1- "Merhaba, çok sevgili (!) kuzenim."

1.6K 84 14
                                    

    Merhabalar :) Beklemeye dayanamadım yayınlayayım dedim :D Gerçekten heyecanlıyım :D Şimdi öncelikle tanıtımı okuyup buralara gelen herkese teşekkür ediyorum :) Hadi bakalım geçin bölüme :')

      Hayatın bu kadar saçma oluşundan küfürler savururken bir yandan da küçük bavulumu doldurmaya çalışıyordum. Bavulumun yanındaki daha önceden hazırladığım pekde fazla olmayan kıyafetleri katlayıp koymaya çalışırken her seferinde bozulması sinirimi daha da hoplattı ve bavula gelişi güzel tıktım . Sinirimi kıyafetlerden çıkardığım için pişman olacaktım ama umrumda değildi. Aslında oldukça üzgündüm fakat üzüntümü dışa vurduğumda sinir olarak çıkıyordu. Düşündüm de ben de bu saçma hayata oldukça uyum sağlıyordum. 

 Pekala saçma insanın saçma hayatına hoşgeldiniz.

    Ben Dicle, şu an ne yaptığının pek farkında olmayan fakat çabucak bavulunu hazırlayıp aşağı inmesi gereken 16 yaşındaki şanssız kız. Şu an aslında ailecek bir kaosun içerisindeydik. Bu bir bela değildi kesinlikle. Ölüm kaosu. Amcam vefat etmişti ve biz acilen Almanya'ya gitmeliydik. Bundan birkaç ay öncesine kadar amcamın olduğunu bilmezken şimdi onun cenazesine gitmek... Ne kadar da garip değil mi? Saçma bir hayatımın olduğunu söylemiştim. Asıl kötü olan durum ise onu bir kez bile görememiştim. Çünkü ailemizin geçmişinde yaşanan olaylar araya buz dağları sokmuştu. Bense bu olayları çok çok sonra öğrenmiştim. Babam bana söylememeyi tercih etmiş ve annemi susturmuştu. Bu olayları öğrenmem gerektiğini düşündükleri zaman ise amcamın yıllar sonra tekrar aramasıyla gerçekleşmişti.

   Olanları öğrendiğimse ise amcam için gerçekten içim burkulmuştu. Amcam, hep içinde Almanya'ya gitme hayali olan biriymiş. Fakat rahmetli babaannem ve dedem amcamın oraya gitmemesini hiç istememiş. Orada ne olacağını hiç bilmedikleri için amcamı yollamamışlar. Ben haklı oldukarını düşünüyordum aslında, uzakdı ve 19 yaşındaki kanı kaynayan bir genç için fazla tehlikeliydi. Ama amcam, öyle düşünmüyormuş. Belki de hayalleri hayatın gerçeklerini unutmasına yol açmıştı. Bilemeyecektim asla. Bir gece gizlice biriktirdiği paralarla, geride sadece bir mektup bırakarak kaçmış. Yıllarca aramamış, ya da arayamamış. Babaannem ve dedem çok üzülmüşler. Babam da tabi ki. Her gün amcamdan bir telefon gelmesi için beklemişler fakat nafile. Bundan birkaç ay öncesine kadar hiç aramamış. Aradığında ise babamla o kadar uzun konuştular ki. Sanki yılların özlemini gideriyor gibiydiler. Daha sonra ise babamla konuştuğumuzda bana amcamı anlattı. Yani telefonda öğrendikleri kadarıyla. Evlenmiş, bir oğlu olmuş, yıllar önce eşini kaybetmiş ve suçsuz yere hapse girmiş. Neden arayamadığını gayet iyi açıklıyordu bu nedenler. Babama bana şimdiye kadar neden amcamın olduğunu söylemediğini sorduğumda ise sadece"Zamanla konu unutuldu." dedi. Biliyordum ki bu konu unutulması mümkün olan bir konu değildi. Mutlaka başka bir neden olmalıydı fakat açıklamamayı seçti babam.

    Korktuğum bir diğer şeyse babamın toparlayamamasıydı. Sadece bundan bir sene önce babaannemi kaybetmiştik. Dedem ise o zamanlar hastaydı fakat daha da kötüleşti. Ona Alzheimer teşhisi kondu. Babam o heybetli görüntüsü ile güçlü kaldığının mesajlarını veriyordu ama hiçte güçlü olmadığını biliyordum. Bir keresinde onu evin çatı katında gizlice ağlarken görmüştüm. Büyük ihtimal beni farketmemişti. Farketmemesine açıkçası sevinmiştim çünkü beni görseydi herhalde ne diyeceğini bilemezdi. Dedemi hastalığı sonucu özel bir huzurevine yerleştirdikten sonra babamın gülümsemesi bizim için bi mucize haline geldi. Artık o kadar az gülüyordu ki. Annem de çok üzülüyordu. Nasıl üzülmesin ki, hayat arkadaşı gözleri önünde çöküyordu. Bu son günlerde ise huzurevindeki hemşire sürekli babamı arayıp dedemin hakkında kötü haberler veriyordu. Dedem de kötüleşiyordu yani. Bazen annem ve babam konuşurken duyuyordum, bazen dedem babamı bile tanımıyormuş. Benim yanımda böyle şeyleri konuşmaktan çekinirlerdi. Saklarlardı hep. Ama tahmin ettiklerinden daha fazla şey biliyordum. 

Beni Sevdiğin Sürece (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin