14- "Duygusuz."

530 39 16
                                    

      Merhaba :) Yeni bir bölüüm. Şimdi gençler sizden bir şey isteyeceğim. Bunu eskiden de yapardım ama Beni Sevdiğin Sürece'de hiç denemedim. Siz bu bölümü yarına kadar 20 vote 5-6 yorum yaparsanız yarın akşam gibi yeni bölüm gelir :D Bunu bir zamanlar LİG'de de yapardım ve bu sayede bölümler hız kazanıyor. Ayrıca araya zaman girmediğim için de körelmiyorum. Ne dersiniz? Neyse şimdi yeni bölümee :)  Lütfen şarkıyı dinleyerek okuyun.

           Yüzüme ani bir sıcaklık dalgası yayılıyordu. Ayrıca Aras'ın çenemi sımsıkı kavradığı ellerinden dolayı çenemin dayanılmaz acısından başka bir şey düşünemiyordum. Ellerim titreyerek telefonu kulağımdan uzaklaştırdım ve çağrıyı sonlandırdım. Aras'ın bıçak kadar keskin bakışlar atan gözlerinden öfkesinin büyüklüğünü kestirebiliyordum. Ve bu öfke kesinlikle çok fazlaydı. Nedenini de biliyordum, onu ele verdiğimi düşünüyordu. Bir nevi haklı da sayılırdı, onun üzerinden tüm ilgiyi alacak bir hamlede bulunmamıştım. Aksine tüm olayı bilmemezlikten gelerek tüm gözleri Aras'a yöneltmiştim. Fakat bu korktuğum için veya kendimi kurtarmak için değildi, Aras'a güveniyordum. Ben her şeyi mahvetmeden önce onun düzeltebileceğini biliyordum ve ona güveniyordum. Ve evet şu an çenemi kırmaya çalışan adama güveniyordum. 

  Başımı hafifçe uzaklaştırmaya çalışarak,"Bırak."diye inledim. Ki bu oldukça zordu çünkü çenemi neredeyse oynatamıyordum. Aras kaşlarını kaldırdı ve yüzüne alaycı bir ifade takındı. Çenemdeki elini bir an olsun gevşetmeden geriye doğru ittirdi. Öfkesi gücüne yansıyordu ve geriye doğru giden başım yüzünden dengemi kaybedip az daha koltuktan düşüyordum. 

  "Manyak!"diye bağırdım etrafta başka odalarda uyuyan hastalar olduğunu umursamadan. Ve hemen ayağa fırlayıp ondan biraz uzaklaştım. Şu an yataktan kalkacak durumda değildi ve bana ulaşamazdı. Yani bir nevi gelecek hamlelerden kendimi korumuştum. "Senin hayatını kurtarıyorum ama sen beni öldürmeye çalışıyorsun." Pekala, tam öldürmek sayılmazdı ama yine de beni bir tür acıya maruz bırakmıştı değil mi? 

     Güldü,"Eğer seni öldürmek isteseydim şu  an ölü olurdun Dicle." Resmen söylediklerimle dalga geçiyordu. Gözlerimi kısıp onun gibi ölümcül bakışlar atmaya çalıştım ama bu sadece o alaycı ve kin dolu gülümsemesini büyütmesine sebep oldu. "Ve küçük bir not, çenen kırılırsa ölmezsin." Hala sızlayan çenemi ovuşturarak odada turlamaya başladım. Gözleri bana kenetlenmişti ve her adımımı dikkatle izliyordu. Ne zaman başlayacak merak ediyordum. Yani hesap sormaya... Birkaç günde tanıdığım Aras hesap sormadan bırakmazdı fakat yine birkaç günde tanıdığım Aras hiçbir şey sormadan hükmünü de verebilirdi. Aras sanki hesap sorma niyetinde değilmiş gibi gözüküyordu ,belkide bu bir ön cezaydı ve Aras bu yataktan kurtulduğu anda asıl hükmünü verecekti. O halde o bu yataktan kurtulmadan önce kendimi temize çıkarmak zorundaydım.

    "Hesap sormayacak mısın?"dedim yatağın ucuna yaklaşarak. Kaşlarını çattı, sanki biraz şaşırmış gibiydi. "Ne için?" Ve Aras bir kez daha dengesizliğini kanıtlamıştı. Az önce onu ele verdiğimi sandığı için çenemi kırmaya çalışan adam şimdi hiçbir şey olmamış gibi davranıyordu. Ve bu benim kafa karışıklılığımın giderek artmasına sebep oluyordu. Ne yapmaya çalışıyordu? Benim akıl sağlığımı bozmaya falan mı çalışıyordu? Sanki benim bazı şeyleri kafamdan uydurmuş gibi hissetmeme yol açıyordu.

    "Seni ele verdiğimi düşünüyorsun."dedim biraz sakin görünmeye çalışarak. Fakat dengesiz Aras yine dengesizce davranmaya başlayacak diye korkmuyor da değildim. O ise büyük bir kahkaha patlatmakla yetindi. Düşünmeden edemiyordum, acaba Aras beni delirtmeye çalışırken kendi mi delirmişti?

   "Hayır, düşünmüyorum." dedi ve başını yavaşça yastığa yaslayarak yeniden yatar pozisyona geçti. O an karnında bir bıçak yarası olmasına rağmen nasıl böyle hızlı hareket edebildiğini sordum kendi kendime. Acıları önemsemiyor muydu? Yoksa hissetmiyor muydu? Önemsemediği konusunda karar kıldım. Bu sanki sırtında yeterince fazla olan yaralara bir yenisi eklenmiş gibiydi sanırım. 

Beni Sevdiğin Sürece (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin