9- "İşte şimdi yandık!"

585 39 8
                                    

   Merhaba :) Fazla uzatmak istemiyorum geciktirmemin bazı sebepleri vardı. Özür dilerim bu yüzden :) Sizi de sıkmış olmayayım asafghsaf neyse şimdi bölüme geçin. Multimedya: Aras. Şarkıyla dinleyiiin :) İyi okumalar xoxo

         Gözlerimi kocaman açmış Aras’ın dediklerini hazmetmeye çalışıyordum. Tamam, Aras’ın sırlarının normal bir insanın sırları gibi olmasını beklemiyordum. Ama bu gerçekten çok fazlaydı. O tanımadan sevdiğim fakat daha sonra yavaş yavaş nefret etmeye başladığım amcamın bir katil olduğunu düşündükçe boğazım kuruyor, elim ayağım titriyordu. Aras nasıl bir yaşam sürmüştü böyle? Büyük günahları böyle içinde mi tutmuştu şimdiye kadar? Ben, daha saniyesinde bu yükün altında ezilirken belki de o yıllarca böyle yaşamıştı. Başka kim biliyor olabilirdi ki bu sırrı? Belki birkaç yakın tanıdık, belki Behice Hanım. Belki de sadece ben. Fakat içimden bir ses tek bilenin ben olmadığımı söylüyordu. Aras neden böyle büyük bir sırrı sadece bana açsın ki? Yani, sonuçta pek iyi bir başlangıç yaptığımız söylenemezdi. İkimizde birbirimizden pek haz etmiyorduk. Belki de Aras o yaşadığı çevreden ve tüm tanıdıklarından uzak kaldığında yalnız hissetmişti. Benim bu sırrı öğrenmemin tek nedeni doğru zamanda Aras’ın yanında bulunmamdı belki de. Ya da zaten onun iki sırrını taşıyordum, birini bildiğimden haberinin olduğu şüpheliydi ama sonuçta uyuşturucu olayını bildiğimi biliyordu. Ve benim kendi iyiliğim için bunu saklamak zorunda olduğumu da. Bunu da bilmem de bir sakınca görmemişti herhalde.

 

    “Ne?”diye sorabilmiştim biraz olsun şoku atlatıp kendimi yatıştırdığımda. Aras ise hiçbir şey olmamış gibi elleri ceplerinde, yerdeki bir taşı tekmeleyerek ilerliyordu. Sanki bu sır artık onun için sıradışılığını kaybetmiş ve olağan bir şeye dönüşmüştü. Ya da öyle göstermeye çalışıyordu. Aslında onun için olağan bir şey olması artık normaldi. Kim bilir kaç yıl geçmişti? Ayrıca Aras’ta tehlikeli sularda yüzmüyor değildi. Onun için ‘adam öldürmek’ Counter oynamak gibi bir şeydi herhalde.

     “Duydun işte! Sana hiçbir şey bilmediğini söyledim. Şimdi anlıyor musun neden o babam olacak piç heriften nefret ettiğimi?” Gür sesi, neredeyse boş sayılacak caddede adeta yankılanmıştı. Sinirliydi. Fakat siniri bana değildi, yaşadıklarınaydı, amcamaydı. Artık onu amcam konusunda daha iyi anlıyordum. Amcam, Aras’ı döven bir katildi. Benimde öyle bir babam olsa bende nefret ederdim.

     “Anlıyorum. Sakin ol biraz.”dedim. Başka diyecek bir şey bulamamıştım çünkü. Ne yazık ki bazı durumlarda beynim duruyor ve cevap üretemiyordu. Bu da öyle bir andı işteç

      “Bana ne yapmam gerektiğini söyleme!”diye çıkıştı.  Doğru, hata bendeydi. Aras bencil ve manyak bir insandı ve ona ne yapması gerektiğini söyleyemezdiniz. Lafın gelişi olsa bile. Zaten Aras böyle bir tip olmasaydı gecenin bu saatlerinde polisten kaçarken bitap düşmüş bir halde caddede taksi aramazdık.

      “Ayrıca..”diyerek devam etti. “Bana sakin olmamı söylüyorsun ama senin de ellerin titriyor.”Aras, söyleyene kadar ellerimin titrediğinin farkında değildim. Fazlasıyla gergin ve yorgundum. Üstelik bir de büyük bir sır öğrenmiştim ve bu beni şoka uğratmıştı. Hal ve hareketlerim oldukça normal sayılırdı.

      “İnkar etmiyorum.”deyip ellerimi teslim olmuş gibi havaya kaldırdım. Güldü. Üstelik bu gülüş ne alay barındırıyordu ne de piç gülümsemesi diye tabir ettiğimiz bir gülüştü. Aras’ın da normal bir tarafı olduğunu o an fark ettim.

       “Bazı şeylere sahipken değerini bilmek gerekir.”dedi birden yüzündeki gülüşü soldurup ciddi bir tavra bürünürken. Bu çocuğu anlayamıyordum. Fazla karmaşıktı. Çok çabucak moddan moda geçebiliyordu. Ya da duygularını saklamakta fazla ustaydı.

Beni Sevdiğin Sürece (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin