Her şey yerine oturuyor. Katilin kavga ettiği gün benim de canım yanıyordu. Kapıma bu kadar rahat not bırakması da açıklanıyor. Yaptığım ve yapacağım her şeyi nasıl bildiği de ortaya çıktı. Ayrıca şimdi de çocuk... O, o öldü. Yardımcımı ben öldürdüm. O beni uyarmıştı. Çift kişiliği tahmin etmişti ama ben kulak asmadım. Ve şimdi, şimdiyse kaybettim. Kendime karşı kaybettim. Uşağın daha haberi yok. Odayı kilitli bıraktım. Biraz, biraz kendime gelmem gerek. Tam dışarıya çıkarken içimden bir ses "ayna bul da konuşalım" dedi. Önce korktum ancak sonrasında anladım. Katil benim anladığımı fark etti. Tuvalete gittim ve aynanın karşısına durdum. Ayna bir anda bana gülümsemeye başladı. Bilinçaltımın oyunu biliyorum ancak bu o. Benimle konuşmaya başladı.
-Merhaba dedektif.
-Sen!
-Hayır, sen. Artık benim sen olduğumu öğrendiğine göre adamakıllı konuşmanın vakti geldi diye düşündüm.
-Onca insan öldürdün!
-Sen benden fazla insan öldürdün. Sonuçta benim leşlerim senin de sayılır. Ayrıca önceden öldürttüğün adamlarla birlikte, evet. Aslında asıl katil sensin.
-Sen bir kaosa sebep oldun!
-Evet oldum. Ama çok eğlenceli kabul et. Sevdiğini biliyorum. İçinde bir yerlerde, bütün bunlar hoşuna gidiyor. Ölümler, yaralamalar, işkenceler... Ha bu arada şu limonlu parmak güzeldi.
-Neden bunu yaptın?
-Bilmem. Canım sıkılmıştı. Senin de canın sıkılmıştı. Bende dedim biraz eğlenelim.
-Peki sen, nasıl oldun? Normalde çift kişilik veya çoklu kişilik durumlarında birbirimizden haberimiz olmaması gerekmiyor mu?
-Öyle. Ancak ben kendi farkıma vardığımda sen baya ünlüydün. Polisler bana saygı duyuyordu. Tabi benden nefret ettiklerini anlamıştım ancak bana saygı duyuyorlardı. Biraz araştırdım. Bir çok şey öğrendim. Kim olduğunu falan işte. Sen zaten çok zeki biri olduğundan ben de zekiyim. Her şeyi anladıktan sonra sen olduğun zamanlarda benliğimi korumaya çalıştım. Onu da öğrendikten sonra sen senken senin düşüncelerine girmeyi denedim. Ve başarılı oldum. Bu normal bir vaka değil. Hem de hiç değil. Şu an konulabiliyor oluşumuzun tek sebebi zekamız. Aslında karşına çıkacaktım ama sonra seninle küçük bir oyun oynamaya karar verdim. Gerisini zaten biliyorsun.
-Ancak birbirimize çok benziyoruz? Normalde çok farklı olmamız gerekmez mi?
-Ben zaten senin sayende varım. Küçüklüğünden beri burada değildim. Senin sadist karekterin bana can verdi. Senin sadistliğin beni katile çevirdi.
-Yani gerçekten de bütün o insanların kanı ellerimde.
-Evet.
-Kayıp mı ettim?
-Evet.
-Şimdi ne olacak?
-O artık sana kalmış. Ancak, her ne yapacaksan, bunun Nasıl olduğunu görmeni isterim. Akşama kadar kimseye bir şey deme. Bu akşam uyu sabah kalktığında ben kontrolde olacağım. Ben olmanın Nasıl bir şey olduğunu öğrenmeni isterim.
-Peki benken ne yapacaksın?
-Hiç, bir kaç cinayet.
-Ve ben buna izin vereceğim?
-Ahh hadi ama! Sen de istiyorsun. Biliyorum. O his.
-Hayır.
-E ne yapacaksın o zaman? Teslim mi olacaksın?
-Hayır.
Ne yapacaksın?
-Seni yeneceğim.
-Hahaha! Oyun bitti. Kaybettin. Daha neyin peşindesin.
-Şimdi ipler benim elimde. Berabere bitireceğim. Seni yok edeceğim
-İntihar mı edeceksin?
-Hayır. Seni yok edeceğim.
-Bunu nasıl yapmayı planlıyorsun?
-Bilmem. Psikiyatriyse giderim.
-Ha! Beni o kadar kolay atamazsın. Hem atsan bile sonrasında ünün mahvolacak.
-Hayır mahvolmayacak. Psikiyatriste giderken herkes benim iş için gittiğimi sanacak. İş üstünde de cesedimin asla bulunamayacağı şekilde intihar edeceğim ve kahraman olacağım.
-Bunu yapamazsın!
-Bal gibi de yaparım.
-Psikiyatrist konuşur!
-Sen onu bana bırak. Ancak sana sormak istediğim bir kaç şey var. Cevapların planımı etkilemeyeceği için dürüstçe cevap ver. Neden liderleri öldürmeye karar verdin?
-Oyunu farklı bir seviyeye taşımak istedim. Ayrıca sıkılmayalım diye.
-Peki ben fark etmeden bütün o ayarlamaları nasıl yaptın?
-O kısım basitti. Gizli bölmende bir gizli bölme var. Orada bir bilgisayar var. Bütün işlemler orada. Ayrıca bu oyun için fazlaca para gerekiyordu.
-Benim paramdan fark etmeyeceğim miktarlarda aldın. Parayı alan kişi ben olduğumdan da hesaplara geçmedi. Ancak bu yıllar sürer.
-Benim de yıllarım vardı.
-Peki uyku. Eğer uyku vaktimde sen çalışıyorduysan ben Nasıl uykumu almış halde uyandım.
-Orası eğlenceliydi. Senin üstünde deneyler yaptım. "Maksimum ne kadar süre çalışırsam fark etmez?". Bu şekilde seni rahatsız etmeyecek şekilde varlığımı sürdürdüm. Tabi operasyonun en önemli kısımlarını önceden ayarlamıştım. Kendi başıma halletmem gereken işler vardı. Onlar zorladı. Aslında o bir tanesi karşı koymuştu. Onda fark edeceğinden korktum ama neyse ki fark etmedin.
-Peki ya bıçağın? Özel yapım değil mi?
-Evet. Kendi ellerimle yaptım. Zordu ama buna değdi.
-Eğer seni önceden yakalasaydım, yani katilin ben olduğumu anlasaydım, o zaman ne yapacaktın?
-Bir şey yapmayacaktım. Yapabileceğim herhangi bir şey yok. Benim sana bir sorum var.
-Zaten bildiğim her şeyi biliyorsun.
-Hayır şu an yeni bu. Sen uyuduğunda kontrolü ele geçireceğim, çocuğu benim öldürdüğümü söyleyip intihar edeceğim.
-Bunun için uyumam gerek değil mi?
-Uyumayacak mısın?
-Ancak psikiyatrisin gözetimi altında.
-Uyursan 2-0 kaybedersin biliyorsun değil mi?
-Zaten 1-0 kaybetmişim, 2-0 kaybetsem ne ki?
-O zaman kayıp mı ettim?
-Uyanık kalabilirsen evet.
-Çocuk? Onu bulurlarsa sen katil ilan edilirsin.
-Onu bana bırak. Sen kendin için endişelen.
-Heh kendim için endişeleneyim ha... Senden de bu beklenirdi dedektif. Ben o kadar planla seni zor yeneyim, sen beni bir anda yen. Gerçekten de "Dümyanın Zirvesindeki Dedektif" ünvanını hak ediyorsun.
-Beni bir tek sen yendin. Bununla gurur duymalısın.
-Benim seni yenmemin tek sebebi yıllar süren planlamalar ve senin egon, ki onu da sonradan attın. Ben seni kitleyeceğimi düşünmüştüm ancak sen hemen üste çıktın. Benden çok daha zekisin. Ben sadece iyi plan yapıyorum. Pekâla dedektif. Kaybettiğimi kabul ediyorum. Rahatça uyu. Eğer bir pislik yaparsam zaten kaybetmiş sayılırım. Zaten gideceğim, ev sahibine zorluk çıkarmayayım.2 ay sonra
Uzun uğraşlar sonucu o katilden kurtuldum. Artık, artık bitti. Zirvede bırakacağım. Herkes beni bir kahraman sanacak. Psikiyatristten bir şey çıkmaz. Her yerde adamlarım olduğunu, bundan bahsettiğini bile duyarsam onun dilini keseceğimi sonra da çizemezsin diye parmaklarını keseceğimi söyledim. Çok korktu. Şimdi geriye yapacak tek bir şey kaldı. Nasıl ölsem? Belki nehire atlarım, hayır fazla basit. Tabanca? Yo yo bu da sıkıcı. Buldum. Vücudumu elektrikli testere ile ortadan ikiye böleyim. Öncesinde bayıltıcı ilaç alırım, sonra da ölürüm. Nasıl yapacağımı da biliyorum. İlacı alırım, sonra da içerim. O beni bayıltmadan aleti çalıştırır, sonra yatarım. Sonra da ölü bulunurum. Kahraman olurum.
İlacı içtim şimdi uzandım bekliyorum. Makineyi beni bir saatte kesecek şekilde ayarladım. Yani beni keserken kesinlikle bayılmış olacağım. Sanırım şu film şeridi şeyini yaşayamayacağım. En azından düşüneyim.
Çok şey yaptım. İyi ve kötü şeyler. Doğru ve yanlış şeyler. Ancak yaptığım hiçbir şeyden pişman değilim. Ne kadar oldu?
10 yıl? 20 yıl? Artık gerçekten hatırlamıyorum. 1000'in üstünde olay çözmüşümdür herhalde. Vay canına! Çok çalışmışım. Ama, evet. Güzel bir hayattı. Yeterli bir hayattı. Bu kadarı bana yeterli. Evet. Bu kadarı bana yeter...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Dedektif
Mistério / SuspenseBu adam iyi. Dünyanın zirvesindeki ben bile bunu diyorsam bu iş normalden çıkmıştır. Cesetler sağdan soldan patlak veriyor. Cinayetler çok ustaca dizilmiş. Sanırım ilk defa korkuyorum. Üstelik de her cinayetinde benimle dalga geçermişçesine not bıra...