savior; jimin + taehyung

2.6K 426 115
                                    

Önceki geceden aklına takılanlar vardı gencin. Kaybettiği şeyi bulmanın sevinci ve hatırlamanın getirdiği rahatlık, fakat anlayamamanın verdiği sinir vardı. Saçlarını karıştırıp asıl sahibi o anda banyoda olan odayı kurcalamaya devam etti. Kıyafet dolabında bulduğunda da mavi çakmağı, avcuna alıp orayı terk etmişti.

Doğruca odasına gidebilirdi, fakat yapmadı. Yönünü tamamen farklı olarak çevirdi ve Jimin'in odasına doğru yol aldı. Kapıyı tıklatıp izin aldıktan sonra da içeri girdi. Ne kadar burada öldüyse de güven duyguları, Taehyung hala ona bir ay boyunca arkadaşlık etmiş olan bu çocuğu seviyordu.

Jimin'in ne bir söz söylediğini ne de bir ses çıkardığını fark ettiğinde Taehyung gülümseyip lafa atıldı.

"Artık her şey eskisi gibi..."

Jimin de onu onayladı.

"...ve bu korkunç."

Yüzü düşmüştü anında. Umutsuzluk sinirini bozuyordu Taehyung'un.

Buraya gelmiş olmak ve sırf konuşmanın ilerlemesi için bir sebep uydurdu kendine.

Sadece dışarıdaki hayatından bahsedecekti.Burayı unutmak istemişti birdenbire.

Bir şekilde de lafa girdi.

"Biliyor musun ben aslında dışarıdaki hayatımda bir tartışmaya bile girmedim. Ben daha çok tuhaf şeyler yapmayı severdim. Burası benim için çok kaba ve tuhaf bir ortam."

Jimin gözlerini ona sabitleyip hafifçe dudaklarını yukarı kıvırdı.

"Ben sevmem. Tuhaf ve kaba şeyleri yani. Ama sanırım burayı birazcık da olsa seviyorsun?"

Taehyung Jimin'in yüzüne yerleşmiş gülümsemeye karşılık vererek onayladı onu, ardından da sordu.

"Tuhaf şeyler eğlencelidir aslında. Neden sevmiyorsun?"

Jimin başını iki yana salladı.

"Hayır hiç de değil. Daha önce, burası hariç, tuhaf bir olayın ortasında kaldın mı?"

Taehyung çocuksu bir heyecanla Jimin'e doğru eğildi.

"Evet aslında kaldım. Kahraman olduğumu sandım ama olmadığım sonradan ortaya çıktı. Yine de eğlenceliydi işte."

Jimin kaşlarını çatıp gülümsemesinin yüzünden yavaşça silinmesine izin verdi.

"Nasıl bir şeydi?"

Taehyung başından geçenleri üstünkörü anlatmaya başladı.

"Yani, kelimelere dökünce çok da matah bir şey değil. Bir gün metroya binip evime gidecektim ama metronun içinde bir grup insandan başka kimse yoktu. Konuşmalarını falan da duyabiliyordum. Bir genci hırpalıyorlardı. Sonra ne olduğunu anlamadan problemli bir kadın olaya dahil oldu ve ben bir şekilde hem genci hem de kadını olayların içinden kurtardım. Ama işte, sosyal deney çıktı."

Jimin kısa bir kıkırdayışın ardından ifadelerini ciddileştirdi. Bu kadar ortak noktanın olması garipti. Mekan da uyuşursa bu depoda başka şeyler döndüğüne inanacaktı.

"Hangi metro hattındaydın?"

Sorduğu soruya kısa bir yanıt verdi Taehyung.

"Gosan."

Ve sonra ekledi.

"Daegu'da Yeungnam Üniversitesi'nde okuyordum. Evim de Gosan'daydı."

Artık emin olmuştu Jimin. Deponun sandığından daha fazla sırrı ve geçmiş hikayesi, kesinlikle vardı.

"Taehyung, sana bir şey söylesem şaşırır mısın merak ediyorum." dedi Jimin ve bakışlarını birleştirdi Taehyung'la. Yaşıtından meraklı bir onay aldıktan sonra da cümlesinin devamını getirdi.

"27 Mayıs'ta, bir yıl önce ben de Gosan istasyonunda bulundum ve tıpkı senin gibi bir kahraman olduğumu düşündüm. Çünkü ben de bir kadını ve bir genci olayların içinden kurtarmıştım."

Taehyung kaşlarını çattı. Duyduğu şeyleri kavramaya çalışıyordu.

"Ne demek istiyorsun?"

Jimin omuz silkti bu soruya.

"İnan ben de bilmiyorum. Ama tahminimce, depodaki diğer kişiler de aynı şeyi yaşamıştır."

Öyleyse farklı saatlerde aynı ortamda bulunup aynı şeyleri yaşamışlar ve şimdi de aynı depoda kapalı kalmışlardı.

"Onlara sormamız gerek. Eğer böyle bir şey varsa bu..." işaret parmağını kaldırıp büyük bir daire çizdi Taehyung. "...tesadüf olamaz."

Jimin de onu onayladı.

Bu alandaki yedi kişi her ne kadar birbirlerini sevmese de birlikte çalışmak zorundaydı.

Sonuçta hepsi ölümün uçurumunda, karaya adım atmayı düşleyen kişilerdi.

Ve bunları yapan her kimse, bu kişileri rastgele seçmemişti.

***
Ayo + Jello

tasks for puppets #btsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin