Bölüm 3

69 2 0
                                    

Sarp hemen otelden çıkıp arabasına atladı ve havaalanına gitmek için yola koyuldu. Yolda tek düşünebildiği Gökçe'nin nasıl yaralandığıydı. Havaalanına vardığında İzmir'e giden ilk uçağın bir saat sonra olduğunu gördü. Sarp Gökçe'den gelebilecek hiçbir haberin onun canını acıtmayacağını, onu merak ettirmeyeceğini düşünmüştü geçen beş sene boyunca ama bu haber karşısında kayıtsız kalamadı ve yaşadıkları güzel günlerin hatrına onu böyle bir günde yalnız bırakamazdı.

Uçak İzmir'e indiğinde Sarp bir taksiye atlayıp bildirilen hastaneye gitti. Hastane resepsiyonundan Gökçe'nin hala ameliyatta olduğunu öğrendi. Bu demek oluyordu ki eğer ameliyat Sarp'ı aradıklarında başladıysa yaklaşık üç saattir devam ediyordu. Sarp hemen ameliyathanenin önüne gitti ama ortalarda kimse yoktu, durumu öğrenemiyordu ve gitgide sabırsızlanıyordu, bu kadar uzun süren bir ameliyat olmasını gerektirecek nasıl bir yaralanmaydı bu?

Sarp yaklaşık yarım saat daha ameliyathane önünde beklemişti ve nihayet kapıda bir doktor belirmişti.

"Gökçe nasıl?"
"Siz eşi misiniz?"
"Eski eşiyim, lütfen söyleyin, o iyi mi?"
"Bizi çok zorladı ama evet iyi, karnına ve bacağına birer kurşun isabet etmiş, kurşunları çıkardık. Durumuna bağlı olarak iki gün yoğun bakımda kalacak, daha sonra tekrar durumu ile ilgili görüşürüz, şimdi izninizle" dedi doktor ve Sarp'ın yanından ayrıldı.

Kurşun mu diye düşünüyordu Sarp, Gökçe'nin nasıl bir hayatı vardı böyle, neler yapıyordu?
Sarp tüm bunları düşünüp parçaları birleştirmeye çalışırken Gökçe'nin yakın arkadaşlarından Derya geldi koşarak.

"Sarp?"
"Derya selam" dedi Sarp ruhsuz bir ses ile.
"Sarp, yaşıyor değil mi? Lütfen.."
"Evet, iyiymiş, nasıl bir işe bulaştı bu kız, neler oldu?"

Ameliyathaneden çıkan hemşire burada beklemelerinin hiçbir yararı olmadığını ve az önce Gökçe'nin yoğun bakıma alındığını söyledi. Bunun üzerine Derya ve Sarp hastanenin kafesine gittiler. Sarp o anda hala bir şey yemediğini fark etti, telefon geldiğinde kahvaltıya gitmek üzereydi. Sarp bir sandviç ve iki kahve ile Derya'nın oturduğu masaya geldi. Derya'nın gözleri dolu doluydu ve olanları bir bir anlatmaya başladı.

PilotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin