tasks for puppets #bts

finding out; all

İki beden arasında dönen mühim teori, diğerlerine aktarılmak için bu iki kişinin zihninde, zamanını bekliyordu.

Bu kişilerden biri olan Taehyung, önce Jungkook'un odasına gitti ve küçük olana diğerlerini çağırmasını, onları Jimin'in odasında beklediklerini söyledi.

Hepsi aynı odada toplandıklarında her biri kendileri için bir köşe bulup oturmuşlardı. Diğerlerinde zihinsel hasardan ziyade fiziksel olarak pek bir sorun olmasa da Hoseok'un, eski görevini ve eski odasını geri almasıyla hafifleyen hastalığı tekrar tetiklenmişti. Genç durmadan burnunu çekiyor ve ara sıra titriyordu.

"Neden toplandık?" gibi, herkes tarafından sorulan sorunun cevabını, Jimin verdi.

"Taehyung ile bir şey fark ettik ve bunu doğrulamak istiyoruz." dedi genç. Diğerleri daha da meraklanırken Taehyung konuşmasına bir soru ile devam etti. "Acaba Mayıs'ın yirmi yedisinde Gosan istasyonunda bulundunuz mu?"

Jungkook, büyüklerinden önce kafasını sallamıştı bu soruya ve "Ben bulundum." demişti. Ondan cesaret alan Yoongi de o gün orada olduğunu söyledi.

Şimdi geri kalanlara odaklanmıştı tüm gözler. Depoda bulunan dört kişi çoktan aynı gün aynı ortamda olduklarını söylediğine göre diğerleri de bu işin nereye gideceğini tahmin edebiliyordu. Çünkü onlarda o gün orada olduklarını doğrulayabilirdi.

"Ya siz?" diye sordu Taehyung, Namjoon, Seokjin ve Hoseok üçlüsüne.

Aralarından ise sadece Hoseok konuşmayı tercih etti.

"Ben o gün üniversiteden çıktıktan sonra o istasyonu kullanmıştım. Orayla bir bağım yok aslında ama şu meşhur kütüphaneyi görmek istedim."

Jimin, Hoseok'un cevabını dinledikten sonra söyleyenleri bir kenara bırakıp söylemeyenlere odaklandı. Onların sessiz kalmaları işleri zorlaştırıyordu.

Lafa atıldı.

"Bakın bu önemli bir konu. Belli ki bir kaçımız aynı yerden aynı olay yüzünden alınmışız. Eğer daha fazla ortak nokta toplayabilirsek buradan kurtulma şansımız artabilir."

Seokjin derin bir iç çekti önce. Ne kadar çabuk, o kadar iyi diye düşünüyordu. Ama içindeki korkunun bitmek gibi bir niyeti olmadığından saklamak daha güvenliymiş gibi hissediyordu.

Namjoon başını sallayarak onayladı Jimin'i ve işaret diliyle Taehyung'a bir şeyler söyledi.

Taehyung onun dili olmaya gönüllüydü.

"Onun da o gün istasyonda olduğunu ve konuyu deneye çekeceğimizi bildiğini söyledi. Namjoon deneyde iki kişiyi de kurtararak başarılı olmuş. Sanırım siz de başarılıydınız diyor."

Jimin ve Jungkook onayladı onu. Onlar da başarılıydı.

"Öyleyse hepimizin geliş yerinin aynı olduğunu varsayıyorum. O deneyle ilgili bir şeyler olmuş ki biz şu anda buradayız." dedi Taehyung sesli düşünürmüş gibi. Seokjin konuşmaya niyetli değildi hala. Sadece sordu.

"Ama neden? Ne olmuş da buradayız? Odaklanmamız gereken kısım bu."

Sözlerini bitirirken içlerindeki haine baktı bir saniyeliğine. Konuşmak isteyip sadece bakışlarla susturulması berbat bir şeydi. Oysa, şimdi herkese her şeyi anlatabilirdi. Görevini bir kere çiğnemişti.

"Bunu hepimizin iyice düşünmesi gerek." dedi Hoseok.

Herkesin dağılıp kafalarını toparlamasını önerdikten hemen sonra da odadan ilk çıkan o ve Namjoon olmuştu. Ardından diğerleri takip etti ve odanın içinde yalnızca Taehyung ile Jimin kaldı.

"On beş dakika dolmak üzere." dedi Jimin Taehyung'u uyarmak amaçlı. Taehyung onu onaylayıp kalkmaya hazırlanırken ise, Jimin'in kaldırıp kucağına çektiği yastığın altında o şeyi gördü.

Mavi çakmağı.

Bu sabah Seokjin'in odasından çaldığı çakmağın aslını.

Şimdi anlamıştı her şeyi

ve bütün hikaye şimdi birbirine bağlanabilmişti.

***

Ayo + Jello