İddia

27 6 0
                                    



Gözlerime vuran güneş ışıkları uyanmamak için direnen gözlerimi zorluyordu. Güneşliğimi çeken her kimse benden çekeceği vardı. ' Kapat şunu.' diye tısladım yastığıma gömerken başımı. Üstümden pikemin çekilmesiyle öfkeyle yatakta doğruldum. Allah'ım yine mi bu adam!

' ya bela mısın? Bir uzak dur ya.'

' 5 dakika içinde aşağıda ol.' dedi sanki ben hiç konuşmamışım gibi. Onun bu emri vaki konuşmasını iyice sinirimi bozmaya başladı. Üstümle başımla yatmışım, yatağa nasıl geldiğimi dahi hatırlamıyordum. Dadım görse beni keserdi, titiz tontişim benim. Düşüncelerimi bölen kollarını kavuşturmuş, tek kaşını havada tutan Demir'di. İstediğim tek şey uyumaktı. Ata sporu sonuçta gereken değeri vermek lazım. Odadan çıkmak üzere arkasına dönen Demir, boğazını temizlemakle beni bir kez daha ikaz etmekten geri kalmadı. Ya bu adam kendini ne sanıyordu? Geldiğinden beri emirler yağdırıyordu. O sinirle ayağa kalkınca ağzımdan çıkan küfüre engel olamadım. Ayağım acımıştı. Benim sesimle kapıdan çıkmak üzere olan Demir geri döndü.

'Ne oldu?' Endişelendi mi sanki? Yok daha neler, belki insanlığı tutmuştur.

' Ayağım acıdı, anlamadım.'

' Bak inmemek için oyun oynuyorsan?' tek kaşını kaldırıp şüphesini belli etti. Adamın bana güvenmemesi için yeterince sebebi vardı.

' Ne oyun oynayacağım sana be! sen git ben bakarım.' Yatağa oturup ayak tabanımı çevirince birkaç kesik ve çiziklerle dolu olduğunu görüp ofladım. Tamam acı eşiğim yüksekti ama topuğuma giren kıymık üstüne bastıkça acıtıyordu. Demir yanıma gelip ayağıma doğru eğildi. Şeytan suratına geçir tekmeyi dese de adamın iriliği karşısında bundan vazgeçtim. Karşısında sivrisinekten daha etkili değildim.

' Merak etme küçük bir kesik, hangi akıllı çıplak ayakla gezer ki.' soru değildi bu alaydı.

' Pardon da hangi akıllı ayakları çıplak bir kızı sürükleyerek evden çıkarır ki?' hem suçlu hem güçlü adama bak.Beceriksiz bir şekilde kıymığı çıkartmaya çalışırken on şekle büründüm.Yapamadığımı görünce yatağa oturup, ayağımı bacaklarının üzerine konumlandırdı.

' Yavaş olsana be hayvan.' dememle daha bastırdı tırnaklarını. Acıttı ama bak günah bana. Yardım mı ediyor işkence mi belli değil.

' Şu kaşlarını aldığın zımbırtıdan yok mu?'

' Cımbız mı diyorsun?'

' kaşlarını cımbızla mı alıyorsun?' Şaka mı bu adam ya, ya da aptal. Bence aptal. Ben de ciddi ciddi kafamı evet anlamında sallayınca burnundan derin bir nefes aldı.

' O zaman cımbız, aptal mısın soruyorsun?' Benim içimden geçenleri onun benim yüzüme vurması adil değildi. Gözlerimi devirip çekmecemden aldığım cımbızı ona verdim. Elinde cımbızla ne kadar komik görünüyordu.

' Acaba kaşımı da mı alsan ya' diye dalga geçtim. Geçmez olaydım o bakış neydi be. Korktum. Tabiki de belli etmeyecektim. Cevap vermeden işine odaklandı, biraz abartıp çirkefleşsemde bana hiç aldırmadı. Elindeki işi bitince tekrar odanın çıkışına yöneldi. Arkasından ben de ayaklandım, bende kendimi bu gıcığa taşıtmazsam adım Mira değil. Tekrar ayaklanıp oflayıp puflayınca o da sesli bir şekilde oflayıp bana döndü.

' Gerçekten mi?' İnanmaz bir şekilde bana bakıp gözlerini devirdi.

'Acıyor işte ya, yalan borcum mu var?' Kaşlarımı da Küçük Emrah yaptım, Allah'ım sen affet. Bunlar küçük yalanlar sonuçta daha kötüsünü de söyleyebilirdim. Ama ben ne yaptım senden korktuğum için söylemedim o yüzden bence ben affedilmeyi hak eden kanatsız bir meleğim. Başını sabır diler gibi salladıktan sonra yanıma geldi. Hiç beklemediğim bir çeviklikle beni kucağına aldı. Bu bana mı cezaydı yoksa ona mı?

'Haberin olsun küçük, bu ilk ve sondu.' Bense onun kucağında olmanın tuhaflığını anlamlandırmaya çalışıyordum. Konuşunca nefesi yüzümü yalayıp geçiyordu. Jason'ın dediği gibi adam yakından da yakışıklıydı. Ben onu incelerken bakışlarını bana çevirince yakalandım. Kahverengi gözleri çok derin bakıyordu ve nedense içimde tuhaf kıpırtıya neden olmuştu. Utandığımı belli etmemek için gözlerimi göğüsüne indirdim.

' Çok şanslısın, biliyorsun değil mi?' Kaşlarımı kaldırıp ,anlamadım, bakışı attım. O ise bakışlarını benden kaydırıp merdivenlere verdi dikkatini.

' Kızlar kollarımda olmak için can atar. Sense bu çirkinliğine rağmen kollarımdasın.' Gerçekten çirkin olduğumu mu düşünüyordu yoksa beni gıcık etmek için mi yapıyordu. İki türlü de benim umrumda olmaması gerekmez mi?

' Aptallar da ondan.'

' Sen de aptalsın.Her iddiasına girerim bir ay bile geçmeden bana aşık olacaksın. Ama korkma kaybettiğinde senden bir şey isteyecek değilim. Nasıl olsa kendin ne istesem yapacaksın. ' Ukalaya bak ya ne sanıyor bu kendini, aşık olcakmışım mış mış mış. Dünyada ki son erkek olsa da onun gibi biriyle olmazdım.

' Hııı canım, görürsem söylerim.'

Kaybedeceğim bir iddiaya girmemiştim değil mi ?



Arkadaşlar merhabalar, hikayenin devam etmesini istiyorsanız yorumlarınızla ve beğenilerinizle bana yardımcı olursanız sevinirim. Bu hikaye ile ilgili aklımda çok fazla kurgu var ve sizlerle gerçekten paylaşmak isterim. O yüzden pamuk oylar vote'a diyorum. :))

SİYAH'IN KURALLARI | #WATTYS2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin