Hayırlı olsun. Başkan öldü. Her halde dünya çok tuhaf bir yer olacak artık. Çünkü daha öldüreceği 3 lider var. Onları da büyüklerden seçerse... Amerikan polisi beni aradı. Neden başkanı ikna etmediğimi sordular. Bende onlara: "Çok merak ediyorsanız gidin o inatçı cesede sorun!" sonra da onlar konuşamadan kapadım. Hiç şimdi Amerikan dırdırı çekemem. Yok şu yok bu... Sanki başımda yeteri kadar dert yokmuş gibi! Daha şu çocukla konuşacak vaktim olmadı.
Olaydan bir kaç saat sonra çocuk eve geldi.
-Bu onun işi mi?
-%99 evet.
-Bundan haberin var mıydı?
-Evet.
-Ve onları uyarmadın!
-Uyardım, dinlemediler.
-Ben ne oluyorum burada!
-Sızlanmayı kes. Senle konuşacak vaktim olmadı. Ve vaktim varken de ağıt yapmak istemiyorum. Daha önemli bir şey var.Sonra çocuğu hazırladığım odaya götürdüm.
-Artık burada mı kalacağım?
-Bir nevi evet.
-Bir nevi derken?
-Bu odadan çıkmayacaksın.
-Ne! Neden?
-Çünkü öleceksin. Sen ölürsen ben de ölecem. Seni bilmem ama ben ölmek istemiyorum.
-Bunu yapamazsın! Sen beni yardımcı olarak aldın! Eğer beni kullanmayacaksan bırak gideyim!
-Olmaz. Burada kalıyorsun.
-Hayır olma
-Burada kalıyorsun!Sonra çıkıp kapıyı kitledim. Kapıyı yumrukladıysa da nafile. Ancak ses çıkartabilir. En azından ölmeyecek. Uşağa yemek işiyle ilgilenmesini söyledim. Eğer yemek zehirli olursa onu katil ilan edeceğimi söyledim. Odanın anahtarı da bir tek bende var. Yani o odaya benden başka kimse giremez. Biraz bekleyeceğim.
2 ay sonra
Neden hala bitirmedi? Acaba bitiremiyor mu? Liderler de ölmüyor. Demek ki kilit nokta çocuk tu. Gerçi çocuğunda psikolojisi bozuldu bozulacak. İki aydır odasında kitli. İlk başlarda bağırıyordu ancak sonra sıkıldı. Ara sıra gidip odasında onunla konuşuyorum ki akli dengesi kalsın. Ancak çok sıkıcı be! Ne bir ölüm ne bir mektup! Yani cidden ölümünü bekleyen hasta gibiyim. Şimdi de gidip hasta gibi yatacağım çünkü uyumak ve kitap okumak dışında yapacak çok bir şey yok.
Bugün çocuğa bir kıyak geçeyim. Ona çok sağlam bir kahvaltı hazırlattım. Bende onunla birlikte yiyeceğim. Şu an kahvaltı tepsisine saldırmamak için kendimi zor tutuyorum. Ancak dediğim gibi onunla yiyeceğim. Kapısının kilidini açamaya çalışırken ona seslendim ancak cevap vermedi. İlginç. Normalde bu saatte uyanmış olurdu. Neyse şimdi uya...
Yo hayır! Hayır, hayır, hayır, hayır! Bu olamaz. Nasıl oldu? Nasıl öldü. Yo yo yo yo! Bitti. Kaybettim. Ancak kim? Uşak mı? Aşçı mı? Acaba şof...Dur biraz. Odanın anahtarı sadece bende vardı. Ve hala kitlediğim yerde. Benden başka kimse onu alamaz. Yo hayır! Bu olamaz! Katil, katil benim!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Dedektif
Mystery / ThrillerBu adam iyi. Dünyanın zirvesindeki ben bile bunu diyorsam bu iş normalden çıkmıştır. Cesetler sağdan soldan patlak veriyor. Cinayetler çok ustaca dizilmiş. Sanırım ilk defa korkuyorum. Üstelik de her cinayetinde benimle dalga geçermişçesine not bıra...