~SADECE KENDİN OL~

47 9 2
                                    

"Ben Emilly Wilson, sizinle tanıştığıma memnun oldum."

Birbirimizle, tekrardan başladığımız tanışmanın üzerinden üç buçuk saat geçmişti.

Her birinin gözünde ayrı bir heyecan ayrı bir umut vardı.

Onların açısından, hafızasını kaybetmiş olan Emilly, tekrardan hayata tutunmak için çaba sarf ediyordu. Benim içinse, gerçekleri söylemek için biraz daha kaçış yolu aramak ve vicdanımın sesini biraz daha kısmaktı.

Aslında her şeyin farkındayım. Gün gelecek kaçış yolumun üzerine bir set örülecekti. Ne bu seti aşmak için yanımda bana yardımcı olacak biri ne de geriye gidebilmek için betonla bütün olmuş ayaklarım yardımcı olacaktı.

Bu seti de yavaş yavaş örende kendimden başkası değildi.

Filmlerde gördüğüm oyuncuların davranışlarına çoğu zaman sitem ediyordum. Şu an içinde bulunduğum kitapta dâhil.

"Sindy'e bu söylenir mi? Samanta, yalan söyledin işler daha kötü olacak neden gerçekleri söylemiyorsun ki?" Gibi cümleleri kolaylıkla söylüyordum.

Fakat gerçekler kendi başımıza geldiğinde yapmak istediklerimizle uyguladıklarımız birbirini tutmuyordu.

Çünkü o cesaret, kabuğuna çekiliyordu. Ne kadar "hadi" desende yerinden kolay kolay çıkmıyordu.

Sır ile cesaret arasındaki savaşı böylelikle, onun inzivaya çekilmesini sağlayan, sır kazanıyordu.

Ne yapacağımı inan bilmiyorum. Emilly, her neredeysen bana yol göster, bir işaret ver.

Kafamı göğe kaldırdım sanki yukarıdan bana bir işaret verecekmiş gibi...

Çevremdeki ağaçlar gölge görevi gördüğünden, güneşse arkamda kaldığından gözlerimi rahatlıkla bulutlara dikmiştim. Mas mavi gök, bembeyaz bulutlar...

Yakın zamanda uçak geçmiş olacak ki arkasında bıraktığı iz, git gide kaybolmaya başlamıştı. Çok olmadı birkaç saniye sonra gökyüzünde kuşlar belirmeye başladı.

Bir, iki, üç arkadan da onları takip eden iki tanede daha vardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir, iki, üç arkadan da onları takip eden iki tanede daha vardı. Toplam beş adet olmuştu.

Her ne kadar özgür gibi gözükseler de onların da takip etmesi gereken bir yolu vardı. Bu yoldan saptıkları an "ÖLÜM" onlar için kaçınılmaz olacaktı.

Sıcaktan alnım terlemişti. Elim ile alnımı sildim. Daha yazın başlangıcındaydık bu gidişle hava daha da sıcak olacağa benziyordu.

Bulunduğum yer evin arka tarafıydı. Etrafı biraz dolaşmak isteyip yanlarından ayrılmıştım.

Adım adım hayalimde canlandırdığım yeri görmeye yaklaşırken yüreğimdeki heyecanda her adımda artıyordu.

Duvarın sonuna gelmiştim sola döndüğümde yüzümdeki gülümsemeyi tarif edemem size.

HissetHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin