Bölüm 8

58 2 0
                                    

Sarp ile Gökçe işlerinden arta kalan neredeyse tüm zamanlarını birlikte geçirir olmuşlardı. Bu görüşmelerinin birçoğu yalnız olsa da zaman zaman Derya ve diğer arkadaşlarıyla da vakit geçiriyorlardı. Sarp ve Gökçe kısa zamanda birbirlerine alışmış ve aşık olmuşlardı. Derya son derece iyi bir iş başarmış olmanın verdiği gururu ile zaman zaman bunu onlara hatırlatıyordu. Artık Sarp ve Derya çok yakın arkadaş olmuşlardı. Bu sebeple de ilk görüşmelerindeki tavırlarının ve sonrasında Gökçe ile onu tanıştırmak için yaptığı hamlenin onu ilk başta ne kadar kızdırdığını ama o gece yanlarından ayrılmasına da daha sonra çok sevindiğini söyleyip takılıyordu Derya'ya.

Asıl beklenmeyen ise Derya'nın daha sonra yaşadığı pişmanlık olmuştu. Sarp'ı daha yakından tanıdıkça belki de hayatında yapacağı en büyük hatayı yapıp Sarp'ı Gökçe'ye kendi elleri ile hediye etmişti. Derya içten içe Sarp'a hayran, hatta belki de daha doğrusu aşık olmuştu. Pişmandı ama yapacak bir şey yoktu. Sarp ile ilk tanıştığında Sarp'tan öyle çok hoşlanmıştı ki, Derya'nın savunma mekanizmasydı o soğuk, donuk halleri, sonrasında da geri döndüremezdi tavırlarını asla, yapacağını yapmış hediye olarak sunmuştu Sarp ile Gökçe'yi birbirlerine.

Sarp ile Gökçe mükemmel denecek kadar güzel giden ilişkilerini evliliğe götürmeye karar verdiklerini açıkladıkları gün, Derya'nın gözleri doldu ve herkese mutluluktan ağlıyorum derken içinin kan ağladığını kimseye itiraf edememişti ve Gökçe onu nikah şahidi yapmıştı. Aşklarına sebep Derya olmuştu, başından beri şahitti şimdi bir de nikah şahidi olacaktı. Kendi hediyesinin ve arkadaşının aşkının şahidi Derya.

Derya yavaş yavaş içindeki hisleri derinlere gömmeyi öğrenmişti. Arkadaşları için sadece mutluydu. Gökçe ve Sarp en yakın arkadaşlarıydı. Gökçe hala öyleydi ama Sarp'ı Gökçe'nin onu aldatması ile kaybetmişti.

Derya ve Sarp tanışmalarından bu zamanlara kadar olanları yine yeniden konuştular o gece. Hatta Derya hiç beklenmedik bir şekilde belki de biraz şarabın etkisiyle onu Gökçe ile tanıştırdıktan ve Sarp'ı daha yakından tanıdıktan sonra yaşadığı pişmanlığı bile dile getirdi. Bu Sarp'ın hiç beklemediği bir şeydi.

Sarp ne diyeceğini bilemiyordu, Derya'nın yüzüne bile bakamıyordu, sadece elindeki şarap kadehine bakıyordu.

"Özür dilerim Sarp yani sanırım biraz sarhoş oldum ben, ne dediğimi bilmiyorum galiba."
"Ben sadece şaşırdım, ben seninle olmayı çok istemiştim ilk tanıştığımızda ama sen uzaklaştırdın beni kendinden son derece bilinçli olarak, o yüzden şaşırdım yani."

"O zaman neden öyle davrandığıma şimdi düşününce ben de pek anlam veremiyorum aslında ama gerçekten sonrasında davranışlarım için pişman oldum da iş işten çoktan geçmişti, şahittim hatta." deyip güldü Derya.

İkisi de bir süre hiç konuşmadan oturdu. Sarp o kısacık sürede Derya ile bir ilişkiye başlamış olsalardı her şeyin çok daha farklı olacağını düşündü. Derya sessizce yerinden kalktı ve içeriye gitti.
Sarp bir süre bekledi ama Derya geri gelmedi, galiba yatmaya gitmişti.

Sarp şişede kalan birkaç parmak şarabı da içtikten sonra uyumaya karar verdi. Bu arada sessize aldığı telefonuna baktığında Buse'den gelen bir sürü mesaj olduğunu gördü. Son mesajlardan geriye doğru giderken anladı ki Buse ilk başta ayrılığı kabul etmemişti ama son mesajlarda o da bunu kabul etmiş gibi görünüyordu ya da Buse'nin meşhur taktiklerinden biriydi bu. Neyse ne idi. Sarp için artık biten bitmişti ve geri dönmeyecekti bu kez. Tüm bunları düşünürken koltukta uyuyakaldı.

Müthiş bir kahve kokusu ile uyandı Sarp. Derya yanındaki sehpaya bir fincan kahve koymuş salondan çıkıyordu ki Sarp, "Günaydın kaçak." dedi gülümseyerek.

"Afedersin ya, dün gece biraz sarhoş oldum, saçmaladım ben ve bunu fark ettiğimde biraz açılayım diye elimi yüzümü yıkamak için banyoya gittim ama klozetin üstünde uyuyakalmışım" dedi Derya utanarak.
"Nasıl yani?"
"Öyle yani, kendime geldiğimde şoka girdim ben de, ilk defa böyle bir şey başıma geliyor, halbuki o kadar da içmemiştim ama, konuyu saçma bir yere sürükleyişimden midir nedir bilemedim."

İkisi de kahkahalarla gülmeye başladı. Sarp Derya ile dalga geçiyordu, Derya da ona hafifçe vurarak karşılık veriyordu. Tam o sırada koltuğa düştüler ve Derya Sarp'ı öptü. Derya'nın Sarp'ı öpmesi ve geri çekilip ayağa kalkması neredeyse aynı saniyelerde oldu.

"Çok çok çok özür dilerim, neyim var benim böyle bilemiyorum. Olaylar beni biraz sersemletti galiba ve tam bir aptal gibi davranıyorum. Ben işten bugün için de izin aldım aslında sabah uyanınca baş ağrım yüzünden ama işe gitsem iyi olacak galiba."
"Derya, sakin olur musun? Gitmesi gereken biri varsa o da benim, sen değil. Şimdi sakin ol, tamam problem yok."
Derya Sarp'ı yıllar sonra yeniden bu kadar yakınında hissederken kaybetmeyi göze alamazdı, işe gitmekten bahsederken çok isteksiz söylemişti bunu zaten. Gökçe'nin yanına gidecek bile olsalar yine de yanyana olmaktan memnundu ve gitmesini istemiyordu Sarp'ın.
Öyle pişmandı ki Derya Sarp ile ilk başta yaşadıkları için. Keşke biz beraber olsaydık diye düşünmeden edemiyordu son birkaç gündür. Sarp ile Gökçe beraber olmaya başladıktan sonra Derya ve Sarp neredeyse hiç tek başlarına vakit geçirmemiş olduklarını fark etti. Ne çok eğlenirlerdi ve ne güzel bir ilişkileri olurdu kim bilir diye düşünüyordu Derya.
"Hayır, gitme yani beraber çıkalım hastaneye gidelim o zaman, olur mu?"
"Peki ama benim önce bir yerden üzerime birkaç bir şey almam gerek, önce onu halledelim."

PilotHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin