En son sen okuldan eve gidiyordun. Tabii arkanda gözü yaşlı bir jimin bırakarak....
Eve geldiğinde koltuğa bıraktın kendini. Olanları düşünüp daha fazla ağlıyordun. Her ne kadarda kavga etseniz jimini düşünmeden yapamıyordun. Sonra üstünü değiştirmek için yukarı çıktın. Dolaptan elbiseni çıkarırken birşeyin yere düştüğünü gördün. Ne olduğuna bakmak için eğildiğinde fotoğraf olduğunu anladın. Bu fotoğrafta jimin ve sen , jiminin katalog çekimleri için gelin-damat olmuştunuz. Çok mutluydunuz. Hatta sen o gün jimine " bu günleri görecek miyiz acaba? " dediğini ve jiminin de evet anlamında kafasını salladığını hatırladın. Ama sanırım bu gidişle o günleri göremeyeceksiniz. Sonra gereksiz bir sebep yüzünden ayrıldığınızı düşünerek kendine kızmaya başladın...
" off... Ben ne yaptım böyle. Gereksiz bir sebep yüzünden mutlu olamıyoruz. Ama artık mutlu olacağız. Tıpkı bu fotoğraftaki gibi... "
Dedikten sonra üstünü değiştirmeye başladın.
Sonra fotoğrafı da yanına aldın ve evden çıktın. Jiminin evine geldiğinde zili çaldın. Kapı açılınca , karşında ağlamaktan gözleri şişmiş olan jimini gördün. Onun bu halini görünce için parçalanmıştı. Sonra sana bakarak konuşmaya başladı..
Jimin : " (adın)!! Niye geldin?? Yoksa yine bana bağırıp çağırmaya mı?? Bu sefer ne diyeceksin ?? "
Sen : " jimin ben.. Ben özür dilerim. Senin üstüne çok gittim. Çok kırdım seni. Gerçekten çok özür dilerim. "
Jimin : Gerçekten bunu , bana sen mi söylüyorsun.??
Sen : " beni affettin mi ? Lutfen Jimin çok pişmanım. Sana böyle davranmamam gerekirdi. Biliyorum haksızım. Ama lü- "
Senin sözünü kesen jiminin güzel dudakları olmuştu. Ilk başta şaşırsanda sonradan sen de ona karşılık verdin. Uzunca öpüştükten sonra geri çekildiniz...
Sen : " bu öpücük affedildim anlamına mı geliyor... "
Jimin : " ben sensiz yaşayamayacağıma göre.. affedildin. "
Sonra jimin cebinden bir şey çıkardı. Bu bir kolyeydi. Jiminin sana aldığı kolye..
Jimin : " bu kolyeye ihtiyacım yok artık. Çünkü sen varsın yanımda. Arkanı dön de bu güzel kolye eski yerini alsın. "
Sen arkanı döndün. Boynundaki saçlarını yana attın. Sonra jimin kolyeyi boynuna taktı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( kolye de bu .. )
Taktıktan sonra boynuna küçük bir öpücük kondurdu.
Jimin : " bana şimdi söz vermeni istiyorum. Ne olursa olsun bu kolye hep boynunda duracak. Hiç çıkarmak yok tamam mı ? "
Sen : " tamam. Söz veriyorum. Ne olursa olsun. Bu kolye hiç çıkmayacak. "
Sonra jimin senin yanağından tutarak kendi alnını seninkiyle birleştirdi...
Jimin : " seni çok seviyorum (adın). Birdaha hiç ayrılmayalım olur mu ? "
Sen :" ayrılmayacağız jimin. Ben de seni çok seviyorum. "
Sonra sen biraz geri çekildin ve çantandaki fotoğrafı çıkarıp jimine uzattın...
Jimin : " bu ne bebeğim.. "
Sen : " hayallerimiz jimin. Hatırlamadın mı? "
Jimin : " hatırladım tabii..O zaman bu hayallerimizi gerçekleştirelim mi? "
Sen : " nasıl yani.. Biz evlenecek miyiz? "
Jimin : " ömür boyu sevgili olarak kalmayı düşünmüyorsun heralde.. "
Sen : " ama okul ne olacak ? "
Jimin : " hemen evlenmicez zaten. Hem 1 yıl kaldı. 1 yıl sonra benim karım olduğunu bilmeyen kalmayacak..."
Dedikten sonra sen jiminin boynuna kollarını dolayarak sarıldın. O da senin beline elini doladı tabii. Ve sımsıkı sarıldınız....
❤❤❤❤❤❤❤
Bu bölümde bitti.. Beğendiyseniz yorumlara yazabilirsiniz...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
