.

11 3 0
                                    

''Ne kehaneti? Rahibe Chole siz neler saçmalıyorsunuz?''

''Yavrum. Saklanman lazım ve asla olaylara bulaşma.''

''Ne saklanması. Siz,siz ne dediğinizin farkında mısınız? Dalga mı geçiyorsunuz benimle?''

''Eve dönmelisin. Seni alması için evden birisini aramam lazım.''

Rahibe Chole telefona doğru ilerleyeceği sırada kolundan sertçe tuttum ve kendime doğru çevirdim. Bunu beklemediği için kolayca bana doğru istemsizce döndü.

''Neler olup bittiğini anlatmadan şuradan şuraya adımımı atmayacağım. Saçmalıklarını duymak istiyorum. NELER OLUYOR?''

Rahibeye karşı adeta kükredim ve rahibe olayın şokuyla kızgınlığını birleştirip sertçe kolunu benden çekti.

''Otur. Ama bunu tek başıma anlatmayacağım. İzin ver de Sarah'ıda arayayım.''

''Ne yani  bu saçmalıklardan onunda mı haberi var? Hah! Çok güzel.''

Rahibe telefonu usulca eline aldı ve bir kaç numara çevirdikten sonra telefondan gelen ritim odada yankılandıkdan sonra karşı hattan zarif ve ince bir ses duyuldu. Rahibe hattı diğer ucundaki Sarah ile benim duyamayacağım tonda konuştuktan sonra onda belirleyemediğim bir ifade ile bana döndü ve koltuğuna oturdu.

Yaklaşık 15 dakika sonra Sarah kapıyı bile tıklamadan içeriye daldı ve endişeli gözlerle odayı süzdü.

''Evet sizleri dinliyorum.''

Sinirle soludum ve duyacaklarımı beklemeye başladım. Neyse ki Rahibe konuya girdi.

''Orada neler olduğunu Sarah'a anl-''

''Anlatmasına gerek yok Chole. Gabriel yoldayken bana  her şeyi anlattı.''

Gabriel'in adını duyunca tüylerim diken diken oldu. Onunla yaşadıklarım, o kanatlar aklıma geldikçe ürküyordum.

''Zaten eninde sonunda öğrenecekti. Sadece erken oldu.''

''Neyi? Neyi zaten öğrenecektim.''

''Angele! Bu duyacakların sana çok ama çok ağır gelecek. Lütfen sakince dinle. Ve sakın soru so-''

''Az önce neler yaşadığımı biliyorsunuz. Bırakın da neyin ağır gelip gelmeyeceğini ben kafamda tartayım''

Sarah pes etmişcesine yüzünü aşağıya eğdi ve daha sonrasında Rahibe ile bakıştılar.

''Pekala. Nereden başlayacağım bilmiyorum. Yakında bir savaş var. Bu savaş yıllardır bekleniyor. Ve...''

''Ve?''

''Bu savaşın nedeni sensin.''

Devamını Rahibe Chole getirdi. Afallamıştım ve nedensizce kahkahalara boğuldum.

''Şaka yapıyorsunuz değil mi? Şaka?''

İkisi de ciddi ciddi bakıyordu ve içlerinden kafayı yediğimi düşünüyorlardı. Yani ben öyle hissediyordum. Birden yüzüm düştü.

''Siz ciddisiniz! Tamam ee ciddisiniz. Peki ya nasıl? Neden? Yani ben alt tarafı yetimhanede büyüyen sıradan bir kızım. Ben niye?''

''Sen sıradan bir kız değilsin işte. Senden almak istedikleri bir şey var. Ve bizler onlara engel olmak için savaşıyoruz. Yoksa gelecekte kaostan başka bir şey olmayacak.''

''Bir dakika bir dakika! Benden almak istedikleri şey ne? Onlar kim? Siz derken. NELER DÖNÜYOR BURADA HA!!''

''Hey, sana ağır geleceğini söy-''

''Bana haklı olduğunu zırvalama sorularıma cevap ver HEMEN!''

Az önce ne kadarda sert davrandım öyle!

''Be-ben özür dilerim.O kadar bağ-''

''Haklısın Angele. Ama devam etmemi istediğinden emin misin?''

''Evet lütfen Sarah''

''Senden almak istedikleri şey. O bir, Kahretsin sen kraliçe cadının kalbini taşıyorsun ve onun tarafındakiler yani kötülüğün yardımcıları onu senden söküp al-''

''Sen ne dediğinin farkında mısın ha? Siz ikiniz ne saçmalıyorsunuz böyle? Hemen çıkın dışarı.''

''Angele-''

''ÇIKIN DIŞARI!''

Kükrediğim anda  ikisi de ayaklandılar ve dışarı çıktılar. Az önce neler olmuştu öyle? Ne saçmalamışlardı öyle? Hah. Dalga geçiyorlar demek istiyordum ama bir yandan da Gabriel ile olanlar aklıma geldikçe bunlarında gerçek olabileceği aklıma geliyordu. Hayır ben bunları kaldıramam bu kadar saçmalık bana çok fazla gelir. Sabah kalktığımda her şeyin aptal bir rüya olmasını umarak kendimi cimcikledim fakat canımın acısından başka bir şey olmadı. Daha da çok sinirlendim ve masada duran bardağı alıp duvara fırlattım ve cam kırıklarının arasında yere oturup göz yaşlarıma engel olamadım. 

Aradan geçen bir kaç dakikanın ardından Milward içeriye girdi ve usulca yanıma yaklaşıp bana doğru eğildi. Kalkmam için kolumu tuttuğu sırada irkildim.

''Dokunma bana!''

''İyi olacaksın. Her şey düzelecek.''

''Dokunma bana dedim.''

''Hadi Angele kalk ayağa. Buradan gitmeliyiz. Burada olduğunu öğrendiler ve güçsüzsün. Eve gitmemiz gerek.''

'' Hiçbir yere gitmiyorum. Ben burada kalacağım siz defolup gideceksiniz.''

İçeriye Rahibe ve Sarah'da girdikten sonra ortam iyice gerildi.

'' Angele onlar ile gitmelisin kızım. Burada güvende değilsin. Ben bu sorumluluğu üstlenemem. Burada bir sürü can taşıyorum ve seni burada öğrenirlerse burası diye bir şey kalmaz. Onların yanında güvende olacaksın.''

hepsinin yüzüne tek tek baktıktan sonra kendimi toparladım ve hızlıca odayı terk ettim. Kendimi anında Jamie'nin odasında buldum. Bom boş yıkılmaya yüz tutmuş odaya baktım ve yere çöküp hıçkırıklarımı yankı yapan odada ağladım. 

''O olsaydı. O olsaydı canı pahasına da olsa beni korurdu.''

Arkamdan gelen adım seslerini hiçe sayarak ağlamaya devam ettim. Yıllar sonra ilk defa onun için ağlamıştım. Gözlerimi kapattım ve güçlükle ayağa kalktım. Arkamı döndüğümde Sarah yanımdaydı. Ona doğru hüzünle tebessüm ettim.

''Gidelim.''

Bundan sonra kendimi ben koruyacaktım. Tıpkı Jamie'nin beni koruduğu gibi.

Kraliçe ÖlmeliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin