KKA -9-

1 0 0
                                    

"Yav bi sus allah aşkına sus gel binip gidelim."

Melih'in dediği şey üzerine ona tersçe bakarak "Yo" dedim ve yanından hızlıca geçip önde yürümeye devam ettim.

"Otobanda bile atarlanabiliyosun."

Sonrasında elleriyle 3 kez alkış yaptı. Atarlandığım da yoktu ha. Otobanın sonlarına doğruyduk ve haliyle taksiye binmek istememiştim.

Ne? haklıyım.

Melih biraz hızlanarak bana yetişti ve yanyana yürümeye devam ettik. Arabalar gelip geçerken çıkardığı sesler yüzünden hiç bağırarak Melih'le konuşamazdım. Zaten halim yoktu. Yorulsamda belli etmiyordum çünkü bunun sonunda 'Bak ben demiştim' konuşması olacaktı. Melih'i fazla tanımasam da biliyordum bunu.

Birden sağa doğru hırpalanınca ne olduğuna şaşırıp çığlık attım. Sonrasında ise Melih'in kollarına yapıştım. Ne? Arabaların tekerleklerinde kafam ezme mi olsun?

Zaten çığlığım arabalardan duyulmuyordu ama Melih'in kahkahaları? Arabalar bile engel olamıyordu.

Bıkkın bir şekilde Melih'e bakıyordum. Gülüşlerini yavaşlatırken o  da bana bakmaya başladı.

Başımı hemen avını tutan aslan gibi tuttuğum Melih'in kollarına çevirdim. Kolunu bıraktıktan sonra tekrar Melih'e baktım. Elleriyle kolumun üst tarafını sıkıca tutuyordu. Tutma amacı  beni yola doğru 'Tutmasaydım düşerdin' nidasıyla fırlatmasıydı.

Hala birbirimize bakarken ilk hareketi yavaş da olsa Melih yaptı.

İlk önce gözü dudaklarıma kaydı ve yavaşca yakınlaşmaya başladı. Nefesini hissedebiliyordum. Taş kesilmiştim. Yani niye böyle bişey yapsın ki? Yapmaz yani.

Omzumda olan bir eli boynuma çıkarken benimde gözlerim Melih'in dudaklarına kaydı. İyice yaklaşmıştık ve yakınlaşmayı ben bozmuştum.

Melih'in boynumda olan elini tutunca Melih ne yaptığımı anlamaya çalışırcasına dudaklarımda olan gözlerini gözlerime çevirdi.

Elini, elimin içine iyice yerleştirip ellerimizi aşağı indirdim ve tekrar Melih'e baktım. Anlamsızca bakışları karşısında yüzüm kocamam bi sırıtma yerleştirdim ve elini bırakmadan arkamı dönüp yavaşca koşmaya başladım.

Arkamdan sorgusuzca koşar adımlarla, elimi bırakmadan geliyordu.

Neden mi böyle yaptım?
Sadece aramızda ki yakınlığı bozmak için tabiki. Başka neden olabilir?Tamam.Yaptığım biraz saçmaydı.Bir yakınlığı bozayım derken farklı bi yakınlık oluşturmuştum. Ahh.

MELİH'DEN;

Şuan otobanda mal mal koşuyorduk. Hazal bundan zevk alıyor gibiydi. Önde beni çekiştirircesine koşarken arada arkaya bakıp kafasıyla 'Hadi' işaretini yapıyordu.

Yaptığımıza anlam vermeden bende koşmaya başladım. Hazal'a yakınlaşmıştım ve milim farkla onu öpücektim. Neden mi? Bilmiyorum. Bedenim beynimden alakasız davranmıştı. Ama şuan kendi isteğimle otobanda Hazal'la malca koşuyordum.

Kahkaha atarak hızlanan Hazal'a yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.

Elimi tutan eline bakınca yüzüme bi gülümseme yerleştirdim. Daha sonra pembe pembe parlayan Hazal'a baktım. Ah. Hala pijamalıydı. Cidden gören deli sanardı bu hareketleriyle bide.

Tekrar Hazal'la birleşen elime baktım. Bende elimi sıktım ve birbirine kenetledim.

Hazal tekrar dönüp bana bakınca yüzünde bi gülümseme vardı. Bende tek kaşımı 'Hadi bakalım' diye kaldırıp güldüm. Hazal gülerken kaşlarını çatıp ne yapcağımı kestirmeye çalışıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Karanlık Kokulu AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin