escaping; final, last part

4.5K 518 471
                                    

"Jungkook!"

Jimin ve Seokjin koşarak girmişlerdi içeri ve Jimin baygın genci kollarına almıştı. Kapalı gözlerinin üzerine düşmüş saçları iktirdi. Bu sırada Seokjin de onun ellerini zincirlerinden kurtarmaya çalışıyordu. Fakat bu zincirlerin bir kilidi yoktu, üstelik kolayca çıkarılabilecek şekilde bağlanmışlardı.

Diğerleri de odadaydı. Odanın oksijeniazalmıştı. İçeride nefes almak oldukça zordu. Fakat şimdi Jungkook'u dışarı çıkarabilirlerdi.

Hoseok, onlar yanından ayrıldıktan sonra ayağı kalkıp bağlandığı yerden kendini kurtardı. Bileklerini ovuşturdu ve Jungkook'un kapısına gelip arkası ona dönük olan altı kuklasına gülümsedi.

"Hey." dedi, gülümsemesini yüzünden silmeden. Diğerleri onun kendini kurtarabilmesine değil de, ifadesine şaşırmıştı.

"Son bir şey daha var." dedi Hoseok bu sefer, ellerini önüne dolayıp. "Açıkçası ben de oyunlardan sıkıldım ama, ne yapayım, anlatmak için bir fırsat buldum."

Namjoon kaşlarını çatıp tıpkı onun gibi ellerini önünde doladı.

"Neyi Hoseok? Bu sefer ne var?"

Hoseok daha yakına gelip Namjoon'un sorusunu cevapladı.

"Burayı havaya uçuracak olan bomba var ya hani, Jungkook'un üstündeki. O aslında hiçbir zaman etkin değildi. Bu zamana kadar herhangi bir zaman limitiniz de yoktu."

Durdu.

"Ama?"

Yoongi sordu. Bu durumun illa ki bir kötü yanı olmalıydı. Hoseok konuşmaya devam etti.

"Ama siz kapıyı açtığınızda bombayı gerçekten etkinleştirdiniz. Normalde zeki hackerımız Namjoon'un sekiz dakikası vardı bunu çözmek için ama ben ve siz, o kadar çok konuştuk ki beş dakikası falan kaldı."

Yoongi kaşlarını çattı.

"Ne demek istiyorsun?"

Hoseok gözlerini devirdi ve sesini yükseltti.

"Jungkook'u üstündeki bombalardan kurtarmak için beş dakikanız var diyorum!"

Ardından duruma olan memnuniyetiyle gülümsedi. Bedenini duvara yasladı ve bütün odayı, bir bilgisayar, şifre ekranı veya onun gibi bir şey aramak için talan eden Namjoon'u izledi.

"Çekmecede." dedi, küçük bir yardım eli uzatarak.

Namjoon çekmeceyi açıp diz üstü bilgisayarı açtı. Açma tuşuna basar basmaz karşısına çoklu sayı kombinasyonları çıkmıştı.

"2013 yılında dünyanın en zor kombinasyonlarından biri olan bu kombinasyon, adı, sanı, hiçbir şeyi bilinmeyen biri tarafından kırıldı. Hacker ismi Zealo'ydu." diye anlatmaya başladı Hoseok.

Bu sırada Seokjin ve Jimin baygın Jungkook'un ayılması için uğraşıyor, Taehyung ve Yoongi her ihtimale karşı asansörün kapısında bekliyor, Namjoon da ona tanıdık gelen kombinasyona gülümsüyordu.

"Ne oldu Namjoon? Çok mu zor geldi?" diye sordu Hoseok. Namjoon yavaşça başını iki yana salladı.

"Madem ölmeyi bu kadar istiyordun neden sadece intihar etmedin ki?"

Hoseok ona küçümsemeyle baktı.

"Demek hikayemi gerçekten dinlemek istiyorsun?

"Elbette istiyorum."

Namjoon bilgisayar ekranından gözünü ayırmıyordu Hoseok ile konuşurken.

Hoseok da oradakilere her şeyi anlatmaya başladı.

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin