irresolute; seokjin + yoongi

2.8K 465 141
                                    

Yoongi, Seokjin'in yeni odasına doğru yol aldı. En son gidişinin üzerinden oldukça uzun zaman geçmişti ve şimdi, diğerinin görevinin açığa çıkmasıyla birlikte eski konuşmalarında biraz yalan olduğunu fark etmişti.

Buraya getirilmesini örnek verebilirdi.

Bağlanıp zorla bir arabaya bindirildiğini söylemişti. Fakat, Taehyung da aynı şekilde getirildiğini anlatmıştı. Seokjin yalan söylüyorsa Taehyung da yalan söylüyor olamaz mıydı?

Kapıyı aralayıp izin istemeden odaya girdi.

Yeni görevi konuşmamak olan birini sorgulamak onun için zor olacaktı.

"Hey." diye seslendi odada olduğunu belirtmek için. Seokjin biraz ürpererek bedenini ona çevirdi. Cevap vermek için ağzını araladı fakat ardından sustu. Görevine alışması biraz zaman alıyordu.

"Sana sorularım var." dedi Yoongi. Her zamanki gibi sinirliydi. Kendini bir süredir normal hissetmiyordu.

Seokjin sorması için başını salladı. Yoongi konuşmaya başladı.

"Taehyung ile ne gibi bir ilişkin var Seokjin? Onu tanıyor musun?"

Risk alıyordu. Seokjin görevi bu olmadan da yalan söyleyebilirdi.

Büyük olan başını iki yana salladı.

"Öyleyse daha cevaplanabilir sorulardan gidelim. Bombacıyı tanıyor musun? Haini?"

Seokjin söylemekte çekinmiyordu bunu. Çünkü o da, buradan kurtulmak istiyordu. Başını olumlu olarak salladı.

"İçimizden biri mi?"

Gözlerini sinirle Yoongi'ye dikerek bir kez daha onayladı. Dışarıdan birinin olmasının imkanı yoktu çünkü hain, her şeyi, her hareketi görüyor, izliyordu. Gizli çıkışı kullanarak deponun üst katına gidiyor ve tüm gün yapılan şeyleri beynine kazıyor ardından bunları kullanıyordu.

Hain zeki bir insandı, fakat zaten bu depoya alınmış her bir kişi özeldi.

"Sen olmadığını biliyorum." dedi Yoongi.

Seokjin gözlerini devirdi. Anlayabilmiş olması ne büyük bir başarıydı.

"Fakat sana hala güvenmiyorum."

Omuz silkti. Güvenilmemeyi kaldırabilirdi. Hatta umrunda bile olmazdı çünkü Yoongi, özel insanlardan biri olmasına rağmen bu olayı çözecek tipte biri değildi.

"Bombacının kim olduğunu söyleyecek misin?"

Gelen soruyla gülümsedi Seokjin ve başını olumlu olarak salladı. Bunun ardından üzerindeki bombaları gösterip patlama işareti yapmıştı.

"Söylersen patlarız. Elbette patlarız. Ama ya haberi olmazsa ve öğrenmeden önce onu durdurursak?"

Başını iki yana salladı bu sefer ve kafasıyla hafifçe odanın köşesini işaret etti. Yoongi fazla belirgin olmayan bir bakış atmıştı orada duran kameraya.

"Sana güvenmemekte haklıyım gibi hissediyorum." dedi son kez.

Odadan çıkarken Seokjin'in yalanlarının,  Taehyung'u ve onun sessizliğinin ne kadar şüphe çektiğini düşündü.

O kadar sessizdi ki, bir anda Yoongi'ye elinde olan tek(!) sırrı anlatıvermişti. Hangi insan bunu yapardı? Hangi insan tanımadığı birine bu kadar güvenebilirdi?

Taehyung hain miydi?

Yoksa Yoongi başarılı bir oyuncudan başka bir şey değil miydi?

×

Ayo + Jello

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin