Güzelim dünyamızı ne hâle getirdik, bunu anlayamıyorum. Eskiden evimizin önünde yemyeşil kırlar uzanırken, şimdi önümüz arkamız apartman oldu. Eskiden salonlarımızda reyhan, devetabanı varken şimdi naylon bitkiler süsülüyor evlerimizi. Çevre için bir an önce önlem alırsak doğaya hasret gitmekten kurtuluruz.
Hem bu apartman meselesi sizin elinizde olmayan bir şeydir. Ama yoldaki, bahçelerdeki çöpler, atıklar sizin elinizde olan bir şeydir. Belki çöp atmıyorsunuzdur yere fakat yerde duran çöpü de kaldırmıyorsunuzdur.
Ve ben hep ağaçları sevmiş, hiç de zarar vermemiş birisiyimdir. Ayrıca ağaç dikmek benim hobimdir. Baharda ya fidan dikerim bahçeme ya da tohum atarım. Ve en önemlisi onları gerçek besini olan sevgi ile büyütürüm. Biliyorum çok çocukça geliyor ama bana sorarsanız çok eğlenceli bir iş. Hem zararı falan da yok; aksine faydası var.
Düşünsenize, parfüm ozon tabakasını delmiş, ağaçların %90 ı yok edilmiş, her yer naylondan, yapay şeylerle dolu. Peki siz bu çevrede yaşayabilir miydiniz? Yaşamak ister miydiniz?
Biliyorum belki boşuna konuşuyorum. Ama yine de bunu yazayım dedim. Söylediklerimi dikkate alana ne mutlu. Fakat diğerleri kendileri bilir. Sonuçta böyle bir şey olsa kendileri de yaşar. Dikkate alıp okuduğunuz için çok teşekkür ederim...💕💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kısa Hikayeler (TAMAMLANDI)
ContoBütün kategoriler içinde aslında. Kısa kısa hikayeler var. Korku hikayesi az var. Romantizm de az var. Ama hepsi biribirinden güzel. Okumanızı tavsiye ederim. Hepsini bizzat kendim yazdım. Umarım beğenirsiniz. İYİ OKUMALAR... 📖📖📖