İLKler unutulmaz İLK günkü gibi...

25 4 1
                                    

Artık söyleme zamanı gelmişti. Gözde'yi seviyordum. Hayatımda ilk defa aşık olmuştum ve aşık olduğum kişi de Gözde'ydi. Sevgili olmuştuk onunla. Ama onunla daha çok yakınlaşınca biraz sıkıldım. Yani Gözde'ye olan aşkımı, sevgimi kaybetmeye başladım. Eskisi gibi sevmiyordum artık. Hatta hiç sevmiyordum diyebilirim.

Kimden: Gözde
E hadi ama aşkım, seni bekliyorum sabahtan beri.

Bu mesaj Gözde'dendi. Bugün onunla buluşup ayrılmak istediğimi söyleyeceğim. Ama o daha bilmiyor.

Kot pantolonumu giyip siyah dar bir t-short giydim. Deri ceketimi de üzerime giyip telefonumu aldım. Anahtarı da cebime atıp çıktım evden. Arabaya binip kontağı çalıştırdım. Sonra da buluşacağımız cafenin yolunu tuttum.

Bir süre sonra cafeye varmıştım. Gözde bir masada oturmuş sıcak çikolata içiyordu. Gidip yanına oturdum. Tam ağzını araladı ki ben pat diye söyledim.

"Ayrılalım!" ilk başta gözleri kocaman açıldı. Sonra da kekelemeye başladı.

"Kerem sen ne diyosun?" diyebildi sonunda. Gözlerimi devirip

"Terk ediyorum seni işte. Anlamayacak ne var?" dedim. Ağlamamak için kendini zor tutuyordu. Ama sonu da ağlamaya başladı. Biraz üzüldüm. Çünkü benim yüzümden kimsenin ağlamasına izin vermem.

"Peki. Bu son görüşmemiz olsun. Bir daha karşıma çıkma." dedi. Öyle sinirlendiğinde bağırıp çağırıp diğer masalardaki insanların bakışlarını bize çevirmesini sağlayan kızlardan değildi. Bunu sessizce söylemişti. Çantasını koluna takıp ayağa kalktı.

"Ve ben senin peçeten değilim. Beni öyle bir kerede kullanıp atamazsın." dedi ve gidiş o gidiş, bir daha da geri dönmedi.

*************************

Aradan 6 hafta geçti ve ben hasretimden ölüyordum. Gözde'yi galiba gerçekten seviyordum. Belki de sadece araya biraz mesafe koymalıydık. Ondan ayrılmam gerekmiyordu. Ve onun kalbini çok kırmıştım.

O anlık cesaretle kalkıp üzerimi giydim. Saçlarıma biraz jole sürüp arabama bindim. O sırada da telefonumdan Gözde'yi arıyordum. 4 kez aradım ama açmadı. 5. kez aradığımda açtı.

"Ne var!?" dedi. Off be! Sesini özlemişim.

"A-alo? G-gözde?" dedim. Cevap vermedi.

"Şey... Imm... Aslında yani benimle şey cafede yani buluşabilir misin?" dedim. Cevap vermedi.

"Gözde? Bir cevap bekliyorum. Benimle diyorum, buluşabilir misin diyorum?" dedim.

"Kerem ben seninle en son buluştuğumda eve ağlayarak dönmüştüm. Bir daha böyle bir şeyi göze alamam." dedi. Ne yalan söyleyeyim, haklıydı.

"Şey Gözde, böyle bir şey olmayacak emin ol." dedim. Bir 5 dakikanın sonunda ikna etmiştim. Onunla sözleştiğimiz cafede buluştuk. Evden çıkmadan önce aldığım pırlanta kolyeyi cebimden çıkardım. Şaşırmıştı fakat belli etmemeye çalışıyordu.

"Şey... Iııı Gözde... Şey ya... Herşeyi... Unutalım mı?" dedim. Anlamayan gözlerle bakıyordu.

"Yani şey... Benimle tekrardan çıkar mısın?" dedim. Mutlu gözleri sanki güneş gibi geliyordu. Güneş gibi parlak, güneş gibi sıcak...

"Kerem sen? Yani yeniden mi diyosun?" dedi.

"Evet." dedim. Sonra ayağa kalkıp bütün insanların önünde ilanı aşk yaptım.

"Hey! Buraya bakar mısınız? Ben bu kızı çok seviyorum! Hatta sevmek ne kelime, AŞIĞIM! Ona çıkma teklifi ediyorum! Ben Gözde'yi çok seviyorum!!!" diye bağırdım. Sonra Gözde'ye döndüm.

"Gözde benimle çıkar mısın!?!? Seni seviyorum Gözde! Benimle yeniden sevgili olur musun? Yeniden elimi tutar mısın? Beni yeniden sevebilir misin Gözde!?!" diye bağırdım. Herkes beni alkışladı, ıslık çaldı. Gözde ise gözyaşlarına hakim olamayarak ağladı. Sonra sandalyeden kalkıp boynuma atladı. Kendi etrafımda birkaç kez döndürdüm. Sonra pırlanta kolyeyi herkesin önünde boynuna taktım. Böylece yeniden birbirimize kavuşmuştuk.

  Ben bundan sonra anladım ki İLKler unutulmazmış İLK günkü gibi...

Kısa Hikayeler (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin