fucking jerk; jimin + taehyung

5.8K 641 248
                                    

-: Odaya gelişinin ilk ayı ve görevine başlayışının ilk günü. Kim Taehyung'un yanına git Park Jimin ve sana buraya nasıl getirildiğini anlatana kadar ona zarar ver. Ya psikolojik ya da fiziksel. Seçim senin. Fakat asla görevinin ne olduğunu ona söyleme.

-: 08:45'te ona zarar vermeye başlayacaksın. Unutma, görevini yapamadığın an burası patlar ve sen dahil herkes ölür.

Jimin baygın gözlerini kırpıştırdı elindeki telefonda sıralanmış yazıları algılamaya çalışırken. Tam bir ay, bir ay boyunca kıyafetlerinin altında gizlenen bombalar ile yaşamış ve her gece uykusunda patlamış ve çoktan ölmüş olmayı dilerken gözlerini tekrar burada açmıştı.

Artık alışkındı, bu koca depoya, bu patlayıcılara, tik-tak seslerine. Fakat alışkın olmadığı şeyler şimdi başlıyordu. Asıl sorunlar şimdi gün yüzüne çıkıyordu.

Odasını gerisinde bırakıp biraz çaprazında kalan odaya ilerledi.

Hiç kimseye güvenmiyor olmasına rağmen Jeon Jungkook'a asla güvenmiyordu ve şimdi Kim Taehyung gibi bir masuma acı çektirecek olmak canını yakıyordu. Çünkü ne insanlara zarar vermeyi bilirdi ne de kötülüğün nasıl hissettirdiğini.

Odaya girdi ve yatağa uzanmış Taehyung'a takıldı gözleri.

O, belki de burada edindiği en iyi arkadaşıydı.

Gerçi, bombacı o bile olabilirdi fakat Jimin öyle hissetmiyordu. Jimin biliyordu, Jungkook yapmıştı bütün bunları. Bir ay boyunca birlikte geçirdikleri zamanlardaki tepkisizliği kanıtlıyordu bunu.

"Taehyung?"

Onunla aynı yaştaydı çocuk. Bu, arkadaşlıklarında ilk basamağı kıran şey olmuştu.

Basamaklar kırıldıkça önlerine düz yollar açılmıştı.

"Oh, Jiminie. Buraya gel."

Taehyung yanını patpatladı oturur konuma geldiği yatakta ve dizlerini kendine çekip bağdaş kurdu. Jimin onun yanına gitmiş, oturmuştu. Göreve başlamasına bir kaç saniye kalmıştı ve ne yapacağını hiç bilmiyordu.

"Düşünüyordum da Taehyung..." dedi gözü duvardaki saatten ayrılmazken. "Bence bunları yapan kişi, kesinlikle sensin."

Oyunculuğunun bu kadar iyi olabileceğini kendisi de tahmin etmezdi.

"İlk başlarda arkadaşın olabileceğimi tahmin etmiştim. Hatta olmuştuk da. Ama şimdi bakıyorum ve senin yerinde nefret ettiğim birini görüyorum."

Taehyung ona yanıt vermedi ve aynı pozisyonda kalmaya devam etti. Çünkü o da tıpkı Jimin gibi, bir mesaj almış, onun da görevi başlamıştı.

Başına geleceklerden habersiz olsa da asla ses çıkarmayacaktı.

En yakın arkadaşından tam o anda bir yumruk yemiş olsa da ağlamayacaktı.

Ölmeyi göze alamazdı.

Geriye savrulan bedeniyle başını duvara çarptı ve kalın sesi ile acı dolu bir inleme bıraktı dudaklarından. Sanki depo yankılanmıştı.

Jimin onun yüzüne bir kaç yumruk daha geçirdi ve neden karşılık vermediğini, neden yere düşse bile kalkmaya çalışmadığını sorguladığı bedene bir tekme geçirdi.

"Tae..." dedi elleri arkadaşının yakalarını bulup hafifçe kaldırırken. "Sessiz kalma!"

Çocuğun ağzından gelen kanlar dudaklarını koyu kırmızı bir renge boyamıştı. Taehyung öksürdü ve karnını tutarak yerdeki iki büklüm haline geri döndü.

"Bana buraya nasıl getirildiğini anlat."

Taehyung gülümsedi. Bedenini zorla kaldırdıktan sonra oturur konuma geçti ve orta parmağını özenle Jimin'e gösterdi. Diğeri kaşlarını çatmış, Taehyung'un yanındaki yerini tekrar almıştı.

Kulağına fısıldadı.

"Ölmek istemiyorsan anlat."

Taehyung kaşlarını çattı ve cevap vermedi.

Ölmek istemiyorsa sessiz kalmalıydı.

Asla, ama asla
Anlatmamalıydı.




×

Ayo + Jello

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin