Ay Işığı Altında

7K 593 10
                                    

Keyifli Okumalar 🎀

Konuşmalarının üzerinden bir hafta geçen çift sabah kahvaltısı ve akşam yemeği de dahil olmak üzere hiç bir şekilde karşılaşmamışlardı. Brayden bütün öğünlerini çalışma odasına isterken genç kız yemeklerini mutfakta yemeyi tercih etmişti. Joel bu duruma anlam veremese de kızın yüzünde ki ifadeye bakarak bir sorun olduğuna kanaat getirmiş ve soru sormamıştı.

Avery genç kızın önüne koyduğu pastanın tadına baktıktan sonra Joel bundan biraz daha alabilir miyim ama paket yap lütfen diye sordu. Aklına bir fikir gelmişti. Brayden ile bir haftadır karşılaşmıyorlardı adamın neden karşısına çıkmadığını tahmin edebiliyordu fakat kendisinde ki bu durumu açıklayamıyordu.

Çekiniyor muydu yoksa karşılaşmaya ve konuşmaya korkuyor muydu bilmiyordu fakat Avery korkak bir kız değildi. Daima cesur davranışlar sergilerken şu an için böyle davranmanın kendisine yakışmadığını farketmişti. şimdi ise sandalyesinden daha mutlu bir şekilde kalkarken bugünün güzel geçeceğine dair içinde bir his vardı.

Elinde ki pasta tabağıyla Brayden'in odasının kapısını çalarak biraz bekledi. Ses gelmeyince kapıyı açarak başını uzattı. Oda boştu ve kimse yok gibi görünüyordu. Tekrar çıkacakken duraksayarak kapıyı ardına kadar açtı. Odanın güzelliği karşısında nutku tutulurken siyah gri karışımı renklerin hakim olduğu odanın Brayden'in gözleriyle ne kadar uyumlu olduğunu düşündü.

Düşünse bile bunun dışında bir odayı hayal edemezdi galiba. Bir süre odanın içine hayran bir şekilde baktıktan sonra kapıyı tekrar kapattı. Brayden'a onun odasının kapısının önünde ne aradığını açıklamak istemezdi.

Bu sefer çalışma odasına yönelerek karanlık koridorlarda sessizce yürüdü. Odanın önüne geldiği zaman duraksayarak ne demesi gerektiğini düşündü. Sonuçta bir adım atılması gerekiyordu ve kendisini suçlu hissettiği için bu adımı atmayı kendisine görev edinmişti. Kapıya eliyle hafifçe vurarak ses gelmesini bekledi. Gel sesini duyduğunda içeriye girerek masanın yanına kadar yürüdü.

Brayden'in şaşkın bakışları arasında tabağı masaya bıraktıktan sonra belki yemek istersin, joel çok güzel çikolatalı pasta yapmış diyerek geriye çekildi. Ben tadını çok sevdim sen de..

Brayden Ben çikolata sevmem Avery ! Diyerek kızın konuşmasını bölerek bakışlarını tekrar önüne çevirdi.

Genç kız sözünün bölünmesi ile hafifçe dudaklarını ısırdı. Peki diyerek arkasını döndü odadan çıkmak üzereyken aniden arkasını döndü ve akşam yemeğinde yemek salonunda olacağım diyerek odadan çıktı. Eğer Brayden kendisine kızgın ya da kırgın değilse akşam birlikte yiyeceklerdi yemeği.

Tekrar mutfağa gittiğinde joel'in akşam yemeklerini hazırladığını gördü. Joel diyerek kıza yaklaştı. Bir şey soracağım Lordun sevdiği bir pasta var mı ? Çikolatalı pastayı sevmediğini söyledide .

Joel kızın yüzüne gülümseyerek baktıktan sonra küçük bir kahkaha attı. Lordumuz çikolatadan nefret eder leydim. Belki çikolatanın olmadığı bir şeyler olursa yer ama sanmıyorum diyerek önüne döndü.

Avery umutsuzlukla mutfağın içinde dolaşırken normalde hiç tatlı bir şey yemez mi diye sordu.Genç kız karıştırdığı yemeği bırakarak arkasını döndü ve tezgaha yaslanarak kıza baktı.

Elini çenesine düşünüyormuş gibi koyduktan sonra buldum diye bağırdı. Bir keresinde hatırlıyorum da Düşes Cornelia, oğlu için bir tatlı hazırlamıştı tabi ben o zamanlar daha küçüktüm ama hatırladığım kadarı ile muzlu bir pastaydı diyerek malzemeleri hatırlamaya çalıştı.

DENİZDEN GELEN / TAMAMLANDI -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin