.

25 5 0
                                    

Yeni bir başlangıç... ne kadar iyi ne kadar kötü? Son kez bu rutubetlenmiş eski odadaki aynadan yansımama baktım. Yanaklarımı şişirerek kendi içimden 'yeni bir başlangıç' dedim. En azından yetimhanede kalmayacaktım. Gerçek bir anne babam olacaktı. Her ne kadar beni sahiplenmek için geçte kalmış olsalar. Kendimi bildim bileli bana ayrılan bu odaya elimde,içinde üç beş parça kıyafet olan sırt çantamı omuzlarıma taktım ve kapının eşiğinden baktım. Heyecanlıydım fakat korkuyordumda. Rahibe Chole soğukkanlılıkla omzumu sıvazladı ve

''Artık gitme vakti. Bay ve Bayan Kendrick seni aşağıda benim odamda bekliyorlar.''

''Tamam geliyorum.''

Genel anlamda Rahibe Chole ile pek anlaşamasakta bugün onunla son günümde ve bu yüzden gülümsedim. benden pek haz etmezdi. Ama en çokta bana dikkat eder, beni izler ve pazar günleri yetimhanenin kilisesine benimle birlikte bizzat o gelirdi. Bana he zaman ''Kilise Tanrı'nın evidir ve Tanrı'nın evinde sana kimse bir şey yapamaz. Burada ki bir iblisin tohumuda olsa Burası Tanrı'nın evidir. Buraya gelen herkes Tanrı'nın misafiridir.''derdi. Düşüncelerimden arınmak için silkelendim ve merdivenlerden usulca inen Rahibe Chole'a hızlıca yetişmeye çalıştım. Merdivenlerden inerken kapının önünde bekleyen kırklı yaşlarında maskülen tarzlı bir kadın bana gülümsedi. Rahibe ile yanına gittiğimizde Rahibe Chole beni ona takdim edercesine

''Bu kızımız Angele. Ve bu bayanda Sarah!''

Kadın bütün içtenliğiyle elini uzattı.

''Merhaba Angele.''

Uzattığı elini sıktım ve hafif sahte bir tebessüm ettim.

''Merhaba Bayan Sarah.''

Rahibe bu ufak çaplı tanışma merasimimizden  hoşlandığını belli eden bir gülümseme yaydı yüzüne. Utanmıştım ve utançtan Bayan Sarah'a nasıl hitap edeceğimi ona yeni evimle ilgili soracağım soruları içime çoktan gömmüştüm bile.Rahibe Chole ile odasınada baş başa konuşmak istediğini söylemeden önce yanıma yaklaştı ve fısıldarcasına şevkatle bana veda sözlerini söyledi.

''Unutma kızım! Her ne olursa olsun burası senin evin ve ben yaşadığım sürecede buraya gelebilirsin. Rahatsız olduğun ya da zamanla kafana takılan bir şeyler olursa önce bana gel. Eğer ki ben veya burası artık olmazsa her zaman dediğim gibi Tanrı'nın evinde misafir ol.Orada iblisin tohumu bile misafirdir.!''

Başımı olumlu anlamda sallasamda bu konuşma beni duygulandırmıştı.Ona sarıldım ve sarılırken kulağım bir şeyler fısıldadı

''Orada kendini güvende hissetmezsen buradaki kiliseye gel. Seni her çarşamba günü güneşin batmasına yakın güneş batana kadar orada bekliyeceğim Angele. Kendine olduğunda daha çok dikkat et tatlım.''

Kafam karışmıştı. Ne demek istediğini anlayamamıştım bile!

'' Rahibe Chole,madem bu kadar endişelisiniz o zaman neden böyle bir şey yapıyorsunuz.''

''Hayır hayır. Sorun Bay ve Bayan Kendrick değil kızım. Sadece dışarıdaki çevren bam başka olacak ve yeni insanlarla tanışacaksın asıl tehlike onlar. Hiç bir zaman insanlara tam anlamıyla güvenme.''

dedi ve daha sonra Bayan Sarah' a bakıp gülümsedi.

''Onlar seni ellerinden geldiğince korumaya çalışacak.''

Sarah bize bakıp ufak bir gülümseme attı ve Rahibe benimle vedalaştıktan sonra Sarah bana döndü.

''Eşim dışarıda arabanın önünde bizi bekliyor. İsterken ben Rahibe Chole ile konuşana kadar sende eşim Milward ile tanışabilirsin.''

Bu beni utandırıp heyecanlandırsa da olumlu anlamda kafamı salladım ve ayaklarım beni bahçeye doğru sürükledi...

Bahçeye çıktığımda yine aynı şekilde kırklı yaşlarında fakat oldukça karizmatik bir adam bana baktı ve tüm içtenliğiyle el salladı.Az da olsa bana karşı olan sıcak yaklaşımından dolayı daha tanışmadan rahatlamıştım ve yanına gidip el sıkıştım.

''Merhaba Angele. Ben Milward.''

''Memnun oldum Bay Milward.''

''Ah lütfen bize bay ve bayan diye hitap etme! İsimlerimizle hitap etmen sıkıntı olmaz.Sonuçta yetişkin bir bireysin.''

''Umm,peki...''

''peki ne?''

''Peki Milward.''

Milward kıkırdadı ve elini yumruk yapıp çakmamı bekledi. Beklediğini yaptığımda arka koltuğa oturmamı istedi. Kapıyı açıp içeride Sarah ve Milward'ın da binmesini bekledim. Film camlardan dışarı baktığımda Milward Sarah ve Rahibe Chole aralarında ciddiyetle konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını duyamasam da benim hakkımda olduğunu biliyordum.Herhalde bahçenin çapı hakkında sohbet etmiyorlardı! Sonunda Rahibe Chole ile Sarah ile kocası el sıkışınca ikisi de arabaya doğru yürüdüler. Arabaya bindiklerinde hala son bir defa bütün yaşamımın geçtiği bu dört duvar arasındaki devasa yetimhaneyle hasret giderdim.Bütün bir mazi bir anda gözümün önünde film şeridi gibi geçti ve hafifce gülümsedim. Araba hareket etmeden önce kendime lanet okudum ve Milward'dan arabayı durdurmasını istedim. Arabadan koşar adımlarla çıktım.Bu halimi gören Rahibe önce telaşlansa da daha sonra koştuğum yönü görünce rahatladı fakat melankolik bir gülüş devamını getirdi. Yetimhanenin bana göre en güzel yerine doğru koştum ve önümde duran müstakil mezarlığın önünde diz çöküp yanlardaki tek tük kalan çiçeklerden birisini koparıp mezarlığın üstüne koydum.

''Seni nasıl unutabildim ki! Çok üzgünüm.Çok aptalım.Veda vakti geldi. Ben artık buralarda olamayacağım. Uzağa gidiyorum.Temelli! Ruhun burada huzurlu biliyorum bunu bilmek bile bana yetecektir. oraya gidince sana her gün dua edeceğim Jamie! Seni asla unutmayacağım.Tanrım.Seni unutamam ki.İmkanım olsa seni yanımda götürmek isterdim tatlım.Sana hiç bir zaman teşekkür edemedim. Her zaman başka bir gün ederim dedim. Vakit bol dedim ama yanılmışım.Keşke tıpkı seni sevdiğimi söylemek için geç kaldığım gibi sana teşekkür etmeyede geç kalmasaydım. İlk ayrılığımızda sen geri dönüşü olmayan yere gittiğinde seninle vedalaşamamıştım. Tamam ben sonsuzluğa gitmiyorum ama buralardan uzağa gidiyorum ve bu sefer seninle vedalaşmak istiyorum! Hoşçakal çocukluğum. Beni sakın unutma ve sakın kızma lütfen ben her gece seninle Tanrı'nın izniyle buluşacağım.''

Daha fazla konuşmak istiyordum hatta çok fazla fakat daha fazla dayanamadım ve göz yaşlarım onun kurumuş toprağını azda olsa ıslatmıştı. Ondan bana bir parça götüremezdim fakat onu gömdükten sonra çıkan gülleri kökleriyle birlikte özenle aldım ve yandaki boş saksıya özenle diktim. Rahibe Chole'ın bir şey demeyeceğini biliyordum.Son kez ağladığım belli olmasın diye kendime çeki düzen verdim  ve araba görüş alanıma girene kadar yürüdüm.Yüzüme sahte bir gülümseme takındım. Rahibe beni ve elimdeki saksıyı görünce gözlerini yere eğdi başını onaylar biçimde salladı. Sarah bana hüzünlü bir şekilde baktı ve arabaya geçmem için arka kapıyı açtı. Son kez arkama döndüm ve çocukken ki anım aklıma geldi Jamie ile arabanın olduğu yerde cocukken durup Rahibe Chole ve diğerlerinin yaramaz çocukların arkasından koşuşturmasını izlerdik. Rahibeye baktım ve o anı aklıma düşünce usulca gülümsedim ve kucağımdaki saksıyla arabaya bindim.

Kraliçe ÖlmeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin