Sorgulama

160 4 0
                                    

-Şimdi anladın mı her şeyi?
-Evet anladım.
-Sorun yok o zaman çalışmalara başlayalım.
-...

Çocuğa dedektifleri benim sorgulayamayacağımı, sadece onun sorgulabileyeceğini söyledim. Plan şu: kimin seçildiğini araştırırmış gibi yaparken olayla ilgili ufak şeyler verecek hepsine. Göze çarpan birisi olursa da bana haber verecek. Ancak tahminim onu takip edenler çıkar o yüzden evime yakın küçük bir köy evi aldım. Ordan da bir tünel kazdık. Bu sayede eve girmiş izlenimi verip aslında yanıma gelecek. İki kişi aynı büroyu işletiyorlar. Yakın bir dostuymuş. Onun yerine kapatır. Ayrıca dostunun katil olmadığından emin. Bu yüzden onu atlayacakmış. Onu ben sorgulamalıyım. Duygularını işin içine katma riskini göze alamam. Onu gidip kendim sorgulayacağım yarın. Ayrıca devlet başkanlarını da korumam lazım. Gerçi yapabileceğim çok bir şey sadece kimin öleceğini bulabilirim. O da şanslıysam.

Evet şanssızım. Aynı ay içinde 7 tane 3. ülke başkanı suikaste uğrayabilir. O 7 ülkenin hepsiyle temasa geçtim. Yapılacak başka bir şey yok. Çocuk, dedektifleri sorgulamaya çıktı. Bende şu dostunu sorgulayayım bari.

Büroya geldiğimde şaşırdım. Bu kadar iyi birinin neden bu kadar kalitesiz bir bürosu var acaba? Her neyse, arkadaşı beni çok büyük bir saygıyla selamladı. Zaten olması gereken de bu. Bana çay getirdi ve konuşmaya başladık.

-Sizi buralara ne sürükledi efendim?
-Merak.
-Ha doğru. Seçildiğinden bahsetmişti. Zaten seçileceğini biliyordum. Yalnız mâlum, büromuz çok iyi değil.
-Onu görüyorum. Dediğine göre iyi dostsunuz
-Evet efendim.
-Seni test edebilir miyim peki?
-Test derken?
-Sonuçta sürekli onunla çalıştın. Belki sende de gizli bir cevher vardır.
-Buna sevinirim
-Katil bana bazı zarflar bıraktı Bunlar da cinayet fotoğrafları. Bunları birbirine bağlayabilir misin? İçlerinden 3'ü onun cinayeti değil.
-Cinayetlerin daha ayrıntılı fotoğrafları var mı?
-Tabi ki buyur.
-Şu 5 cinayet bağlantılı.
-Neden?
-Hepsinin bıçak yarası aynı yerde.
-Doğru. Ancak sebebin yanlış. Hatta saçma. Ancak sen sanki cevabı biliyormuşçasına hızlıca ve kesin bir doğrulukla cevapladın. Kendinden şüphe etmedin.
-Bu ne demek oluyor?
-Bu konuşma burada bitti. İyi günler.
-Hemen buraya gel! Bana neler olduğunu anlat! Hey sana diyorum!
Ardından sinirlendi ve bana yumruk atmaya kalktı. Tabi yumruk atmasıyla kendini yerde buldu.
-Şimdi size hiç yakıştı mı dedektif?

Akşam çocuk sinirli sinirli geldi. Bense sakince çayımı içiyordum.
-Arkadaşımı sorgulamakta ne oluyor!
-Çay ister misin?
-Neden onu sorguladın!? Söyle bana!
-Kahvem de var.
-Sen beni dedektifleri tutmam için aldın!
-Uşağım çok güzel kremalı sıcak çikolata yapar.
-Madem ki bana inanmayacaktın, güvenmeyecektin, neden beni işe aldın!?
Güvenmek mi? İşte şimdi kafam attı. 
-Sana güvenmem mi gerekiyordu!? Ben seni dedektifleri sorgulaman için aldım doğru, ama sen onu sorgulamadın! Kafandan onun olmadığını söyledin! Duygularını işin içine katıyorsun ve ben bunu göze alamam çocuk! Çok fazla insan hayatı bize kaldı ve ben hepsini senin saçma sapan duyguların için riske atmam! Eğer duygularını kullanacaksan kapı orada. Yok aklını kullanacaksan masaya otur.
-Bir sorum var. Neden ona güvenmemem gerek? Tamam anladım, akılca düşünmem gerek ama az çok tanıyorum. Neden ona güvenmeyeyim?
-Daha... daha çok gençsin. Çok safsın. Kimseye güvenemezsin. Dostu... dostuna bile.
-Sanki bir şey yaşamışsın gibi anlatıyorsun. Ne oldu?
-Eğer yeterince iyiysen kendin bul. Şimdi geliyor musun gelmiyor musun?
-... Hemen cevap vermesem ahmak olduğumu mu düşünürsün?
-Hayır dürüst olduğunu düşünürüm. Ben masada bekleyeceğim.

Uşağıma bir kahve demlemesini söyledim. Kahveyi çocuk getirdi.
Kendine de bir tane getirmiş. Konuşmaya başladık.
-Anlat neler buldun? Kimleri araştırdın?
-Önce en çok dedektifle çalışan büroyu araştırdım. 12 dedektifle çalışıyorlar. Hepsine aşağı yukarı 30 dakika ayırdım.
-Ard arda mı girdin?
-Hayır. Aralarına da 30 dakika koydum. Şüphelenmediler.
-Güzel. Sonuç?
-Göze çarpan birisi yok. İyi dedektifler var ancak hiçbir tuzağıma düşmediler.
-Hmm... Sanırım bana sormak istediğin bir soru var
-Evet. Arkadaşım, o...
-Şüpheli.
Gözleri faltaşı gibi açıldı.
-Nasıl ya! Olamaz! O olamaz!
-Sakin ol. Şüpheli olmasının sebebi tuzağa düşmesi. Yoksa o katil olmak için fazla salak.
-Rahatladım. Peki devlet başkanları? Onalrı ne yaptın?
-Riskli. Kesin ikili seçemedim. 7 şüpheli var. Hepsini uyardım ancak belli olmaz. Zaten oradan ancak suikastçı çıkartabiliriz.
-Doğru.

Ardından birbirimize notlarımızı gösterip odalarımıza çekildik ancak o da bende uyumadık. Hem kafein yüzünden hem de düşünmemiz gerektiği için.

Merhaba DedektifHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin