" (adın) bak!! O kız benim arkadaşım. Nasıl kıskandın söyler misin? "
" arkadaşın öyle mi?! Gözlerimin önünde fingirdeştiğin kız senin nasıl arkadaşın olabilir sen söyle!! "
Yaklaşık 10 dakika önce sevgilin Suga'yı, bir kızla çok samimi bir şekilde görünce ağlayarak dışarı çıkmıştın. Suga seni görünce anlatmak için peşinden gitti ve 10 dakikadır bu şekilde kavga ediyordunuz.
" neden inanmak istemiyorsun (adın). Beni en yakın arkadaşımdan nasıl kıskanabildin? "
" Senin sevgilin kim Suga? "
" sensin (adın). Benim her şeyimsin. "
" artık değil. Sen seçimini çoktan yapmışsın bile. Hoşçakal Suga, kendine iyi bak. "
Bu sözden sonra kalbinin çok fazla acıdığını hissettin. Aslında Suga'ya inanabilirdin ama, sen gördüklerine inanmayı seçmiştin. 5-10 dakika koştuktan sonra yol kenarına geldin. Önünden vızır vızır ve hızlıca geçen arabaları izledin. Yol boşaldığı anda adım attın ama birden gelen bir araba, senin yere yığılmanı sağladı ve sonrası karanlıktı senin için.
Hastaneye geldiğinde baygın bir haldeydin. Her yerin kanlar içinde, ve çok fazla ağrıların var. Gözlerini yavaşça açtın ama güçsüz olduğun için gözlerin, o eski karanlığa tekrar izin vermişti.
Haberi alan Suga, koşar adımlarla hastaneye gelip adını sormuş, ve gerekli bilgileri alınca hemen ameliyathanenin önüne gelip, gözyaşlarına engel olamamıştı. Koşarak gelen doktoru görmesiyle yanına gitti.
" doktor bey sevgilimin durumu ne?! Ne olmuş?! "
" beyefendi sevgiliniz şuan çok fazla kan kaybediyor ayrıca iç kanama geçirmiş ve bazı organları zarar görmüş. O yüzden elimizden geleni yapacaz. Size düşen görev ise sadece beklemek. " Bir yandan koşturan, bir yandan konuşan doktor bunları söylemişti. Suga'nın gözlerindeki yaşlar bir bir süzüldü yanaklarından..
Saatlerce beklemekten sıkılan Suga, ameliyathane kapısına gelip birkaç kez kapıyı yumruklamış, fakat hiçbir fayda sağlamamıştı.
" (ADIN) BEN GELDİM! LÜTFEN BENİ BIRAKMA SEVGİLİM! "
Kendi kendine konuşurken arkadan gelen Bangtan üyeleri Suga'yı sakinleştirmeye çalışıyor, moral veriyordu.
En sonunda Suga sakinleşince hepsi derin bir nefes aldı. Ve senin sağsalim ameliyattan çıkmanın bekliyorlardı. Suga'nın ise gözleri şelaleden farksızdı..
Aradan 1 saat geçince, bütün üyeler hâlâ tedirgin bir bekleyiş içindeydi. Aniden bir tane daha doktor ve birkaç hemşire koşarak ameliyata girdi. Bütün üyeler şaşkınca ne olduğunu anlamaya çalışırken Suga sinirle ayağa kalkmış ve bağırmıştı.
" N-ne oluyor!! Neden daha fazla kişi içeri girdi.!! "
" sakin ol Suga, birazdan açıklama yaparlar. "
Zorla da olsa Suga'yı oturtup sakinleştirmişlerdi.
Saatler sonra hâlâ ameliyattan çıkmayan doktorlar, Suga'yı daha fazla endişelendiriyordu. Artık dayanamadı ve aniden ameliyata girdi Suga.
" Beyefendi ne yapıyorsunuz!! Hemen çıkın burdan!! "
Hemşireler gelip Suga'yı kolundan tutmuş ama Suga buna izin vermeyip hemşireleri es geçmişti. Koşarak senin yanına gelmiş, elini tutmuş ve öpücükler kondurdurken, bir yandan da ağlıyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( 😭😭😭 )
" lütfen bebeğim beni bırakma, özür dilerim (adın). Seni üzdüğüm için, bu hallere getirdiğim için çok özür dilerim. "
Ağlamasını şiddetlendiren Suga, o sesi duyduğunda kafasını çevirip yeşil çizgileri gösteren ve o iğrenç sesi çıkaran alete baktı. '' hayır hayır hayır hayır!!!! (Adın) lütfen beni bırakma, yalvarırım hayatımdan gitme!!! "
Doktorlar yaptıkları hareketleri hızlandırmış, hemşireler ordan oraya koşturmaya başlamıştı. Bu lanet sesi çıkaran makine senin öldüğünü gösteren uzun sesi çıkarıyordu. Suga daha fazla ağlıyor, her seferinde ' beni bırakma üzgünüm ' diyerek ellerini öpüyordu.
" 300 ayarlayın!!! "
Doktorun sesini duyan hemşireler hemen makineyi ayarlıyor ve doktora uzatıyordu.
Göğsüne gelen ve seni yerinden zıplatan makine belki yaşamana izin verirdi. Ya da belki sonsuz yolculuğuna çıkmaya hazırlardı seni..
" 350.. 400.. "
Derken aletten gelen ses değişikliği ile herkesin gözü o alete baktı ve yaşadığını anladıklarında hepsi derin bir nefes alıp, alınlarından akan terleri silmişti.
" teşekkür ederim (adın). Birdaha asla seni üzmeyeceğim meleğim. "
Hemşireler gelip Suga'yı dışarı çıkardılar. Çıktığı anda arkadaşlarına sarılan Suga, tekrar gözyaşı dökmeye başladı..
Seni odaya aldıkları zaman yavaşça gözlerini açıp etrafa bakmaya başladın. Yanında olan ve serum takan hemşireye seslendin.
" nerdeyim ben.. "
" hastanedesiniz hanımefendi. Ağrınız var mı? "
" hayır yok. "
" çok iyi. Ben doktoru çağırmaya giderken siz iyice dinlenin. "
" peki. "
Hemşire odadan çıkınca başına gelen olayları hatırlamaya çalıştın. En son, karşıdan karşıya geçerken adım attığını hatırlıyor, gerisi canlanmıyordu beyninde.
Kapı sesi duyduğunda gelen kişi doktor değil, Sugaydı.
" (adın) iyi hissediyorsan biraz konuşabilir miyiz? "
" Tamam. "
Suga hemen yanına gelip elini tutarak, ağlamaktan kızarmış ve şişmiş gözleriyle sana bakmıştı.
" bugün olan olaydan sonra senin bu durumlara düşmeme ben sebep oldum. Özür dilerim (adın). Beni affedebilir misin? "
Senin de dolan gözlerin ve narin kalbin, Suga'nın daha fazla suçlu hissetmesine izin vermedi ve kollarını sardın boynuna. Suga da elini beline koyarak sardı seni kolları arasında..
" eğer beni bırakıp gitseydin ben ya- "
" Suga lütfen böyle konuşma. Ama birdaha seni o kızla görürsem ölen kişi o olur.. "
" peki bebeğim, söz veriyorum hayatımda senden başka hiçbir kız olmayacak. Seni seviyorum (adın). "
" ben de seni seviyorum.. ''
Ve mutlu son... 💑
Oylarınızı bekliyorum. Özellikle de senden bekliyorum SudeNazbp.. 😉
