Sabah güneşin ilk ışıklarıyla uyandın. Gözlerini açtığında başka bir yerde olduğunu farkettin. Yatakta doğrularak boş gözlerle etrafa baktın..
Sonra kapı açılma sesiyle beraber kafanı kapıya çevirdin. Gelen Jimindi. Elinde kahvaltı tepsisiyle sana yaklaşıyordu.
" günaydın küçük cadı. Bugün nasılsın bakalım. Bileğin hâlâ acıyor mu..? "
" bugün daha iyiyim sanırım. Fazla acımıyor. "
" peki o zaman sana kahvaltı getirdim. "
" bunları sen mi hazırladın..? Yani zehirlenmem değil mi.? "
" bilmem.. Yersen anlarsın. "
İkiniz de güldünüz. Ve sen de yemeğini yedin.
" Waww.. Jimin bu gerçekten çok güzel olmuş. "
" hahaha.. Beğenmene sevindim. Afiyet olsun küçük cadı. "
" sen de yeseydin. Niye yemiyorsun.? "
" ben fazla aç değilim. Sen ye (adın). "
Yemeğini bitirdikten sonra ayağa kalktın. Mutfağa gidecektin. Jimin seni gördü..
" hey.! (adın). Sen dinlen. Ben götürürüm. "
" herşeyi sen yapıyorsun ama Jimin. Hem Ayağım acımıyor. Bırak da bunu ben götüreyim. "
" peki sen bilirsin. "
Mutfağa inip tepsiyi tezgaha koydun. Bulaşıkları falan da hallettin. Sonra Jiminin yanına çıktın. Artık gitmen gerekiyordu. Burda fazla kalmıştın. Ve biraz daha burda kalmaya devam edersen rahat olamazadın..
" Jimin.. Ben artık gideyim. Herşey için çok teşekkür ederim. "
" rica ederim de biraz daha kalsaydın. Hem biraz sohbet ederdik. Zaten arkadaş gibi olduk. Lütfen kalamaz mısın..?? "
" olmaz Jimin. Gerçekten gitmem lazım. "
" peki.. O zaman seni ben bırakacağım. "
" ben giderdim. Gerek y- "
" itiraz etme küçük cadı. Kaslı öküzün seni eve bırakır. "
Sonra çantanı falan alıp evden çıkmaya hazırlanıyordun.
" Ahh..!! (Adın). Sen dışarda beni bekle telefonumu unuttum. "
" peki.. Bekliyorum. "
Evden çıktın. Tam dış kapıyı açtın kiiiii...!!!!! BOMBA..
Sen çıkınca magazinciler , paparaziler , kameramanlar falan Jiminin evinin önüne gelmiş sizin fotoğraflarınızı çekiyorlardı. Kameramanlardan biri sana soru sordu. Hatta hepsi seni soru yağmuruna tutmuştu.
1.görevli : " hanımefendi Park Jiminin evinden çıktınız neler oluyor bize bir açıklama yapar mısınız..?? "
2.görevli : " Park Jiminin neyi oluyorsunuz.? Sevgili misiniz..? "
3.görevli : hanımefendi ne zamandan beri sevgilisiniz..?? Lütfen bize açıklama yapın. "
Böylece bütün görevliler senin etrafında toplanmıştı. Ve durmadan sorular sorup cevap alamayınca birkaç kez tekrar ediyorlardı. Tabi kameranlar senin fotoğraflarını çekiyordu. Sen de yüzünü elinle kapatıyordun. Kaçmak istiyorsun ama etrafındaki kalabalık buna izin vermiyor. Ve yine sorular soruyor.
1.görevli : hanımefendi adınız nedir..?? Neden burdasınız.? "
2.görevli : Park Jiminle yakından tanışıyor musunuz. Ne zaman sevgili oldunuz.?? Açıklama yapın lütfen. "
Sen de dayanamadın ve birkaç birşey söyledin.
" arkadaşlar lütfen gider misiniz.? "
3.görevli : " bize açıklama yapın hanımefendi. Ne zaman sevgili oldunuz.?? "
" arkadaşlar lütfen. Öyle birşey yok. Sevgili falan değiliz. Şimdi lütfen gider misiniz.? "
O sırada Jimin geliyordu. Ve dışardaki kalabalığı görünce adımlarını hızlandırdı ve yanına geldi.
" hey..!! Neler oluyor burda.? Siz nerden çıktınız.? "
Jimin seni arkasına aldı ve kameralardan sakladı.
1.görevli : " Efendim kız arkadaşınızla ne zaman sevgili oldunuz.? "
" arkadaşlar lütfen gidin burdan. "
Kameralar yine iş başında. Fotoğraflar çekiliyor..
2.görevli : " Efendim ilişkiniz ne zaman başladı..? "
3.görevli : " Sevgilinizin adı ne efendim..? "
Sen utancından ağlamaya başladın. Biraz da sinirlisin tabi. Jimin senin sesini duydu ve sana döndü.
" şşş..!! Ağlama sakın (adın). Elini ver bana. "
" ne..! niye..? "
Sen ne olduğunu anlamadan Jimin senin elini tuttu. Yani elleriniz birbirine kenetlendi. Sımsıkı...
Beraber kameralara ve görevlilere döndünüz. Jimin dayanamadı ve konuştu.
" arkadaşlar..!! (adın) benim sevgilim. "
Bütün herkes " ooooo " diyor tabi..
" evet doğru duydunuz. Sevgiliyiz. "
Sen Jimine " ne diyorsun sen " bakışı attın. Ve söze atladın.
" hayır değiliz. Öyle birşey yok. Bunlar doğru değil. "
" Evet doğru. Benim sevgilimsin (adın). Artık benimsin. "
" hayır değilim. "
" o zaman olacaksın.. "
Dedi ve seni bütün herkesin önünde DUDAĞINDAN ÖPTÜ. Bütün kameralar size daha çok yaklaştı. Ve yakından çekti. Etraftakilerin hepsi sizi alkışladı. Ve ilişkinizi kutladı..
" şimdi benimsin (adın).. Sadece benim sevgilimsin. Ve sadece benim küçük cadımsın. "
" Sen de sadece benim kaslı öküzümsün. "
Ve tekrar dudaklarınız buluştu. Yine öpücükler geldi. Ve yine kameralar iş başındaydı...
Bu haberler çok geçmeden gazetelerde manşet olaylar olarak basıldı. Sadece ülke değil tüm dünya sizin ilişkinizi öğrenmişti. Artık ünlü bir sevgilin ve mutlu bir hayatın vardı... ♥♥♥♥♥♥♥♥♥♥
SON.... 👏👏👏
Bence çok heyecanlı bir bölüm oldu. Beğendiysenizoylarınızı bekliyorum. Yeni bölümde görüşmek dileğiyle... 😘😘😘
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
