ruined; final part one

2.8K 422 373
                                    

Jungkook zincirlenmiş ellerini zorlayarak bağlandığı yerden kurtarmaya çalışıyordu kendini. Aynı zamanda, bağırarak ulaşmaya çalışıyordu diğerlerine.  Onun tarafından bayıltıldığını biliyordu, bayıltılmadan önce dövüldüğünü. Elmacık kemikleri, midesi ve dizleri acıyordu.

Fakat en önemlisi, bunu ona yapan kişiyi biliyordu. Çünkü gece yarısı, onunla küçük bir sohbet etmişti.

***

Odanın kapısı, karanlıkta daha da korkutucu bir hal alarak, gıcırtıyla açıldı. Yanan ışıkla uykulu gözlerini kısıp içeri girene baktı Jungkook.

"Hyung? Bu saatte neden buradasın?"

Beden, yakınlaştı küçük olana.

"Konuşmalıyız."

Yavaşça yatağında doğruldu Jungkook.Şaşkın ve meraklı gözlerle kafasını sallayarak yanında yer açtı.

"Ne hakkında?"

Kısa bir bekleyişten sonra karşıdaki derin bir nefes verdi.

"Jungkook..."

"Evet hyung?"

Eliyle tavanın bir köşesine monte edilmiş, başından beri orada olan tozlanmış makineyi gösterdi.

"Şunu görüyor musun?"

Jungkook onun işaret ettiği yere baktı, evet o şey hep oradaydı fakat ne olduğunu bilmediğinden şu ana kadar ilgisini de çekmemişti. Tekrar ona döndü. Karşısındakinin bir anda ifadesizliğe bürünen bakışlarının aksine küçüğün gözleri nedensizce titremeye başlamıştı.

"İşte o gördüğün şeyle öldüreceğim seni."

***

Jungkook'u önce bir nefret duygusu sardı, sonra o duygu yerini bir anda korkuya bıraktı.

Hainin kim olduğunu öğrenmişti, kaçışı yoktu ve yakında herkes öğrenecekti. Hiç tahmin ettiği gibi değildi bu. Bakışları tavana ilişti. O şey onu nasıl öldürebilirdi ki?

Bileklerini sıkan kelepçeleri zorladı, yararsız bir çabaydı.

"Çıkarın beni!"

Kendi nefeslerinden başka tek bir ses duymuyordu, koca bir sessizlik vardı yalnızca.

"Size sesleniyorum! Orada mısınız? Çıkarın beni!"

Biraz daha zorladı ses tellerini ve bileklerini. Hala, yararsızdı.

"Neden cevap vermiyorsunuz?"

Sesi sona doğru büyük bir endişe ile kısılmıştı. O burada uyurken bir şeyler mi olmuştu yoksa? Kısa süre içinde aklından bir çok şey geçti.

"Lanet olsun! Cevap verin!"

Çığlıkları tüm depoyu inletirken onun seslerini duyup gelen ilk kişiler Yoongi ve Hoseok olmuştu. Telaşla küçük olanın kapısını yumruklamaya başladıklarında ise Jungkook yaşadıklarının getirdiği rahatlamayla derin bir nefes vermişti.

"Jungkook, iyi misin?! Kapıyı aç!"

Jungkook onlara, bağlı olduğunu, hareket edemediğini söyledi.

"Kim yaptı bunu sana?!"

Bu soruya sessiz kaldı, ondan gelen kesin tehdit yüzünden korkuyordu.

"Bilmiyorum, göremedim."

Yoongi derin bir iç çekti ve biraz yakınma saldı dudaklarından.

"Böyle küçük şeyleri görmüyoruz diye buraya daha çok sıkışıyoruz zaten."

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin