Amfinin en arka kısmına kurulmuştum yine. Kafamı sıraya koyup uykuya kendimi teslim etmeye karar vermiştim ki; yanıma oturan Jason buna izin vermeyecekti, her zaman olduğu gibi. Yüzümü örten saçları kulağımın arkasına atması kafamı kaldırmam için bir uyarıydı. Aksi takdirde gıdıklıyordu gıcık. Ve evet ben çok huylanıyorum. Her seferinde kafasına yediği şaplakla ya da yüzüne bir yumrukla sonuçlanmasına rağmen buna cesaret edebiliyordu. Babam denilen adamın tek hayrı çocukluğumdan beri bana neredeyse tüm dövüş sanatlarını öğrettirmesiydi. Yoksa New York gibi bir yerde tek başıma tutunmam çok zor olurdu. Daha beş yaşındaydım buraya sürüldüğümde, dadım ve iki korumam vardı hayatımda, bir de üniversite de bu Jason ve grubu çıkmıştı başıma. Üniversiteye başladığımda korumaları kovmuştum ama tabiki gitmemişlerdi. Sonuçta emri babamdan alıyorlardı benden değil. En sonunda sadece evde kalmaları şartıyla onlara boyun eğdim. Üniversiteye kendi arabamla gidip geliyordum. Antreman sonrası geldiğim derslerimde genellikle uyuyordum, uyumasamda geç geliyordum zaten. Profesörlerin beni çok da sevdikleri söylenemezdi bu yüzden.
' Hadi Mira kalksana, çocuklarla bara gidiyoruz sen de geliyorsun.' Omzumu delercesine dürten işaret parmağını tutup benden uzak bir yere savurdum. Attığım parmağını alıp öptükten sonra canım güzel parmağım iyimisin diye sordu Jason. Onun bu hallerine alışık olduğum için artık şaşırmıyordum.
' Jason beni yalnız bırak, yorgunum. Sadece eve gidip uyumak istiyorum.'
' Ya aşkım seninle taştan daha taş bir çocuğun arasını yapacağım lütfen. Kalkta tuvalete gidip makyajlarımızı tazeleyelim.Hadi rahibem.' Jason erkekti ama bilirsiniz ben ondan daha erkektim, anlarsınız ya. Jasoniye dermişim, tamam kötü espiriydi. Çokta yakışıklıydı, tercihleri farklı olsa kesinlikle kaçırmazdım. Komikti, merhametliydi. Benden çok daha güzel makyaj yaptığı da doğru, alışverişe beraber gittiğimiz de, tırnağı kırılsa iki saat ağladığı da.Rujlarıyla aşk yaşadığı da. Yine evet ki benim en yakın arkadaşım, ama benden çok dayak yiyordu çünkü sürekli benimle birinin arasını yapmaya çalışıyordu ya da beni deli ediyordu. Yalnız olmama üzülüyordu ama bunun benim kendi tercihim olduğuna inanmıyordu. Beni yatakta biriyle görmeden içi rahat etmeyecekti. Sonuçta birçok teklifi geri çeviren bendim, güzel bir kız olduğumun farkındaydım. Sadece dünya üzerinde hiçbir erkeğe güvenemeyeceğimi anlamıyordu, benim yalnızlığımın nedeni ona anlamsız geliyordu. Ne kadar duygusal bir insan olsam da dışarıda taktığım duygusuzluk maskem benim en yakın arkadaşım olmuştu. Ne zaman birinden hoşlancak gibi olsam hep kaçardım, belki de korkaktım. Birisine güvenip yarı yolda kalmaktan çok korkuyorum. Ama Jason'ın aile bağları çok kuvvetli olmadığı için onlardan gelen bir darbe onu sadece huzursuz ederdi, benimse hayatımı mahvetmişti ve o aile bağları kendi ailemi yok etmişti.Geriye de bir bağ kalmamıştı.
' Yine kimi buldun?' dedim düşüncelerimden sıyrılmak için. En son bulduğu adamın trans olduğunu hatırlayarak. Yalan yok biraz korkuyordum cevabından.
' Kevin!' Bir de gevşek gevşek, Kevin diyor!
' Kevin senin eski sevgilin değil mi? Hani arkasından aylarca omzumda ağladığın! Sümüklerini bile ben siliyordum be! ' Şokun etkisiyle kafamı kaldırdım. Pişmiş kelle gibi sırıtıyor bir de yahu. Benden daha bakımlı ellerini kıvrak bir şekilde havaya kaldırıp yine benden daha naif bir şekilde çenesinin altına yerleştirdi ve kolunu sıraya yasladı.
' Evet aşkım, ama yabancıya gitme istedim. Güzel düşünmüşüm değil mi?' O ikisini onlarca kez öpüşürken görmüştüm.Midemin bulandığını hissettim bir an. Elimle iki saat uğraştığına emin olduğum saçlarını bozunca çok tiz bir sesle çığlık attı. O sesi sıksam ben çıkaramazdım. Profesör dahil tüm amfi bize dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH'IN KURALLARI | #WATTYS2017
RomanceKendini bildiğinden beri tek başına özgür olan bir kadını, siyahına katıp kurallarına itaat ettirebilir mi bir adam? Kaybedecek hiçbir şeyi kalmadığını düşünen, kalbine kimsenin girmesine izin vermeyen Mira beyazına kattığı Siyah'a karşı koyabilecek...