Bölüm 9

48 1 0
                                    

Sarp üzerine birkaç parça yeni kıyafet alıp iki gündür giydiklerinden kurtulduktan sonra hastaneye gittiler. Gökçe'nin durumunu sorduklarında onu odaya çıkardıklarını öğrendiler. Odaya gittiler, Gökçe kendindeydi.

"Sarp.."
"Buradayız Gökçe merak etme."
"Ah Gökçe bizi çok korkuttun, şimdi iyisin ya canım benim." dedi Derya.
"Ben de korktum Derya, sizi bir daha göremeyecek olmaktan.. ölmekten korktum."
"Tamam şimdi bence bunları bir kenara bırakalım, hepsi geçti gitti. Şimdi sen iyileşmene bak ve bir an önce toparlan." dedi Sarp. Konuşmasında, ses tonunda olayı ilk duyduğu andaki endişesi yok olmuştu. Bunda şu anda onun iyi olması ve Derya'nın itirafı da rol oynamıştı. Kafası karışmıştı.

Doktor odaya girdiğinde Gökçe ile biraz yalnız konuşmak istediğini söyledi, Sarp o sırada acı haberin verileceğini anlamıştı ve bunu yalnız göğüsleyemeyeceğini düşündüğü için onların da odada olmaları konusunda sıkıntı olmayacağına dair doktoru ikna etti.

"Gökçe hanım, yoğun bakım sürecini tahminimizden de iyi idare ettiniz, bir hafta, on güne kalmaz taburcu olacağınızı düşünüyoruz ancak size bildirmem gereken bir konu var, kurşunları çıkardık ama bebeğinizi ne yazık ki kurtaramadık."
"Bebek mi?"

Doktor Gökçe'nin henüz iki aylık olan bebekten haberi olmadığını anlayınca konuyu çok uzatmamak için, "Yeniden geçmiş olsun, ihtiyacınız olduğunda arkadaşlarım ve ben buradayız, tekrar görüşeceğiz daha sonra." dedi ve odadan çıktı.

Gökçe bu sırada gözlerini camdan dışarıya dikmiş gözyaşlarının sicim gibi akmasına izin veriyordu.
Bunu nasıl atlatacağını düşünüyordu, yıllar geçmiş olmasına rağmen ilk bebeğinin acısını atlatamamışken buna nasıl dayanacaktı. Bir an dönüp Sarp'a baktı. Sarp da ona bakıyordu ve ona yaklaşıp belki de bebeklerini kaybettikleri zamankinden daha da şefkatle sarıldı yavaşça. Gökçe bu kez hıçkırarak ağlamaya başladı, yaptığı tüm yanlışları akıttı gözyaşlarında. Sarp ona artık yalnızca acıyordu.

Gökçe bir süre sonra biraz sakinleşince hem Derya'ya hem de Sarp'a başından beri orada oldukları için teşekkür etti. Sarp, yarın Gökçe'nin iyi olduğunu görüp akşam İstanbul'a döneceğini söyledi. Gökçe zaten üzgündü ve bu haberle yeniden yıkıldı ama ne bekleyebilirdi ki Sarp'tan, elbette geri dönecekti işine, evine, onsuz kurduğu hayatına.. Artık onlar için çok geçti.

Derya da bunu duyunca şaşırdı ama bir şey diyemedi, oysa "Gitme" demek istiyordu ama diyemezdi. Bunu Gökçe'ye de kendine de yapamazdı.

"Ben sizi biraz yalnız bırakayım" dedi Sarp ve odadan çıkıp annesini aradı. Gökçe'ye olanları bir önceki konuşmalarındakinden biraz daha detaya girerek anlattı ama tabii ki her şeyi değil. Yarın akşam döneceğini de ekleyip telefonu kapattı.

O günün birçoğunu hepsi beraber Gökçe'nin odasında geçirdiler, Gökçe'nin odaya çıktığını öğrenen arkadaşları iş çıkışlarında birkaç dakikalığına da olsa hastaneye uğrayıp Gökçe'yi gördüler. Gece geç saatlerde Derya ertesi gün işe gideceği için evine gitti hastaneye geri geldiğinde Sarp'ı belki de bir daha hiç göremeyeceğinin bilincinde ve bunun derin üzüntüsünü yaşayarak.

Gökçe herkes gittikten sonra Sarp ile konuşmak istedi ama Sarp çok yorgun olduğunu söyleyip koltuğa uzandı ve uyuyor numarası yaparak istemediği konuların açılacağı bir geceyi atlattı. Sabah uyandığında Gökçe ağlıyordu ama Sarp'ın uyandığını görünce sustu.

"Artık utanıyorum ağlamaktan, çok ağladım ben.. senleyken de sensizken de.. senden başka kimsem yok Sarp.."
"Yapma bunu Gökçe lütfen, ben bunları konuşmak ve seni kırmak istemiyorum. Gerçekten hiç sırası değil."

Gökçe konuşmak için ısrar edince Sarp odadan çıktı ve Derya'yı arayıp onu hastaneye çağırmaya karar verdi. Telefonunu çıkardı, şarjı bitmişti. Dün gece Derya'da kalmadığı için şarjsız da kalmıştı, zaten Derya'nın numarası yoktu ki onda. Bu aklına geldiğinde hastaneden Derya'nın numarasını alıp oradan aradı Derya'yı. Gökçe'nin kötü olduğunu ve hastaneye gelip gelemeyeceğini sordu. Derya'nın neyse ki şu ara önemli bir işi yoktu, Derya bir organizasyon şirketinde çalışıyordu, çok uzun yıllardır orada çalıştığından ve başarılı olduğu için izinlerde sıkıntı çıkmıyordu. Derya işi varsa neredeyse işi ile yatıp onunla kalkanlardandı, bunu patronu da biliyordu ve Derya izin istiyorsa önemli bir konu vardır ve bekleyen önemli işi yoktur.

Sarp, Derya'nın ne zaman geleceğini bilemediğinden ve Gökçe ağlama krizine girdiği için hemşirelere durumu bildirdi, Gökçe'ye sakinleştirici yaptılar ve Gökçe uykuya daldı.

Derya neredeyse bir saat sonra gelebildi. Sarp kısaca konuyu tekrar anlattı ve artık burada kalamayacağını, İstanbul'a döneceğini söyledi.

"Haklısın, ben bu şekilde olacağını tahmin etmedim, yoksa dün gece seni burada bırakmazdım, sen de ısrar edince.."
"Ben de tahmin edemedim, kötüydü farkındaydım ama, ne bileyim işte. Ben burada kalırsam o daha kötü olacak ve ben de şu anda hiç sırası olmayan şeyler söyleyeceğim diye korkuyorum, gitsem iyi olacak Derya. Beni misafir ettiğin ve desteğin için teşekkür ederim. Bu arada numaranı bak buraya yazdım, haberleşiriz." dedi peçeteyi göstererek.

Sarp Derya'ya sıkıca sarıldı ve vedalaştılar. Sarp Gökçe'nin odasına bile girmeden gitti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 22, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

PilotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin