidansızlar.

*****
Selim;

" Dün neden randevumu böldün." Volkanın sorusuyla kahveni masaya bıraktım " Randevu ? O kızla hemde çekirdek eşliğinde. Bana teşekkür edeceğine hesap mı soruyorsun" Volkan sıkıntıyla göz devirdi " Neyse ne! Senin derdin ne bu kızla allah aşkına. Hoşlanıyor musum yoksa eğer öyleyse..." " Daha neler! Sen iyice saçmaladın. " O kızdan hoşlanmak mı? Daha neler! Dünya üzerinde tek o kalsa ona bakmazdım. Bir kere mizacımız uymuyordu. Kabul eğlenceli kız ama benlik değil. " Ben... Bak eğer hoşlandıysan kardeşiz biz. Aradan çekilirim. " Volkan bu konuda haklıydı. Kardeştik biz yahu. Bu güne kadar her şeyimizi paylaşmıştık. Şimdi bu kız için mi tartışacaktık. Daha neler! " Yok be oğlum. Senin iyiliğin için. Bak başına bela olur bu kız. Hem o hemde yanındaki haydutlar. " Volkan sıkkınlıkla başını geriye yasladı. Sahi kimdi o yanındaki iki çocuk. " O iki şey..." " Tuncay ve Melih " diye düzetti Volkan beni. Ammada çabuk kaynaşmışlar. " Evet işte o ikisi. Neci. Yani neyi bu kızın? " Volkan sırıttı. " kızı sevmiyorsun ama merak ediyorsun" Göz devirdim. " Aman bana ne canım." " Tuncay üvey ağabeyi. Babaları birdi sanırım. Melihin neci olduğunu bende çözemedim. " Ne çabuk öğrenmiş bizimkide kızın yedi caddini biliyor maşallah. " E herşeyi öğrenmişsin kardeşim. Kütüğü nereymiş bari kızın " Volkan sırıtmasını attırarak kahvesinden bir yudum aldı. " Adana. Hani şu güneşe ateş edenlerden  "
        ****         

Ayça ;

" Ay bak ne güzel oldu. Ufuk baksana. Öyle değil mi? " Yeliz abla beni bir o yana bir bu yana döndürüp duruyordu. " Çok güzel olmuş hayatım. " Ufuk abim içine içine gülerken Melih ve Tuncay çekinmeden haykıra haykıra yada dur ya anıra anıra gülüyorlardı eşşeoğlu beş kulaklar!
"Yav ne güzeli gözünü seveyim Yeliz abla. Doğum günü pastasına döndüm. Ne bu kat kat tül. 17 yaşındayım la ben. Bunu 5-6 yaş dan mı aldınız. "
Tuncay yine 144p espiri kalitesini göz önüne serdi. " Bacım seni bu şekilde bir yere koysak canlı bomba paketi sanıp alırlar ha. Pembe tam senin renginmiş kız. " Sahte ve sesli güldüm. " Tamamdır. Güldük eylendik şimdi 200tl yi alayım. " Ufuk abimin o an gülümsemesi soldu. E beleşe palyaço olacak halim yok ya. " Ne yani hemen çıkaracak mısın? " Yeliz abla rimele büründürdüğü gözlerini kırpıştırdı. " Evet. Sevimliliğini az ötede yapar mısın ablacım. Burada para konuşuyoruz. " Ufuk abim uyarı içerikli öksürdü. " Lütfen... Şimdi daha mı kibar oldu? " Ufuk abim homurdanarak cebiden talep ettiğim parayı paşa paşa elime saydı. " Merak etme çok kıymetli bir iş için harcanacak bu paracıklar abicim. " Melih araya girmese şaşardım. " Yine şu dandini kitaplara para yatırcaksın dimi? " " Sana ne lan turşuluk biber! Sana ne! " Melih elini teslim olmuşcasına havaya kaldırdı. " Sustum. " Hayat felsefemde kitaplarımı yerenleri yerin yedi kat dibine gömmek gibi katı bir kural var. Hele bu Melih dangozu olunca atı binbeşyüz oluyor. " Evet cümbüş bittiğine göre çöpleri atabilirsin karşim! Hade ev kokacak. " Tuncay yine Tuncay işte. Eşeğe altın semerde taksan sonuç yine Tuncay oluyor. " Dur üstümü değiştirem de gelem. " demeye kalmadan elime çöp poşeti tutuşturuldu. " Sen nasıl diyordun. Hade cınım hadeee! " Kalleş abi. Döndüğümde seni pilelerimle boğmazsam namerdim!

    ****
" Kör olası çüpçüleeğğr. Aşkımı süpürmüşleeeğrr. Ulan bu pembiş pilelerden süpürge olur mu? " çöpün önüne geldiğimde bir iki adım geriledim. " Şimdii... Eğer çöp tenekesine girersen. Onuban yazımı kabul eder. Girmezsende inşallah seni çöpteki pisiler deşeler. Birrr... İkiiii.. İkimsi tırak... Uççç bakalım küçük çöp. " Çöp elimden kayıp gitti. Tabiyki de denk geldi. İki adım ötesinden attım. İşimi garantiye alırım. " Söz verdin bak! " " Ama bu yaptığın çakallık. " Oha lan konuştu. Dile geldi. O kadar mı zor allahım ya. Arkamı dönmemle kalakaldım. Çöpüm dile gelmemişti. Lanet gelsin sana kör şeytan bende kendimi bilim adamı ilan ediyordum tamda " Sana ne ibiş. Şimdide çöplerime mi kibir saçacaksın. " Bay ego sırıttı. " İbiş? Hangimiz ibiş ben mi sen mi? " üstümü baştan aşağı süzdüm. Haklı yahu şu karede ibişe benzer tek şey benim. " Ne var hiç mi tüllü elbise giyen görmedin. Ben hep böyle çöp atmaya giderim ki zaten. " " Hediye paketi gibi? " He öyle. Aslında tuvaletim kuru temizlemedeydi de buna kaldım. " Sensin hediye paketi turşu suyuna yatırılmış kelek! " Bilmişçe kollarını göğsünde kavuşturdu. " Bence bir karar ver asi kız. Hediye paketi miyim. Kelek mi. " İstemsizce sırıttım. " Hediye paketine sarılmış keleksin. " Oha! Güldü mü o bakayım vallahi güldü. Selimi ilk defa bu kadar içten gülerken görüyorum.